The Others KOKLA AMA KOPARMA

KOKLA AMA KOPARMA

09.05.1999 - 00:00 | Son Güncellenme:

Çiçekleri koparmak yasaktır

KOKLA AMA KOPARMA
"O zamanlar bahçelerdeki çiçeklere dikkat etmemiş olmalıyım ki, hatırladığım en eski çiçek bir vazodaki mimoza salkımlarıydı (...) Oraya annemin bir arkadaşına gitmiştik. Acıklı şeyler konuşulmuştu. Annemin arkadaşı 'bilmem kaç yıllık' kocasından ayrılıyor ve kendisinden genç bir deniz subayını sevdiğini 'alenen' söylüyordu. Ben hep mimozalara bakıyordum... Adlarının mimoza olduğunu öğrendiğim, tel tel yaprakları kadife perdelerle handiyse aynı renk, kendileri sapsarı ponpon çiçekler yaza doğru açarmış... " (Yıldızlar Altında İstanbul, Selim İleri) Mimozaların böyle aşkla meşkle tuhaf bir alakası var galiba. Bu çiçekle ilgili direkt hiçbir anım yok ama "Geçmiş Bahar Mimozaları" adlı diziyi gayet net hatırlıyorum. Bu aralar mimoza bulmak mümkün; biz Nişantaşı'nda D & R'ın karşısındaki çingeneden aldık. "Hanımeli, çocukluğumda, Kadıköyü'nün bütün bahçelerinde çitlere sarılır, uzar gider, hoş kokusuyla rüzgara karışırdı. Hanımelleri değişik değişikti; mesela bazıları beyaz çiçekler açardı, onlara, yanılmıyorsam, tatlı hanımeli deniyordu. Bazıları sarı çiçekliydi ve zaten adları da sarı hanımeliydi. Bir de, adı pek hoşuma giden, tombalak 'trampetalı hanımeli' vardı ve öyle her bahçede görünmezdi." (S.İ.) Hanımelinin kokusuna da tadına da bayılırım. Çocukken onları hunharca bir afiyetle yerdim. Arkasını emdiğinizde nefis bir bal çıkar. Azıcık ama gayet lezzetli. Bu arada canım gül reçeli istedi. "Hercaimenekşeyi çok severim. Hepsinin maskeli baloya gider bir fantezi şıklıkları vardır. Hepsi maskelerini takmış, kadife giysilere bürünmüştür. (...) Babamdan kalmış bir menekşe hastalığı adı var ki, bana şimdi bile çok şiirli geliyor: Menekşe pası. Menekşe pasına yakalanan menekşenin yaprakları git git kahverengiye dönüşürmüş... (S.İ.) Şairin (H.Y.) hediyesi çiçeğin şiirli derdini şimdi anlıyorum. Hocam, sizin nefis beyaz menekşe, bu pas olayından mustarip. Ne yapsak olmuyor, yapraklar yeşermiyor. Nilüfer, filbahri, kasımpatı, ortanca, leylak, manolya, karanfil, fesleğen, begonya, lale, şeftali çiçeği, yasemen... Selim İleri'nin, İstanbul'da hatırladığı çiçekler arasında "saldım çayıra, mevlam kayıra" çiçekleri de var: Safran, gelincik, kır papatyası, mine, katırtırnağı, lavanta... 25 yıl önceki bahçeli evin nimeti; benim de tüm bunlarla yakın ilişki içinde olduğum bir dönem var. "İstanbul'un bahçeli günlerini gördüm. Ahşap evli Kadıköy'ünde çiçekler, meyva bahçeleri belleğimden silinmedi," diyor İleri. Benim de. Ön bahçede sarmaşık güller, arkada domatesler, ağaçtan yenen incir ve erikler... "Çocukken koşup, bahçedeki yıldızları saklamak, mevsimi durdurmak istediğimi hatırlıyorum. Mevsimler, yıllar hatta bahçeler meğer durdurulamazmış." Ne diyebilirim ki? Şimdilerde şehrin en dip dibe sıkıştırılan uyuz apartmanlarının bir sakini olarak, geçen hafta, çocukluğumun geçtiği Selamiçeşme ve Caddebostan civarında dolaşıp bahçe kapılarının hala sarmaşık güllerle kaplandığını görünce tuhaf bir yaşlı kadın duyarlılığı tribine girdim. Bu güllerin reçeli yapılmıyor tabii ama olsun.
