Gündem Utanç duvarının Türk kurbanları

Utanç duvarının Türk kurbanları

09.11.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:

25 yıl önce bugün yıkılan Berlin Duvarı’nın kalıntıları 2 Türk çocuğun dramina dair izler de taşıyor.

Utanç duvarının Türk kurbanları

İşçi olarak Almanya’ya göç eden Türkler’in yerleştiği Batı Berlin’in Kreuzberg Mahallesi’nde yaşayan 8 yaşındaki Cengaver Katrancı, 30 Ekim 1970 sabahı evden çıktı. Kazlara yem vermek için Spree Nehri kıyısına giden Katrancı, dengesini kaybederek suya düştü. Akıntıyla birlikte doğu tarafına süreklenen Katrancı’yı ilk balıkçılar gördü. Ancak sınır ihlalinden korkarak yardım ellerini uzatmadılar. Olay yerine gelen Batı Berlin itfaiye ekipleri de muhafızlardan korkarak Katrancı’nın boğulmasını izledi. Doğu yakasındaki kurtarma ekipleri de tıpkı batıdakiler gibi sınır ihlali endişesiyle hareket etmedi. İki tarafın da polis yetkilileri, kazadan ancak 1.5 saat sonra Oberbaurn Köprüsü’nde görüşüp, Doğu Alman kurtarma botunun Katrancı’nın cesedini araması yönünde karar aldı. Ne var ki yitip giden zaman değil, Cengaver’in yaşamıydı... 8 yaşındaki talihsiz çocuğun cansız bedeni Spree Nehri’nden çıkarıldığında naaşını teşhis etmesi için sadece annesinin Doğu Berlin’e geçişine izin verilmişti. Acılı anne bu hayattaki en büyük yıkımı yaşadı. Cengaver Ankara’da toprağa verildi.

Çetin doğum gününde öldü
Duvarın diğer Türk kurbanı Çetin Mert ise doğum günü 11 Mayıs 1975’te, arkadaşlarıyla futbol oynamak için nehir kıyısındaki parka gitti. Top nehre düşünce, yüzme bilmediği halde suya atlayan Çetin, suda sürüklenirken, her iki tarafdaki yetkililer sınır ihlali gerekçesiyle yardım etmedi. Batı Berlin’de, hem Türk hem de Almanların katıldığı protesto yürüyüşlerine sahne olan bu ölümün ardından iki taraf kurtarma faaliyetleri için işbirliği kararı aldı.

Haberin Devamı

“Duvarla birlikte dönenler oldu”

Almanya’da yaşayan Türk yönetmen Hakan Savaş Mican; “Cengaver Katrancı ve Çetin Mert yaşasaydı nasıl bir hayatları olurdu” sorusuna cevap bulmak için 2008’de “Mezbaha Kuğuları” adlı bir tiyatro oyununu kaleme aldı. Mican, Milliyet’e yaptığı açıklamada, “Cengaver ve Mert, duvarın yaşamlarını aldığı onlarca insandan sadece ikisiydi” dedi. Duvarın Türkler içinde de büyük önem taşıdığına dikkat çeken Mican, “Duvarın yapımı ile Türk işçilerin göçü aynı zamana denk geliyor. Türk işçilerin çoğu Berlin’de yaşıyordu. Duvar, Almanlar için ayrılığı temsil ederken, Türkler için korunmuşluğu simgeliyordu. Yıkıldıktan sonra Almanya’daki Türkler, sınıfsal anlamda bir basamak geriledi. Gurbetçiler arasında kimlik krizi çıktı. 10 yıl sancılı geçti. Duvar yıkıldıktan sonra bir kısmı dönme kararı alırken, bir kısmı Almanya’yı ikinci vatan kabul ettiler” dedi.