Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları

Kayseri deplasmanda aldığı 4-1’lik ağır yenilgi sonrasında hatırlayabildiğim kadarıyla son 40 yılda olduğu gibi Fenerbahçe’nin bu duruma nasıl geldiği ve kurtuluşu ile ilgili gazetelerde çarşaf çarşaf fotoğraflar, bilir kişi yorumları sıralandı, reçeteler yazıldı.

Bu ülkede spor ikliminin değişim hızıyla mevsimler hareket etseydi muhtemelen kutuplardaki buz kütleleriyle ekvatorun sıcak kuşağı bile yer değiştirirdi.

Mesela içinde Beşiktaş’ın da bulunduğu Şampiyonlar Ligi B Grubunun son karşılaşmasında Dinamo Kiev’den 6-0 gibi ağır bir hezimet ile dönen Beşiktaş’a Pazartesi akşamı Konyaspor karşısında alınan 5-1’lik galibiyet sonrasındaki gibi “kusursuz” futbol yorumları yapılabiliyor muydu?

Haberin Devamı

Veya;

Avrupa Liginde Feyenoord ve Manchester United karşılaşmalarında rakiplerini neredeyse sahadan silen oyunundan hemen sonra kimselerin aklına Fenerbahçe’nin ne kadar yetersiz kadrosu olduğu geliyor muydu?

Ya da;

Beşiktaş ile kıyaslanarak “Fenerbahçe en son ne zaman Beşiktaş’ın Konyaspor karşısındaki gibi futbol oynadı?” şeklinde soru sorulabiliyor muydu?

Çok zaman geçmedi; Kadıköy’deki derbide Beşiktaş’ın Fenerbahçe yarı sahasını bile ısıtacak aktivasyon yapamadığı çabuk unutuldu.

Türkiye böyledir.

Bu ülkenin genel anlayışı “dün dündür, bugün bugün” pragmatizmi üzerine kurulmuştur.

Peki…

İstatistik tutmak işimiz değil, buna kafa yoranların da bu işin altyapısında nasıl zaman zaman bilgisayar oyunlarını kullandığını da bilmiyor değiliz.

Gerçekten bilgiye, matematik veriye değer veriyorsanız, futbol netice oyunuysa ve bu da tablolarla ölçülüyorsa o zaman o tabloları çeşitli kabullerle gelin yeniden değerlendirelim.

Bakalım ne tür sonuç çıkıyor, sonra da birlikte üzerinde yorum yapalım.

Kayseri’de alınan ağır yenilgi sonrasında futbolu hakem hatalarıyla ya da diğer dış etkenlerle değerlendirmeyen yorumcuların birleştiği ortak nokta Fenerbahçe’nin kadro mühendisliğinin doğru kurulmadığı yönündeydi.

“Fenerbahçe yetenekleri sınırlı, çok da kaliteli olmayan, yetersiz bir kadroya sahipti.”

Bu görüşü destekleyen lig tablosu da ortadaydı.

Haberin Devamı

Fenerbahçe uzun zamandır bu tabloyu değiştiremiyor.

Peki, mesele Fenerbahçe’nin kadro yapısında mı yoksa başka nedenleri de olabilir mi? Doğru kadro mühendisliği ya da kaliteli futbolculardan takım nasıl kurulur?

Fenerbahçe bu sezon Kayserispor’dan 7 gol yedi ve 4 gol ile karşılık verebildi.

Alanyaspor ve Adanaspor maçlarında da puanlar kaybetti.

Bu bir veri midir değil midir?

Bakalım öyle mi?

Gelin ligin son dört sırasındaki takımları bu ligden çıkaralım. Hani FIFA ve UEFA zaman zaman eleme gruplarında son bir, iki sırasındaki takımları sıralamada hesaba katmadan tablolar oluşturur ya biz de benzerini kendi ligimize uygulayalım.

Fenerbahçe’nin kadro mühendisliği iyi değilse, kaliteli futbolculardan bir takım kurulmamışsa ligin görece kuvvetli takımlarına karşı çok daha kötü sonuçlar almış olmalıdır, değil mi?

Bakalım Fenerbahçe nerede?

