Ümit Avcı

Ümit Avcı

umit.avci@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Anadolu Efes, maça tempo konusunda geri adım atmama düşüncesiyle başladı ama yine hızlı oynamak ile telaşlı oynamayı karıştırıp, eline geçen ilk topu potaya yollayan oyuncu grubuyla kendi işini daha maçın başında zorlaştırdı. Evet, Olimpiakos deplasmanında takıma tempo lazımdı ama bunu biraz da savunmayla yapmak, hücumda en azından 3-4 pas yapıp, doğru şutu bulmaya çalışmak, böylece rakibe kolay basket şansı vermemeyi de düşünmek mantıklıydı. Ancak zaten buna çok hazırlanılmadığı, Paul’ün ilk 5’te çıkmasıyla anlaşıldı. Takım oyunundan bu kadar uzak bir ismin, böylesine bir maçta, 19 dakika süre alması da şaşırtıcı!
Ama sadece o da değildi sorun, Efes’in bu kadar kritik bir maça bu kadar konsantrasyondan uzak başlaması akıl alır gibi değil. Rakibin 43 sayısını 4 tane guardı attı. Bu da bizi attıklarıyla oyunda tutmaya çalışan Granger-Heurtel ikilisinin yaptıkları ya da ‘yapamadıkları’ savunmanın ispatıydı! İkinci çeyreğin başında Heurtel’in oyuna girip, hücumu biraz toparladığı anlarda, rakibin direkt potayı düşünen iki guardı Green ve Waters ile sahada kalması da, onların basit doğrular üzerinde çalıştıklarını gösterdi.
Aslında rakip de maça çok iyi başlamamıştı, ilk yarıda Spanoulis ve Printzeis gibi iki süper yıldızın toplam 2 sayısının bulunması, Efes’in çok kötü performansına ve 9’da 1 üç sayı isabetine rağmen soyunma odasına yalnızca 11 sayı geride gitmesi, biraz kıpırdanmayla maçın ortaya geleceğini düşündürse de ikinci yarının başında bizim beklediğimiz hamle, onlardan geldi, Spanoulis ile Printzeis, 3. çeyrekte 13 sayı üreterek işi bitirdi. Son çeyrekte Granger ile bir hamle daha geldi temsilcimizden ama o anda kenarda olan Spanoulis, kriz anlarındaki ustalığını yine göstererek sahaya girip işi bitirdi.
Bundan sonrası daha zor olacak Efes için ama hâlâ hedef değişmedi. Amaç Yunanistan’dan en az bir galibiyetle dönmekti. Yani bir şansımız daha var yarın ama bu kez Efes en az Olimpiakos kadar ‘takım’ olabilmeli.