VW Türkiye’ye ‘dolaylı’ geliyor

Otomotivde uzun süredir konuşulan “dev” işbirliğine ilişkin açıklama, nihayet Detroit Otomobil Fuarı’ndan geldi. Ford ile Volkswagen (VW), ticari araçların geliştirilmesi ve üretilmesi konusunda güçlerini birleştireceklerini açıklarken, elektrikli ve kendi kendine gidebilen (otonom) araç teknolojilerinin ortak geliştirilmesi gibi konularda da işbirliği olanaklarının araştırılması konusunda anlaştıklarını duyurdu.

Bu çerçevede, Volkswagen’in, Türkiye’de Ford Otosan tesislerinde araç üretmesi ihtimali de gündemde.

Ford Başkanı ve CEO’su Jim Hackett ile Volkswagen CEO’su Herbert Diess’in yaptıkları ortak basın toplantısında, iki markanın işbirliği çerçevesinde üretilecek ilk araçların, 2022 yılında satışa sunulması planlanıyor.

İki şirket arasında hisse değişimi veya satın alma gibi seçenekler olmayacağına dikkat çeken Ford ile VW, hedefin, milyarlarca dolarlık tasarruf olduğuna dikkati çekti. İleride büyütülmesi planlanan ittifakla ilgili önümüzdeki haftalarda daha fazla detayın açıklanacağı belirtildi.

Gölcük de masada

Avrupa, Çin ve ABD pazarında üretim yapan VW ile Ford, kamyonet ve minibüs üretiminin yanı sıra elektrikli ve otonom araçlar için de işbirliği yapma konusunda “iyi niyet anlaşması” imzaladı.

Ford’un, detayları önümüzdeki haftalarda paylaşacağı belirtilirken, şirketin, her iki marka için de yeni nesil Ford Ranger ve Amarok modellerini geliştirmesi öngörülüyor.

Ayrıca Ford, Avrupa pazarı için Transit’in yanı sıra aynı platforma sahip yeni nesil Transporter/Caravelle modelini de geliştirecek. Bu aracın, Gölcük’te Ford Otosan tarafından üretilmesinin en önemli seçenek olduğuna değinen Diess, bu konuda detay vermedi. Ford’un, bu işbirliği sonrası, daha önce açıkladığı Avrupa’daki yeniden yapılanma çerçevesinde işçi çıkartması beklenmiyor. Ford ile VW, ortak elektrikli ve otonom araçların geliştirilmesi konusunda da iyi niyet anlaşması imzaladı.

Otomotiv üreticileri, ABD ile Avrupa ve Çin arasındaki ticari sürtüşme nedeniyle araçlarını hangi coğrafyadaki fabrikalarda üreteceklerini baştan kurgulamak zorunda kalıyor.

Küresel otomobil üreticileri, bir yandan yeni nesil elektrikli ve otonom araç teknolojileri geliştirdikleri, diğer taraftan ürettikleri akaryakıt motorlarının giderek sıkılaşan emisyon kurallarına uyumunu sağlamaya çalıştıkları için artan maliyet baskısı altındalar.