Yavuz Kocaömer

Yavuz Kocaömer

ykoca@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir süre önce sevgili Kaan Ark ile Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Genel Sekreteri İbrahim Gümüşdal görüşürlerken, Kaan “Rio’daki yarışan Müslüman ülkelerin madalya durumlarını araştırabilir miyiz?” diyor. İşte o araştırmanın sonuçları:
Özbekistan 30, İran 22, Tunus 19, Cezayir 14, Mısır 12, Nijerya 12, Azerbeycan 9, Türkiye 9, Fas 6 ve onun altında da yaklaşık 15, 16 ülkenin aldığı madalyalar, ülke başına 1 ile 4 arasında değişiyor.
Şimdi engelli spor federasyonlarımıza düşen görev, branşlara göre madalya sayılarını saptayıp, bu ülkeler ile temas etmek. Belli ki başta Özbekistan olmak üzere, öğreneceğimiz bir takım şeyler var.
Her zaman söylediğimiz gibi, federasyonların içindeki çekişmeler, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın ilgili bilimlerinin engelli sporları konusundaki bilgisizliği (ki bu tarafımızdan Rio’da yaşanmıştır) böyle devam ettiği sürece, bizim 2020 Tokyo Paralimpik Oyunları’nda alacağımız madalya sayısı da iyi niyetli birkaç teknik adam ve sporcularımızın gayretine bağlı kalır. Birçok ülkede diğer konularda olduğu gibi, belli bir sistem içinde engelli sporları yönlendirilirken, bizde de “sistemsizliğin sistemi” yaşanmaktadır. Federasyonların yönetim kurulları yurtdışı seyahatlere odaklandığı sürece, gerçek çalışmalar da hep göz ardı ediliyor. Burada da denetim görevi Spor Genel Müdürlügüne düşmektedir. O denetim sadece verilen bütçelerin nerelere harcandığı bakımından değil, federasyonların sözde sistemlerinin de incelemesini kapsamalıdır.
Geçen hafta yazdığımız “Ukrayna’nın Başarısı” yazımızda belirttiğimiz sistem, bu ülkeyle de temasa geçirilerek bazı branşlarda yapılanlar örnek alınmalıdır.
2020 Tokyo Paralimpik Oyunları sırasında bu satırların yazarı, bugünkü Gençlik ve Spor Bakanlığı yetkilileri dahil olmak üzere, hiçbirimizin ne bugünkü görevlerimizde, ne de bu Dünya’da olacağı garantisi yok. Onun için kişisel sürtüşmeleri, oturulan koltukların verdiği güç ile tavsiyelere kulak asmamaları artık geride bırakmak lazım. Yoksa bizlerden sonrakilere engelliler sporunda düzgün bir sistem bırakmayacağımızın endişelerini yaşıyorum.