Türkiye 3. lige düşer uyarısı!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün 16 Nisan referandumu çalışmaları çerçevesinde Diyarbakır’da muhtarlar ve azı sivil toplum kuruluş temsilcileriyle bir düğün salonunda bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
DEMOKRASİ YOKSA BÜYÜME ŞANSI SIFIR: Barışa, sevgiye, huzura özlem duyan bir kentteyiz. Bu özlemin ana kaynağı demokrasidir. Bir ülkede demokrasi yoksa, o ülkenin büyüme şansı kocaman bir sıfırdır. Bu ülkede milli kurtuluş savaşını beraber verdik, Çanakkale’yi dedelerimiz çok iyi biliyor, Diyarbakırlısı da Tekirdağlısı kardeş kardeş kendi mezarlarında yaşıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti’ni beraber kurduk.
80 MİLYONUN AKLI YOK MU?: Önümüze bir tablo koyuyorlar, milli iradeyi bir kişiye teslim edelim, bir kişi karar versin 80 milyon ona uysun. 80 milyonun aklı yok mu? Farklı görüşler ülkeyi zenginleştirmez mi? Akıl akıldan üstündür. ‘Yetkiyi bir kişiye verelim, demokratik parlamenter sistemden vazgeçelim, tek adam rejimine geçelim.’
GENÇLERE KARŞI DEĞİLİM: Ben gençlere karşı değilim, gençler benim başımın üstünde. Barışın, kardeşliğin güvencesidir gençlerimiz. Gençler arasında ayrım yapılmasını istemem. 18 yaşında milletvekili olsun, itirazım yok. Benim çocuğum askere gidiyorsa, Ankara’daki beylerin çocukları da mücadele edecek. Haklarda eşitlik olacak, birisi için fazla avantaj, diğeri ikinci sınıf vatandaş, kabul etmiyoruz.
EVET DİYECEKSEN TAŞERON İŞÇİ OL: Bir kişiye OHAL ilan etme yetkisi veriyoruz. Başkan seçilecek, istediği zaman OHAL’i ilan edecek. Niye bu yetkiyi veriyoruz? Dünyada örneği yok. Bizim hangi derdimizi çözecek? Vatandaşları bölecek, ayrıştıracak. Anayasaların kimliği, yaşam tarzı olmaz. Bir kişi, istiyorsa kıdem tazminatını kaldırabilir, asgari ücreti dondurabilir. İşçilerden, sendikalardan ses çıkıyor mu? Birisi ‘evet’ dedi. Evet diyeceksen git sen de taşeron işçi ol, niye sendika başkanı oluyorsun?
VEBALİ AĞIR: Tek adam rejiminde bir kişi vardır, elinde sopa vardır, aykırı düşünceyi söyleyince kafasına sopayla vurur, ‘Sus kardeşim’ der. Birisi bizi sopayla mı terbiye etsin yoksa düşüncelerimizi özgürce ifade edelim mi? Evet demenin vebali ağırdır. Kimse çocuklarına hesap veremez.
DEMOKRASİSİ OLMAYAN DEVLETE DÖNÜŞÜRÜZ: Hem anayasaya uymuyorlar, hem anayasa değişikliği getiriyorlar. Yarın bir başkası gelecek, ‘ben de buna uymuyorum’ diyecek. Hukuk hepimiz için geçerli. Denetimsiz bir sistem getiriyorlar. Her şeyi yapacaksın ama hesap vermeyeceksin. Yolsuzluğun meşrulaştırılması, bu. Kimsenin hesap soramayacağı bir düzen getiriyorlar. Hani kul hakkı yemek en büyük günahtı Müslümanlık’ta. Rabbimiz, ne diyor: ‘Her türlü günahla gel affederim ama karşıma kul hakkıyla gelme.’ Gensoru da olmayacak, malı istediğin gibi götür. Bu anayasa değişikliği geçerse Türkiye, 3. lige düşer. Demokrasisi olmayan bir devlete dönüşürüz. Bir ülke kendi sorunlarını parlamentoda çözer. Eşit yurttaşlığın güvencesi parlamentodur.
CEVAP VERMEYECEĞİM: ‘Bir düşman bulmamız, saldırmamız lazım.’ Koro halinde bana saldırıyorlar. Ben de ‘Eyvallah saldırın kardeşim’ diyorum. Arıyorlar acaba Kılıçdaroğlu’nun açığını bulabilir miyiz? Yok, kardeşim, haram yemedik, kul hakkı yemedik. Vallahi cevap vermeyeceğim. Mesele anayasa konusu. Sen, ben kavgası değil. Kimse kimliğinden, inancından, yaşam tarzından ötürü ötekileştirmesin. Onlar olayı alıp başka yere götürmek istiyorlar, sanki partiler arasında bir kavga var.

İşsizliği yaratan parlamenter sistem mi?

“Bugün her dört gençten birisi işsiz. Bu işsizliği yaratan demokratik parlamenter sistem mi? Tutturdular, ‘FETÖ bizi kandırdı. FETÖ seni kandırdı da buna sebep olan parlamenter sistem miydi? Niye seni kandırıyor? Gelip Meclis’i mi kandırdı? Hayır. Dolar almış başını gidiyor, frenleyemiyorlar. Kayıt dışı para, kara para Türkiye’ye gelmezse dolar uçup gidecek. Nerede kaçakçıların parası varsa, uyuşturucu parası varsa kanun çıkardılar, Türkiye’ye geliyor. Buna sebep olan parlamenter sistem mi? Hapishaneler tıka basa dolu. Sırayla uyuyorlar. Sebebi parlamenter sistem mi? Parlamenter sistem yüzünden mi geldi 4 milyon Suriyeli? Bütün bunların sebebi parlamenter sistem değil, kötü yönetim.”