Uzay Gökerman

Uzay Gökerman

uzaygokerman@yahoo.com

Tüm Yazıları

Fenerbahçe’nin sorunu geçen senelerde de yönetim değildi, bugün de yönetimdir diyemem. Ancak son yedi sene Fenerbahçe kendi içine doğru çöktü, çökertildi ve buna en büyük katkıyı yine Fenerbahçe’nin, Fenerbahçeli’nin kendisi verdi.

Yönetici Semih Özsoy ilk söylemesi gereken şeyi “bu arada tarzımız değil ama…” diyerek en sonda ifade ediyor; neymiş? Hakem Hüseyin Göcek maçın kaderiyle oynamış!

Geçen sene Fenerbahçe her şeyi bir kenara bırakıp seçimle ilgilendi ve şampiyon olması gereken ve biraz destekle neler yapabileceğinin görüldüğü sezonu ikinci tamamladı.

Fenerbahçe’nin maç kaybetmesine sevinenler gördük, son maçta stadyumda takım aleyhine bağıranları da…

Bu sezon da bu türden beklentiler içinde olanlar var; unutmayın eğer Fenerbahçe’nin kaybetmesinden keyif alırsanız bu da sizin kişiliğinizin içe çökmesine neden olur. Kişiliğinizi toparlayamazsınız!
Sakın!

Seçim sonrasında ortalık toz duman oldu. Eskinin hesapları açıldı. Hain avına çıkıldı.
Ben hala yakıştıramıyorum.
Fenerbahçe yine kendi içine doğru çökmeye devam etti.

Haftalardır Fenerbahçe maçlarında hakemler lehine olacak pozisyonlarda VAR’a gitmiyorlar, geçen hafta iki penaltısı gitti. Dünkü maçta Hüseyin Göcek yine kritik kararı Fenerbahçe aleyhine vermek için VAR’a gitti.

Bu hatalar yıllardır var, Hüseyin Göcek ilk defa böyle Fenerbahçe maçı yönetmiyor ki!
Sadece Hüseyin Göcek mi?
Senelerdir yazdık, tablolarla ortaya koyduk… Ama mesele bunlar değilmiş.
Döndü dolandı daha beter bir hal aldı?
Nasıl olacak şimdi?

Yeni yönetim anlayışı, açık olma, şeffaflık bunların hepsi doğru ancak her şeyin bir sırası var; ülke gerçeklerini Fenerbahçe’nin kongresi değiştirebilir mi?

Değişmiyor işte!
Değişmiyorken Fenerbahçe’nin içinin de bu kadar çabuk hallaç pamuğu atar gibi sallanlanması, atılması ne kadar doğruydu; sonuçları ortadadır.

Hakemler cesaret buldu! Hüseyin Göcek dün gece tek başına gösteri yaptı ve Fenerbahçe taraftarı neredeyse rakiple birlikte ayakta alkışladı!

Fenerbahçe’nin 621 milyon € borcu varmış, kötü yönetilmiş vs… tamam.

Bu kadar transfer yapıldı, ya olmazsa? Cocu gönderildi, tazminatlar vs… ne olacak bu maliyetler? Yine yönetim zararı yazılmayacak mı?

Hemen karar son üç ayda panikle alınmadı mı?
Akıl ne oldu?
Geçmiş yönetimde de bu hatalar yok muydu? Hani eleştirmiyor muyduk?
Cocu’nun bir basın toplantısı yapmaya bile hakkı yok muydu?

Neymiş?
Demek ki bu işler öyle uzaktan görüldüğü kadar kolay olmuyormuş!

Fenerbahçe’nin an itibarıyla 621 milyon € borcunun olmasını ortaya koyarken şu cümleyi de söylemek gerekiyordu;

“2 Temmuz 2011 günü bu Kulübün değeri 1 milyar €’du. Bu değeri yapan geçmiş yönetimimizdi, 3 Temmuz bizi bu hale getirdi. Biliyoruz, farkındayız!”

Aziz Yıldırım’ın son dönemde yıprandığı ve yönetemez hale geldiği ve sürdürülemezliği ortadaydı. Sonuç o kadar normaldi ki… Ancak sonrasındaki sürecin doğru yönetilmediği de ortadadır.

Bence temel sorun Fenerbahçe’nin içinde değildir; bunu çözümlemek hatta çok kolaydır. Ama dışıyla biraz daha dişe diş olmak gerekiyor. Bugün son cümleniz bu kadar olaydan sonra “hakemler de biraz dikkat etsin!” Olmamalıdır.

Fenerbahçe taraftarı kaç sezondur Kadıköy’ü futbolcuları için cehenneme dönüştürdü. Bu ortamda rakip futbolcu daha da rahat oyun oynuyor, hakem de istediği düdüğü çalıyor. Bu işin doğasına ters, geçen sezonlarda anlattık ama ipin ucu daha da kaçtı. Artık kelle almadan tribün bile terk etmiyor. Bu durum herkes için bir tehdittir. Yönetim umarım doğru değerlendiriyordur.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

İsmail Kartal’ı bu tribünlerin nasıl gönderdiğini unutmadık, bence İsmail Hoca da unutmasa iyi ederdi. Bir zamanlar Cocu’nun yerinde oturuyordu. Empati yeteneğini kaybetmemek gerekiyor!

Daha kötüsü olur mu diye düşünürken görülmemiş, yaşanmamış gerçek oldu.

Şu durum bile dünyanın sonu değil. Ama toparlayabilecek hamleleri doğru seçmek gerekiyor.

Teknik adam krizini çözmek kolaydır ancak yönetim krizi Fenerbahçe’nin tarih öncesinde kalan karanlık döneminin geri gelmesine neden olur.

http://twitter.com/uzaygokerman