Gündem Tekmeci saldırgan davasında flaş gelişme!

Tekmeci saldırgan davasında flaş gelişme!

26.10.2016 - 10:15 | Son Güncellenme:

İstanbul'da belediye otobüsünde yolculuk yapan hemşire Ayşegül Terzi’ye şort giydiği için tekme atan ve çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanan güvenlik görevlisi Abdullah Çakıroğlu ilk duruşmada tahliye oldu. Tekmeci Çakıroğlu ifadesinde "Hocaefendiye gittim,adı Murat. 'Sana cinler musallat olmuş' dedi. İlaç yazdı. Benim olayda şehvet duygularım kabarmadı ama istem dışı bir davranışta bulundum" diye konuştu. Olay anını anlatan hemşire Ayşegül Terzi'nin sözleri salondakileri ağlattı. Duruşmada dinlenen tanıklardan biri "Birden ayağa kalktı. Adımını atıp koridorlardaki demirden iki eliyle tutunup müştekinin suratına tekme attı. Tekmeden sonra ne olduğunu anlamadım. Şok oldum. Akrabası tanıdığı sandım. Otobüsü cenabet ettiler. Böylelerinin kafasını ezmek lazım, diye bağırdı" dedi. Bir diğer tanık duruşma salonuna alındığında hakim tanığa doğru, "Çoğu kişinin bildiğinin aksine adaleti bazen hakim savcılar da değil halk sağlar. Doğru söyleyeceğine namusun ve vicdanın üzerine yemin eder misin" dedi. Duruşmanın bitmesinin ardından "Kadın Cinayetlerini Önleyeceğiz Platformu" üyesi bir grup, adliye önünde basın açıklaması yaparak, tahliye kararına tepki gösterdi. Ayşegül Terzi'nin ve avukatlarının da katıldığı açıklamada, Terzi'nin güçlükle ayakta durduğu gözlendi. Mahkeme, tahliye olan Abdullah Çakıroğlu'nun Ayşegül Terzi'nin ev ve işyerine 6 ay boyunca yaklaşmaması yönünde karar verdi.

Tekmeci saldırgan davasında flaş gelişme

İstanbul'da belediye otobüsünde yolculuk yapan hemşire Ayşegül Terzi’ye şort giydiği için tekme atan ve çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklanan güvenlik görevlisi Abdullah Çakıroğlu ilk duruşmada tahliye edildi. Anadolu 40. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya tutuklu sanık Abdullah Çakıroğlu ve avukatı, Ayşegül Terzi ile çok sayıda kadın avukat hazır bulundu. İlk ifadesinde hakimin "Bir sağlık kuruluşunda tedavi gördün mü?" sorusuna "Hayır. Hocaefndiye gittim. Adı Murat. "Sana cinler musallat olmuş' dedi. ilaç yazdı" diye yanıt verdi.

Haberin Devamı

İŞTE SAPIĞIN SALDIRI ANI

HIÇKIRA HIÇKIRA AĞLADI

Duruşma salonuna ilk olarak hemşire Ayşegül Terzi'yle annesi, babası ve avukatları alındı. Sonrasında duruşmaya sanık Abdullah Çakıroğlu getirildi. Çakıroğlu'nu karşısında gören Terzi hıçkıra hıçkıra ağladı. Duruşmada kimlik tespiti yapılan Abdullah Çakıroğlu 35 yaşında, bekar ve 10 yıldır özel güvenlik görevlisi olduğunu belirterek lise mezunu olduğunu söyledi. Mahkeme hakimi kimlik tespitinin ardından iddianame okundu.

Tekmeci saldırgan davasında flaş gelişme

KADIN AVUKATLARDAN DESTEK

Hemşire Ayşegül terzi'ye 15 kadın avukat destek veriyor. İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, İzmir Barosu, Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu avukatlarının da bulunduğu duruşmayı Bağımsız Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka da izledi. Avukatlar ve Nazlıaka davaya katılma talebinde bulundu. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun yanısıra çok sayıda izleyicinin katıldığı duruşmada çevik kuvvet ekipleri de önlem aldı.