***
Selim İleri'nin ve naçizane benim çiçeklerimi bir yana bırakabiliriz artık; yazlık kreasyonlardaki çiçek desenlerini teşhis edebilecek kıvama geldiğinizi düşünüyorum. Orkideyi gelincikle karıştıracak haliniz yok. Gerçi karıştırsanız da ziyanı yok. Çünkü bu yaz, bildiğiniz tüm çiçekler, cümbür cemaat dallardan askılara geçiyor. İlkbahar - yaz modasının en göze çarpan trendi, tüm giysilerdeki çiçek desenleri. Yükselen romantizm ile hortlayan hipilerin sonucu bu. Gucci, Chloe, Dolce & Gabbana, Vera Wang, Anna Sui... Tüm yabancı modacıların tasarımlarını irili ufaklı dallar, yapraklar, tomurcuklar süslüyor. Buketler de görülüyor, tek çiçekler de. Canlı renkler de var, pasteller de.
***
Onlarda olur da, bizde olmaz mı? Mağazalar çiçekli üst baş çeşitleriyle dolu. İnce askılı püfür elbiseler, kısa etekler, uzun etekler, büzgülü ve ipli köylü bluzları, gömlekler... Vakkorama, Mango, Esprit... Naf Naf'ın lila çiçekli elbisesi 27.5 milyon lira. Afrodit'te beyaz üstüne pembemsi çiçekli etek, karpuz kollu önü ipli çiçekli üst; her ikisi de 5.900.000 liraya. Vizyon dergisinde gördüm; para harcayalım ferahlayalım diyenleri Kenzo ve 333'e yolluyorum. Askılı çiçekli elbiseler, bu yazın bir numarası. Sadece giysiler değil, aksesuvarlar da çiçek motifleriyle bezeli. Ayakkabı ve çantalar, bikini ve mayolar, günün anlam ve önemi itibariyla fularlar... Gucci'nin arkası açık, çiçekli terlikleri nefffiiis!
***
Dekorasyonda da çiçek modası var. Özellikle de tek çiçek. Koltuk ve sandalyelerde eski, bildik, bol çiçekli "country" tarzı değil de, üzerinde yalnız ve patlak bir adet çiçek barındıran eşyalar gözde. Artık aranjman almamalı, hediye vermemelisiniz. Tek çiçekler (birinciliği orkideye veriyorlar) çok prim yapıyor. Mudo City'lerdeki kocaman yapay çiçekler çok çekici. Yine günün mana ve ehemmiyeti açısından aklınızda bulunsun.
***
Bir de çiçekli saçlara rastlıyoruz. Taa İ.Ö. VII. yüzyılda söylemiş Sappho: "Kim çiçek takınırsa ona yaklaşır mutlu üç güzel: unutma, süssüz bir başa bakmaz kimseler..." Ya da "Beni unutsan bile / Aphrodite'ye sunduğumuz armağanları / paylaştığımız onca güzelliği düşün / saçlarını süslediğin / bütün o menekşeleri, konca gülleri / gencecik boynuna taktığın yüzlerce çiğdemi..." Ve "Ne bir türkü söylenirdi / biz katılmadan / ne bizsiz çiçek açardı ilkyaz..." Baharın sizsiz çiçek açmasına izleyici kalmayacaksınız herhalde... Mühim günün geyiği: Kadınlar çiçektir, anneler en çiçektir.
Yedim
  • Nişantaşı'nın ortasında vaha: Cafe Contact. Salatalar, özellikle ızgara tavuk ve hindili olanlar nefis, civarda böyle yeşil yer yok. Yekta'nın karşısı, Arap Türk Bankası'nın yanı, parkın üstü, Valikonağı.
  • Orta Çağda bir kitabın yüz altına satıldığı görülmüş ki, bu parayla güzel ve büyük bir çiftlik alınabilirmiş. E. Aköz'ün karısı, çiftliklerin kaçının üzerine yapılacağını soruyormuş.
  • Mudo City'lerde 5.500.000'e iştah açan mutfak posterleri: Ekmek, peynir, pasta çeşitleri...
  • Cumartesi gecesi 02.00'de her yer bitmiş. Karga, Lal, Masal Evi... Kadıköy Barlar Sokağı niye erkenden kapanıyor? Bir de dürümcüler niçin o kadar zayıf?
  • Son zamanların en iyi yemeği: Akdeniz salatası, bonfile 36, tavuk, ıspanak ve mantarlı krep, soslu çikolatalı kek... Bitmesinler diye tabaktakilerin gözünün içine baktık. "Ethemefendi 36", Erenköy'de, bahçe yeşillikler içinde.
  • "Güzellik ve iyiliğe mağlup olan gurur ve asaletin romanı... Çiçeksiz bahçe... Muazzez Tahsin Berkand tarafından yazılan yepyeni ve orijinal bir aşk ve hayat romanı." Cumhuriyet, 1949.
  • Tokyo, Londra'nın yerine oynuyor. Başta lolita sesli Kahimi Karie olaraktan, yeni müzisyen ve tasarımcıların kenti, "globalleşen cool"un başkenti yapacaklarını iddia edenler var.