‘Trump, İsrail’e iltica etsin’

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Kudüs krizine BM’nin el koymasını isterken, ABD Başkanı Donald Trump için “İsrail’e iltica etsin” veya “İsrail’in kripto başkenti olan Washington’u alenileştirsin” tavsiyesinde bulundu. Hükümete Kudüs konusundaki desteklerinin tam olduğunu vurgulayan Bahçeli, Kaşgar, Keşmir, Kerkük, Kudüs, Kıbrıs ve Kırım’dan oluşan sorunlar zincirini “altı K’lı huzursuzluk” olarak formüle etti.

LOZAN’A BAKIŞ: Bir imparatorluk bakiyesinin emanetini taşımak hakkını vermek kolay değildir. FETÖ, PKK, IŞİD, YPG, DHKP-C gibi terör örgütlerinin saldırganlıkları, küresel güçlerin çevremizde tedavüle soktuğu vahşi senaryolar ortadadır. Bekamızı can pahasına müdafaa edeceğiz, birlik ve beraberlik çizgisinden ayrılmayacağız. Lozan, Sevr metni ile Misak-ı Millî’nin siyasi anlamda çarpıştığı ve medeniyetler çatışmasının, ‘20. yüzyıl versiyonunun’ yaşandığı mekândır. Lozan Antlaşması’nın değerini, ‘zafer mi hezimet mi’ sorularıyla, yargılamaya çalışmak eksik ve yanlış bir yaklaşımdır. Misak-ı Millî’den Lozan Konferansı’na bakıldığında bazı kayıpların olduğu, özellikle Musul ve Batı Trakya meselesinde Misak-ı Millî’nin tam anlamıyla gerçekleşmediği doğrudur. Ancak Sevr’den bakıldığında Lozan Antlaşması’nın, yok edilmeye çalışılan bir milletin olağanüstü zaferi olduğu açık ve nettir.

ALTI K’LI HUZURSUZLUK: Şu anda dünya üzerinde, kökü geçmişe dayanan, tarihi hesaplaşmaların ana arterinde yer alan Altı K’lı bir huzursuzluk sarmalı hakimdir. Kaşgar, Keşmir, Kerkük, Kudüs, Kıbrıs, Kırım”dan oluşan altılı sorun zinciri çözüme ulaşmadan, hak ettiği köklü, kalıcı ve kapsayıcı sükûnete kavuşmadan dünyaya huzur gelmeyecektir. En son olarak ilk kıblemiz Kudüs, ABD yönetiminin oldubittisiyle İsrail’in başkenti ilan edilmiştir. İsrail’in 1980’deki girişimi Birleşmiş Milletler kararıyla çürütülmüştü. Şimdi yeni bir izansızlık ve haydutluk karşımızdadır. Vahşi Batı hukukunun aynısıyla Ortadoğu’ya tatbik etme çabasıdır. Türk ve İslam’ı katletmeye azmetmiş keskin ve zehirli bir hançeri bağrımıza sokma teşebbüsüdür. Kalp sineden, can ciğerden ayrılır mı? Ayrılmaz, Kudüs de İslam’dan ayrılamaz, koparılamaz.

‘Hatadan dönmeli’

KRİTPO BAŞKENT: Trump, madem İsrail’e başkent bulmaya meraklıdır, madem içine düştüğü siyasi darboğazı Kudüs komplosuyla aşmanın gayretindedir; o zaman tavsiyemiz ya gitsin İsrail’e iltica etsin, ya da durmasın İsrail’in kripto başkenti olan Washington’u alenileştirsin. Kendisine yakışan bu olacaktır. Çünkü Kudüs düşerse tarih düşer, İslam zaafa uğrar. Kudüs düşerse Ankara kaybeder, İstanbul kavrulur.

BM EL KOYSUN: Birleşmiş Milletler kararları ne olacak, nereye koyulacak? 1,5 milyarlık İslam aleminin tepki ve itirazları nasıl yok sayılacak? ABD, yerkürenin jandarması değildir. Dünya, ABD ve İsrail’den ibaret değildir. Birleşmiş Milletler Teşkilatı derhal Kudüs krizine el koymalıdır. ABD’nin tek taraflı aldığı karar aynen iade edilmelidir. İsrail, başkentini Kudüs’e taşımaktan vazgeçmeli, hatadan dönmelidir. ABD aklını başına almalıdır.

DESTEĞİMİZ TAM: Bu konuda çaba gösterecek, mücadele edecek Cumhurbaşkanı ve hükümete üstün başarılar diliyorum. Desteğimizin tam olduğunu söylemeyi milli ve manevi bir görev addediyorum.

DAMGALI HAİNLER: Biz Kerkük deriz, bunlar Barzani sevdalısı kesilirler. Biz Kaşgar deriz, bunlar aman Çin’i kızdırmayın ikazı yaparlar. Biz Kudüs deriz, bunlar İsrail’in gözüne girmek için yarışırlar. Biz Kıbrıs deriz, karşımıza Rum palikaryası kostümüyle çıkarlar. Biz Kırım deriz, bunlar Rus havarisi kesilirler. Bunlar ki, temiz bir vicdandan, halis bir imandan yoksun katmerli ve damgalı hainlerdir.

Erken seçim iddiası

Bahçeli, törenin ardından İYİ Parti’nin “seçim ittifakı” önerisine Saadet Partisi’nin olumlu yanıt verdiğine yönelik haberlerin hatırlatılarak, “Siz ittifakı nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusu üzerine “Bazı siyasi partilerin bir amaçla bir araya gelmeleri, orada da bir ittifak yapma arzularını ortaya koymaları, onların bileceği iştir. Herhangi bir yoruma ihtiyaç yoktur. Biz ‘cumhur’ ittifakını benimsemiş ve o ittifakın güçlenmesi için gayret gösteriyoruz” dedi. Bahçeli, erken seçim iddialarına ilişkin bir soruya ise, “Seçimler mahalli idareler olarak 30 Mart 2019’da, milletvekilliği ve cumhurbaşkanlığı seçimleri olarak 3 Kasım 2019’da yapılacaktır. Türkiye’nin etrafının ateşle çevrildiği, terör faaliyetlerinin hala sinsice sürdüğü bir ortamda erken seçim talebi kime ne hizmet sunacaktır, onu anlamakta zorluk çekeriz” yanıtını verdi.

‘Sahadaki şeytanlığı siyasete taşımasın’

Bahçeli, eski futbolcu ve yorumcu Rıdvan Dilmen’in, Erdoğan’a yönelik “parkasız Deniz Dezmiş” yorumuna ilişkin şunları söyledi: “Sayın basın mensupları aracılığıyla Türk milletiyle bir konuyu paylaşmak isterim. O da Habertürk’te yapılan, ‘Akılda Kalan’ programında Türk sporunda önemli başarılar sağlamış olan bir sporcunun bir soru üzerinde yorum yaparken, bazı hatalar ve yanlışlıklar içerisine sürüklenmiş olduğunu ifade etmek istiyorum. Sahadaki şeytanlığını siyasete taşımasınlar. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşka-nı’na, ‘parkasız Deniz Gezmiş’ ifadesi ne Türk milletine yakışır ne Cumhurbaşkanlığı’na yakışır ne de Cumhurbaşkanlığı’na yapılan bir yalakalığa yakışır. Şiddetle reddediyorum ve Türk milletinden özür dilemesini istiyorum. Cumhurbaşkanı, bir dönemin teröristinin özdeşi olarak takdim edilemez.”