Haberin Devamı

SANIK ÇAKIROĞLU'NUN SAVUNMASI ŞOKE ETTİ

Mahkemede kendisini savunan tekmeci saldırganın sözleri şoke etti. Tekmeci saldırgan "İş yerinde hastalığım nüksetmişti. Bu da telefon kayıtlarında vardır. Ege'de Murat diye bir hocaefendiden ilaçlarımı istemiştim. Hastalığım ilk başladığında 2 sene önce ona gitmiştim. İlaç verdi, tedavi oldum. Kendime gelmiştim. Son zamanlarda ise kendi kendime konuşma hallerim artmıştı" dedi.Bunun üzerine mahkeme hakimi, "Bu hocaefendi dediğin din adamı mı" diye sordu. Sanık Çakıroğlu ise, "Evet" diye yanıt verdi. Çakıroğlu, "2 sene kimseye bulaşmadım. Sonra rahatsızlığım nüksetti. Kendi kendine konuşma, bağırma, çağırma hallerim arttı. 2-3 gün üst üste nöbete kalınca psikolojim arttı. Konuşma seanslarım arttı. Otobüsteki hadise vuku buldu" dedi.

"İSTEM DIŞI REFLEKSTE BULUNDUM"

Çakıroğlu savunmasında şunları dile getirdi: "Otobüste daha önceden tanımadığım bayanı gördüm. Oturuşu müstehcendi. Doğru oturmasını söyledim. Suratıyla 'sanane' anlamında işaret yaptı, önüme döndüm. Durumu hazmedemedim istem dışı reflekste bulundum. Yaptığımı doğru bulmuyorum. Bayanın oturuşunu da doğru bulmuyorum. Hastalık halinde istem dışı reflekste bulunuyorsun. İstem dışı oluyor ancak doğrular üzerinden gerçekleşiyor. Bu şekil oturuşunu doğru bulmadım, uyardım. Kendisi umursamadı, hiç oturuşunu düzeltmedi. Cünüp kelimesi bana aittir. Bu kelimeyi kullandım. Otobüsün içinde bir grup beni dövdü. Bayanın sözü üzerine millet galeyana gelip otobüsten attılar beni, dövdüler. Hapishanede de tartaklandım. Bu olayda sara hastalığımın etkisi büyüktü. Nüksetmişti. Saldırma eğilimim artmıştı"

Haberin Devamı

"CİNLER MUSALLAT OLMUŞ"

Sanığın Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nde 14 gün kaldığını söylemesi üzerine mahkeme hakimi, "Erenköy dışında bir yerde tedavi gördün mü" diye sordu. Sanık "Hocaya gittim" dedi. Bunun üzerine hakim, "Hoca sana ne yaptı" şeklinde soru yöneltti. Çakıroğlu ise, "Beni okudular. Cinler musallat olmuş dediler" diye yanıt verdi.

ŞEHVET DUYGUM KABARDI

Çakıroğlu mahkemedeki ifadesinde, "Müştekinin kendisini taşıyabilecek bir giyim kuşamı olması lazımdı. Herkesin ortak yaşam alanına yakışmayacak şekilde giyim kuşamı vardı. Ortamı bozuyordu. Otobüste aile, ana baba var. Herkesin ruh dünyasını etkiliyordu. Doğruları birinci dereceden Kuran-ı Kerim'den almak zorundayız. Kadının haya perdesinin oluşması için örtüsü olması gerekiyor. Kuran-ı Kerim ve hadislerde örtünmesi gerektiği belirtilmiştir. Gayrimüslimim diyorsa kendisini taşıyabilecek giyim kuşamı olması gerekiyor. Aksi taktirde insanları suça teşvik ediyor, insanların şehvet duygularını kabartıyor. Benim olayda şehvet duygularım kabarmadı ama istem dışı bir davranışta bulundum" dedi.