Yukarıdaki tabloya göre son dört takımını sıralama dışına çıkardığımızda ligin yenilgi dışında en iyi sonuçlarını Fenerbahçe almış görünüyor.

Haberin Devamı

Bu puan durumuna göre hangi takımlara yenildiğini hatırlayalım mı;

Başakşehir, Bursaspor ve Antalyaspor…

Fenerbahçe’nin Antalya’da Cüneyt Çakır’ın yönetimiyle nasıl kaybetmiş olduğunu hiç mi hatırlayalım, yok sayalım?

Üç net penaltı ve Sow’un sayılmayan belki de sezonun en güzel golünü unutalım mı?

Fenerbahçe’nin Başakşehir ve Bursaspor maçlarını bir kere daha izlemeden nasıl yenildiğini bugün ezberden konuşmamalısınız. Konuşmak istiyorsanız o maça dair verileri mutlak surette göz önünde bulundurmalısınız.

Yenilgi yenilgidir; sorun nasıl yenildiği de değildir, orada oynanan futboldur!

Fenerbahçe’nin bir sorunu olduğu kesin ancak ne?

Şimdi bir tablo daha yapalım ve ligi sadece bu son dört takımdan alınan puanlara göre sıralayalım olur mu?

Fenerbahçe’yi bulabiliyor musunuz?

Şimdi şu soruyu sormamız gerekiyor.

Ligin kalitesini belirleyen şey son dört takımdan alınan puanlar mıdır?

Soruyu başka açıdan da soralım; bir takımın kadrosunun yetersizliğini veya kalitesizliğini belirleyen şey ligin son dört sırasındaki takımlara kaybettiği puanlar mı olmalıdır?

İsterseniz Avrupa Ligindeki sıralamayla da konuşalım?

Yukarıdaki üç tabloya baktığınızda eleştireceğiniz tek bir şey vardır; Fenerbahçe’nin “ligin standardının üzerindeki kadrosu” bazı maçları oynama konusunda yeterince motive olamamaktadır.

Bu tablo; evet, Fenerbahçe’nin teknik veya idari anlamda biraz daha dikkat etmesi gerektiğini göstermektedir; ancak buraya bakıp “Fenerbahçe 10 numara bulamadı” derseniz niyetinizin başka bir şey olduğunu düşündürürsünüz. Merak etmeyin, Türkiye bu numarayı yemeye devam ediyor.

Fenerbahçeli futbolcuların neden Kayseri’de oynamadıklarını sorabilirsiniz ancak bu sorunun peşine onların yetersiz, niteliksiz ya da kötü olduğu sonucunu ekleyemezsiniz.

Ha, Türkiye’de yapıyorsunuz. Zaten bizim meselemiz ve değiştirmeye çalıştığımız paradigma da bu!

Zaten Advocaat belki de bunun altını çizmek istemiş olabilir.

Kuşkusuz her teknik adam gibi o da transfer istemektedir. Ancak transfer dediğiniz şey de takıma en gerekli olan oyuncuyu bulmakla olur.

Mehmet Ekici transferinin geldiği karmaşıklık bile bu ülkede hiçbir şeyin normal gitmediğinin göstergesidir.

Trabzonspor topçusunu Beşiktaş’a verebilirken, aynı bedele Fenerbahçe’ye transfer olmaması için futbolcunun futbol oynama özgürlüğünü bile elinden alabilecek noktaya getirebilmektedir.

Buna endüstri demek mümkün mü?

Buradan eşit şartlarda yarış, rekabet çıkar mı?

Pazar günü maçı izlerken Twitter’da bir kaç tweet ile bunu ifade etmeye çalışırken organize, tuhaf bir saldırıya uğradım.

Tablo neden sonuç ilişkileriyle net bir şekilde ortadadır.

Mesele sorunu doğru teşhis edip, üzerinde çözüme yönelik fikirler üretebilmektir. Yoksa 40 senedir aynı şablonlarla ezberden sallamaya devam edilirse görüyorsunuz işte gerçekleri Avrupa’da ve Dünya’da gözünüze sokuveriyorlar.

O zaman istatistik verilerini otur onlara anlatırsın, bana değil!

http://twitter.com/uzaygokerman