Vitrin Florya Atatürk Deniz Köşkü

Florya Atatürk Deniz Köşkü

30.05.2022 - 10:39 | Son Güncellenme:

Mimar Seyfi Arıkan imzasıyla 1935 yılında tasarlanarak 43 günde inşa edilen Florya Deniz Köşkü, genç Cumhuriyet’in aydınlık yüzünü, Atatürk’ün halkıyla iç içe yaşam anlayışını ve dönemin yaygın mimari üslubu Bauhaus'un izlerini barındırıyor.

Florya Atatürk Deniz Köşkü

Tarihi kaynaklara göre 17. yüzyılın Florya sahili, o zamanki adı Ayastefanos olan Yeşilköy’e kadar nefis köylerle süslüydü. Hemen ilerisinde bir ziyaretgah olan Ayastafonos Manastırı ve ayazması ile Kalatarya yöresi ve bunun yakınında Filurya diye anılan bir padişah bahçesi bulunuyordu. 18. yüzyıl kaynaklarında geçen “Padişah sarayı, bahçesi ve tatlı bir suyu bulunan Filoriye bahçesi” ifadesinden anlaşıldığına göre, yörede o zamanlar bir Osmanlı yerleşiminden söz etmek mümkündü. 19. yüzyıl ve öncesinde bir balıkçı uğrağı konumunda olduğu bilinen Florya ve çevresi, Osmanlı Devleti’nin son döneminde yapılan tren yolu ile şehircilik bakımından da gelişti.

Haberin Devamı

Florya Atatürk Deniz Köşkü

Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarında Atatürk’ün buraya olan ilgisiyle daha da önem kazandı ve zamanla yazlık bir dinlenme merkezine dönüştü. Ayastafonos Manastırı’na ait kalıntıların bulunduğu geniş alanda Atatürk’ün emriyle 230 hektarlık bir koruluk meydana getirildi ve çamların süslediği bu koruluğa Atatürk Korusu adı verildi. Florya Bahçesi de halka açık park olarak düzenlendi. Atatürk’ün yaşamının son dönemlerinde, hastalığına iyi geleceği düşünülerek Doktor Neşet Ömer’in önerisiyle bölgeye bir deniz köşkü yaptırılması gündeme geldi. 1935 yılında İstanbul Belediyesi tarafından köşkün projelendirilmesi için bir yarışma düzenlendi. Yarışmada Yüksek Mimar Seyfi Arıkan’a ait proje birinci oldu. Atatürk’ün bu tercihindeki temel neden, mimarın yapıyı bir halk plajı ile birlikte etüd etmesi olmuştu. Seçilen tasarım, Mimar Seyfi Arıkan tarafından, o dönemde dünya mimarlığında yaygın bir uygulama alanı bulan Bauhaus üslubunda ele alınmıştı.

Haberin Devamı

Florya Atatürk Deniz Köşkü

1935 yılında yapımına başlanan Florya Deniz Köşkü, 43 gün gibi kısa bir sürede tamamlandı. Deniz tabanına çakılan çelik konstrüksiyonlu ayaklar üzerine kurularak yapılmış olan ve karaya 90 metre uzunluğunda bir köprüyle bağlanan yapı, deniz üzerinde adeta yüzen bir gemi izlenimi veriyordu. Sade cephe düzenlemesinin öne çıktığı tek katlı binanın kuzey giriş cephesinde yer alan kule, form olarak modernist mimarinin ifadesi olan geometri ve estetiğe sahipti. Köşkün planlamasında, kıyıya dik olan kanatta servis, personel odaları, banyo ve tuvaletler; doğu kanadı boyunca uzanan koridorda ise Atatürk’ün çalışma odası, yatak odası, banyosu ile kabul salonu yer alıyordu. Oldukça sade ve mütevazı olan köşkte, Atatürk’ün odasının hemen yan tarafında yer alan manevi kızı Ülkü’nün odasında bir yatak ve bir sehpanın üzerinde “Ülkü” yazan bir gemi maketi bulunuyordu. Dekorasyonda kullanılan, ceviz ve kuşgözü kaplama kütüphane, Art-deco üsluplu müzik seti, koltuklar ve aydınlatma armatürleri köşkün sade, modern ve özgün mimari çizgisiyle bütünlük içindeydi. Atatürk, 14 Ağustos 1935’te kullanıma açılan köşkü sadece dinlenme amaçlı kullanmamış, İstanbul’da kaldığı süre içinde zaman zaman devlet işlerini de buradan yönetmiş, siyasal ve bilimsel toplantılar düzenleyerek aralarında İngiltere Kralı VIII. Edward ve Madam Simpson’un da bulunduğu bazı önemli konuklarını burada ağırlamıştı. Köşk, Atatürk tarafından son olarak 28 Mayıs 1938’de kullanılmış, daha sonra Cumhurbaşkanlığı yazlık konutu olarak İsmet İnönü, Celal Bayar, Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk ve Kenan Evren dönemlerinde de hizmet vermişti.

Haberin Devamı

Florya Atatürk Deniz Köşkü

16 Eylül 1988’de Cumhurbaşkanlığı tarafından TBMM Milli Saraylar Daire Başkanlığı’na devredilen köşk, restorasyonu tamamlandıktan sonra yapının modernist tarzına uygun dönem eşyaları ile tefriş edildi ve 1993’te “Atatürk Müzesi” olarak ziyarete açıldı. Müzenin içinde “Atatürk İstanbul'da” konulu sürekli bir fotoğraf sergisi de oluşturuldu. Florya Atatürk Deniz Köşkü’nün arkasında, karada yapılmış olan yaverlik ve genel sekreterlik binalarının bir kısmı günümüze ulaşamazken kalanlar onarılarak TBMM sosyal tesisleri haline getirildi. Bu binaların arasında kalan boşluğa kafeterya ve restoran hizmeti veren bir yapı eklendi.