Haberin Devamı

AYŞEGÜL HEMŞİRE DE SALONDAKİ İZLEYİCİLER DE AĞLADI

Sanığın savunmasının ardından Ayşegül Terzi'nin ifadesinin alınmasının işlemine geçildi. Davaya katılma talebi olduğunu belirten Terzi güçlükle konuşarak, "Paraya ihtiyacım vardı, kendime nöbet yazdırmıştım. Gece nöbetimi tuttum. Sabah nöbetten çıktım. Üzerimde sivil kıyafetim vardı. Otobüste boş koltukta ters bir şekilde oturdum. Sanığı hiç görmedim. Bayram sabahıydı. Telefonda müzik dinliyordum ve bayramlaşıyordum. Yüzüme biri birden tekme attı. Ne olup bittiğini anlamadım. Sonrasını hatırlamıyorum. Kendime geldiğimde hastanedeydim. Ağzından çıkan sözleri hatırlamıyorum. Elimdeki poşetleri bacağımın üzerine koydum. Bacağım kapalıydı" diyerek gözyaşlarına boğuldu. Bu sırada salondaki bazı izleyicilerin de ağladığı görüldü. Mahkeme hakimi, Terzi'nin sesinin titrediğini ve ağlamaya başladığını tutanağa geçirdi.

Haberin Devamı

"TEKRAR YAPACAĞINDAN KORKUYORUM"

Terzi ifadesinde devamında, "Karakolda söylediklerim tam yazılmadı. Ardından kendi çalıştığım hastaneye gittim. Başımdan darbe aldığımı, kafamın şiştiğini söylediler. Ağzımın içinde kanamalı yaralar vardı. Canım çok yanıyordu. Sanığın hiçbir suçlamasını kabul etmiyorum. Yaptığı eylemi dine bağlamasını doğru bulmuyor ve kabul etmiyorum. Evime çok yakın oturuyor. Ben bunu bana tekrar yapabileceğini düşünüyorum. Serbest kalırsa tekrar yapacağından korkuyorum" dedi. Bu sırada Ayşegül hemşire yeniden ağladı.

OTOBÜSE BİNEMİYOR

Terzi'nin avukatı Bahar Ünlüer Öztürk duruşmada söz alarak müvekkilinin o günden beri otobüse binemediğini belirterek, psikolojisinin bozulduğunu vurguladı. Öztürk, "Sanık, müvekkilim nezdinde tüm kadınları aşağılamış, eylemiyle toplumun bir kesmini diğer kesmiyle karşı karşıya getirmeye çalışmıştır. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep ediyoruz" dedi.

BİR ANDA UÇARAK TEKME ATTI

Duruşmada tanıklar da dinlendi. Duruşmada tanık olarak dinlenilen Mahir Kır, "Birisi elleriyle omuzumdan güç alarak otobüsün üst borusuna tutundu. Bir anda uçarak kızın suratına tekme attı. Sonra tekrar zıplayarak yerine oturdu. Ben de yakını zannederek ilk başta müdahale edemedim. Sonra İkisinin arasına girdim. Şahsa dönüp niye vuruyorsun dedim. 'Bunları öldürmek, kafalarını ezip koparmak lazım. Cenabet etti otobüsü, şeytanları topladı otobüse' dedi. Otobüs şoförüne de 'otobüsü durdurma kimse inmesin' dedi" diyerek olay gününü anlattı.

HAKİM: ADALETİ BAZEN HALK SAĞLAR

Bir diğer tanık duruşma salonuna alındığında hakim tanığa doğru, "Çoğu kişinin bildiginin aksine adaleti bazen hakim savcılar da değil halk sağlar. Doğru söyleyeceğine namusun ve vicdanın üzerine yemin eder misin"dedi.

"VURAN ŞAHSI AŞAĞI ATTILAR"

Tanık Şaban Bıyıklı ise, "Ben otobüsün şoförüydüm. Arabanın içinde bir patırtı geldi. Ben de ne oluyor diye otobüsü sağa çektim. İndim koltuğumdan. Bana genç bir bayan yani müşteki 'Ağabey ben bu şahsı tanımıyorum' dedi. Sonra arka taraf karıştı. Vuran şahsı aşağı attı yolcular. 'Şahıs kaçtı kaptan gidelim' dediler. 3 durak sonra bacımız "Ağabey ben burda inebilir miyim' dedi ben de yoluma devam ettim. O anlık polislik, hastanelik bir talep olmadı" dedi.

"TEKME ATTI, TANIDIĞI SANDIM"

Otobüste yolcu olan ve duruşmada tanık olarak dinlenen Zafer Kır, "Sanık ağzının içinden oturduğu yerden konuşuyordu. Birden ayağa kalktı. Adımını atıp koridorlardaki demirden iki eliyle tutunup müştekinin suratına tekme attı. Tekmeden sonra ne olduğunu anlamadım. Şok oldum. Akrabası tanıdığı sandım" dedi.

