Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları

Sow ve Van Persie karşılaşmanın 72. Dakikasında değişiklik için kenara geldiklerinden Advocaat’ın kafasındaki değişiklik belliydi; Alper ve Fernandao’u kenara alıp, yerlerine bu futbolcuları sokacaktı.

Maça sanki Manchester United deplasmanındaymış gibi orta alanda Mehmet Topal, Souza ve Ozan üçlüsüyle başlayıp, Alper’i kenara çekerken de Hollandalı teknik direktörün yaklaşımı üç aşağı beş yukarı aynıydı.

Dere geçerken at değiştirilmezmiş de Fenerbahçe’nin iki aydır o dereyi bir türlü geçememesi nedeniyle içine düştüğü durum ortadadır.

Haberin Devamı

Kjær’in sakatlanması ortaya çıkan değişiklik sonrasındaysa Topal’ın stopere geçmesiyle Fenerbahçe’nin oyun kurgusu zorunlu tamamen değişti.

Buradan bir hücum zenginliği çıktı mı?

Kuşkusuz gece ile gündüz gibi bir fark oluşmadı; çünkü Fenerbahçe’nin maçların ikinci yarılarında yaşadığı sorun sadece oyuncu tercihlerinden kaynaklanmıyor. Özellikle 60. Dakikadan sonra saha içindekiler 70. Dakikada yapılacak rutin değişikliği beklemeye başlıyorlar.

Tuhaftır 60 ile 70 arası Fenerbahçe’nin boş geçirdiği bir bölüm oluyor; heba ediliyor.

Yine dünkü maça ait ilginç istatistiklerden biri Fenerbahçe adına, Osmanlıspor kalesine çekilmiş 15 şutun büyük bir bölümünün Topal-Souza ikilisinin ayağından çıkmış olmasıydı.

Geçen sezon Pereira’nın özellikle mart ayından sonra içine girdiği inatçı, bir türlü oyuncu ve taktik tercihinden vazgeçmeyen duruşuna bu kez Advocaat’ın kapılmış olması Fenerbahçe’nin belki de rahatlıkla sıyrılabileceği şu sıkıntıdan kurtulmak yerine kısır bir döngüye dönüşmesine neden oluyor.

Dün belki de sezonun en önemli spor olayı Lens’in babasının vefatına rağmen oynamak üzere Türkiye’ye dönmesiydi. Lens çok farklı bir oyuncu ve Advocaat’ın elinde böylesi gönüllü bir hücum silahı varken onu ısrarla kanatlara sıkıştırmasını da anladığımı söyleyemeyeceğim.

Kuşkusuz tüm futbol kamuoyu maçın Fenerbahçe’nin puan kaybı üzerinden yorumlamaya hazırlanırken Topal’ın elle karışık bir düzeltmeyle kazanması sonrasında rotasını bu sefer çok daha sevdikleri yere kaydırması açıkçası adil oyun kavramını çoktan unutmuş bu kalabalık için bulunmaz Hint kumaşına dönüştü.

Haberin Devamı

Fenerbahçe’nin bu sezon içine düştüğü durumun içinde kuşkusuz yönetim, teknik heyete ve futbolcular vardır ancak başlıca etkenlerin direkt olarak etki ettiğini biliyoruz.

Fenerbahçe’nin Antalya’da çok da iyi oynayıp kazanacağı karşılaşmada üç net penaltısını vermeyip, Sow’un muhteşem golünü iptal eden Cüneyt Çakır’ın ligin nasıl kaderini belirlemiş olduğu ortadadır.

Dün Alper Ulusoy’un özellikle Lens’i yaka paça formasından çeken Osmanlısporlu oyunculara gösterdiği toleransına bakıp dünkü Topal’ın pozisyonunu görmüş olsa kesinlikle golü iptal edeceğine kuşku duymazken Türkiye’de bazı pozisyonların görülse bile devam ettirildiği hakem yönetimlerine sahne olan bir yere dönüştüğünü de unutmuyoruz.

Tribün olayların boyut değiştirmesi de işin bir başka tatsız durumudur.

Fenerbahçe’nin hala sezonu iki kupa ile tamamlama şansı vardır ve bu durum mesela İngiltere’de olsa büyük bir heyecana dönüşebilir; ancak Türkiye bir futbol ülkesi olmadığından başka yerlere gidiyor.

Haberin Devamı

http://twitter.com/uzaygokerman