Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Zorunlu temel eğitim, yıllar önce 12 yıla çıktı.
Yani lise son sınıfa kadar tüm çocuklar ve gençler temel eğitim kapsamında ve okulda olmak zorunda.
Ama 101 bin öğrenci okulda değil, atölyelerde, en ağır işlerde çalışıyormuş.
Çok daha fazlası ise sokaklarda.
Batılı bir ülkede olsa, kıyametler kopar.
Göndermemekte ısrar eden ailelerin elinden velayeti alınır, ilgili kurumların da en ağır şekilde dikkati çekilir.
Bizde ise bırakın uyarılmayı, gazete haberi bile olmuyor!
Çok daha önemlisi, Milli Eğitim Bakanı ve Bakanlığının bu konudaki sessizliği!
Sanki bu Anayasal zorunluluğu, onlar değil de, biz sağlayacağız!..
Çocuk işçiler!

Haberin Devamı

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in sorularını yanıtlayan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, ”2016 Kasım ayı itibarıyla 18 yaş altında çalışan sayısı, çırak, aday çırak ve işletmelerde mesleki eğitim görenlerden bakmakla yükümlü olanlar hariç, 101 bin 650 kişidir” dedi.
Gürer, ayrıca, çocuk işçilerin çalışma sürelerinin haftalık 40 saati aştığı bu durumu sonlandırmak için çalışma yapılıp yapılmadığını ve 2012’de 32 olan çocuk işçi ölümlerinin, 2016 yılında neden ve niye 56’ya yükseldiğini sordu.
Rutin cevaplar verildi: İyileştirmeler yapılıyor...
Peki, ne yapılıyor?
Asıl önemli olan o!
Çalışma koşulları mı iyileştiriliyor yoksa okula devamları mı sağlanıyor?..
İlle de eğitim!
Yaşam hakkından sonra en temel hak, eğitim hakkıdır.
Bu yüzden, gerekçesi ne olursa olsun, eğitim hakkı engellenemez, ertelenemez, geçiştirilemez.
Yoksa el birliğiyle Anayasa’nın en temel hakkını çiğnemiş oluruz ki bu da başta ülkemiz olmak üzere, hiçbirimize hiçbir şey kazandırmaz.
Zorunlu temel eğitimden yoksun çocuklarımızı eğitim sisteminin içerisine çekmek, her ne kadar MEB’in asli görevi gibi bilinse de hepimizin vatandaşlık borcudur.
Her ebeveyn, hiç tartışmasız bir şekilde, çocuğunu okula göndermek zorunda. Eğer göndermiyorsa, yakınların devreye girmesi gerekir. Onların da umurunda değilse, çevredeki konu komşunun bu işi görev edinmesi gerekir.
Çünkü yeterli eğitimden yoksun her çocuk, sadece ailesi için değil, ülkemiz için de bir kayıptır.
Daha etkin takip
Doğan her çocuğu nüfusa kaydetmek, okul zamanı geldiğinde takibini yapmak, bir ülkenin olmazsa, olmazlarının başında gelmeli.
Çünkü zorunlu temel eğitim demek, her şeyden önce yurttaşlık demektir.
Eğer kendisiyle ve ülkesiyle barışık olan ve gurur duyan yurttaşlar yetiştirirsek, pek çok sorunu daha en başından çözmüş oluruz.
Dünyanın neresine giderseniz gidin, ülkenin yönetim biçimi ne olursa olsun, birinci öncelik aidiyet duygusu yüksek, donanımlı yurttaşlar yetiştirmektir.
Teste dayalı eğitim sistemi yüzünden, sanki bunu biraz ihmal ettik.
Sınavla yatıp, sınavla kalkıyoruz ama sonuç, sıfıra sıfır, elde var sıfır.
Oysa pek çok şey bir arada verilebilir ve bugünkünden çok daha yüksek başarılar elde edilebilir.
Yeter ki istensin!..
Özetin özeti: Çocukları sevmenin yolu, hiç istisnasız, hepsine en iyi eğitimi vermekten geçiyor.