HAKİM: ÖYLE OLSA NORMAL Mİ KARŞILAYACAKSIN

Bunun üzerine hakim "Yani öyle olsa normal mi karsılayacaksın" diye sordu. Tanık ise, "Yok. Belki eski eşidir diye dedim. Sanık ' Otobüsü durdurma sen işine bak. Otobüsü cenabet ettiler. Böylelerinin kafasını ezmek lazım, diye bağırdı. Ayşegül'ün yüzünde şişlik oldu. 'Ben ne yaptım ki bana vuruyor' dedi. Otobüsün kapıları açılınca sanık kaçtı. Tutmak istedik ama gitti" diye konuştu.

"VURUŞUM ORTA HALLİ, AYAKKABILARIM ESNEK"

Tanık beyanlarına karşı söz alan Çakıroğlu, "Benim vuruşum orta halli bir vuruştu. Spor ayakkabılarım esnekti. Darp raporunu abartılı buluyorum. Ben orada Genelkurmay Başkanı olduğumu söyledim. Bunu hiçbir tanık söylemedi. Hasta olduğumun en büyük delili budur. Ben şeytani bir şey olduğunu, cünüp olduğunu ve Genelkurmay Başkanı olduğumu söyledim. Başka da bir şey söylemedim" dedi

DURUŞMADA OLAY ANI GÖRÜNTÜLERİ İZLENDİ

Çakıroğlu ve Terzi'nin ardından tanıklar duruşmada olay gününü anlattı. Tanıkların beyanlarının ardından olay anına ilişkin otobüs kamerasının görüntüsü izlendi.

"KATILMA TALEPLERİNİ DOĞRU BULMUYORUM"

Davaya katılma taleplerine karşı beyanı sorulan sanık Çakıroğlu, "Ben katılma taleplerini doğru bulmuyorum" dedi.

"TOPLUMU KUTUPLAŞTIRMAYA GEREK YOK"

Çakıroğlu'nun avukatı ise, "Deniyor ya mini etekli olduğu için dövüldü. Müvekkilim ruh hastası, bipolar. Bu durumu kadın dernekleri görmezden gelemez. Bu durum gözardı edilerek olayı basına taşıyıp bir kampanya üzerinden toplumu kutuplaştırmaya gerek yok. Kadın derneklerinin kadın haklarını savunması bize de gurur veriyor. Kanun akıl hastalarının tutuklanamayacağını söylüyor. Bunun için Aile Bakanlığı kalkıyor açıklama yapıyor kanun teklifi verdik diyor. Bunun üzerine savcı suç vasfını değiştirip dava açıyor" dedi.

"DAVANIN KADIN HAKLARIYLA NE ALAKASI VAR"

Kadın derneklerinin davaya katılma taleplerinin reddedilmesini isteyen avukat, "Bu davanın kadın haklarıyla ne alakası var. Ortada Ayşegül hanımın mağduriyeti var ama mağduriyeti giderilirken yeni bir mağduriyet doğuyor. Müvekkilim tedavisine devam edemiyor. İlaçlarını kullanamıyor. Olayın basit yaralama olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu davade adalet istiyoruz. Ayşegül Terzi'nin mağduriyeti giderilsin istiyoruz. Sadece Ayşegül Terzi değil müvekkilim de darp edildi" diye konuştu.

MİLLETVEKİLİ VE BAROLARIN KATILMA TALEBİ KABUL EDİLDİ

Mahkeme hakimi suçtan zarar görme ihtimaline karşı Ayşegül Terzi ve avukatlarının davaya katılma talebinin kabulüne karar verdi. İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu, İzmir Barosu'nun, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Bağımsız Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın da davaya katılma talebinin kabulüne karar verdi. Diğer katılma taleplerinin ise daha sonra değerlendirilmesine karar verildi.

TAHLİYESİNİ TALEP ETTİ

Sanık Çakıroğlu ise tahliyesini talep ederek, "Durumum da gözönüne alınarak tutuksuz yargılanmayı istiyorum" dedi.Mahkeme talepleri değerlendirmek için duruşmaya ara verdi.

HASTANEDEN RAPORLAR İSTENDİ

Anadolu 40. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmada mahkeme ara kararını açıkladı. Mahkeme, sanığın daha önce Erenköy Ruh ve Sinir Hastanesi'nden alınmış raporlarının avukatı tarafından dosyaya sunulduğunu belirterek rapor örneklerinin hastaneden gönderilmesinin istenmesine ve sanığın İstanbul İl Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü'nden özel güvenlik görevlisi dosyasının raporlarının onaylı örneğinin gönderilmesinin istenmesine karar verdi.

TAHLİYE ETTİ

Mahkeme sanığın savunmasının tespit edilmiş, delillerin önemli ölçüde toplanmış olduğunu, dosya kapsamında Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nden gönderilen rapora göre Bipolar duyguların bozukluğuna ilişkin hususlar nedeniyle suç tarihinde sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığına ilişkin rapor alınması gerektiğinin değerlendirilmesi, sanığın tüm raporlarının toplanmamış olması nedeniyle rapor için sevk edilecek durumda olmadığını belirtti. Sanığın ilerde alınacak raporda kısmi yada tam akıl sağlığı bozukluğunun tespit edilme ihtimalini dikkate alan mahkeme Çakıroğlu'nun tahliyesine karar verdi. Duruşma 21 Aralık tarihine ertelendi.

HAKİM: BAŞKA BİR GİRİŞİMDE BULUNURSA

Tahliye kararının üzerine Ayşegül Terzi'nin bir avukatı avukatı, "Müvekkilimin başına ya bir şey gelirse..." diye karar tepki gösterdi. Mahkeme hakimi ise, "Şuan hastaneye sevk edilecek bir durumu yok. Başka bir girişimde bulunursa bildirirsiniz" dedi.

AYŞEGÜL HEMŞİRE SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ

Duruşma salonunda bulunan izleyiciler tahliye kararına tepki gösterirken Ayşegül Terzi sinir krizi geçirerek ağlamaya başladı. Terzi duruşma salonunda sanık için, "Öldürecek beni" diye bağırdı. Salondaki izleyiciler hem hakime hem de sanık avukatına tahliye kararı nedeniyle tepki gösterdi.

KRİZ GEÇİRDİ...

Bu arada, sanığın tahliye kararının ardından Ayşegül Terzi sinir krizi geçirdi.

9 YIL 4 AYA KADAR HAPİSLE YARGILANIYOR

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 23 yaşındaki Ayşegül Terzi'nin Maslak'ta bir özel hastanede hemşire olduğu, olay günü olan 12 Eylül tarihinde otobüse bindiği ve Çekmeköy'de mevkiinde otobüste yolcu olarak bulunan Abdullah Çakıroğlu'nun Terzi'nin yüzüne tekme atmak suretiyle yaraladığı anlatıldı. Çakıroğlu hakkında "İnanç düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme", "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama", "Kasten yaralama" ve "Hakaret" suçlarından toplamda 2 yıl 7 aydan 9 yıl 4 aya kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

ÖNCE SERBEST KALDI SONRA TUTUKLANDI

Hemşire Ayşegül Terzi'ye tekme atan saldırgan Abdullah Çakıroğlu, olaydan sonra gözaltına alınmış ve tutuksuz yargılanmak izere mahekeme tarafından serbest bırakılmıştı. karara savcının itiraz etmesi üzerine yeniden gözaltınasalınan Çakıroğlu, "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama", "Kasten yaralama" ve "Hakaret" suçlarından tutuklanmıştı.

'KORUMA TALEP ETTİK'

Duruşmanın bitmesinin ardından "Kadın Cinayetlerini Önleyeceğiz Platformu" üyesi bir grup, adliye önünde basın açıklaması yaparak, tahliye kararına tepki gösterdi.

Ayşegül Terzi'nin ve avukatlarının da katıldığı açıklamada, Terzi'nin güçlükle ayakta durduğu gözlendi.

Terzi'nin avukatı Bahar Ünlüer Öztürk, gazetecilere yaptığı açıklamada, müvekkilinin her gün babasıyla işe gittiğini belirterek, güvenliği açısından koruma talep ettiklerini söyledi.