Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İçimiz dışımız MEB, ÖSYM, YÖK, sınavlar oldu, yeter artık yazma, diyenleriniz mutlaka olacaktır.
Ama bilmiyorlar ki, eğer yapılan bu yanlışlara, dur demezsek, yarın farklı bir konuda, aynı dayatmalarla, hepimiz karşı karşıya kalabiliriz.
MEB ve ÖSYM’nin yaptığı, sınavlara, her yıl, on milyonlarca öğrenci giriyor.
Aileleriyle birlikte, 50 milyondan daha fazlalar.
Bırakın 50 milyon, 50 kişi dahi olsalar, onlar bizim çocuklarımız ve her birinin geleceği ve hayalleri, bizim için çok önemli olmalı. Çünkü belki de o çocuklardan birisi, geleceğin doktoru, mühendisi, bakanı, başbakanı, öğretmeni, işadamı, gazetecisi olacak.
Eğer onları, bugün böyle, her şeye, özellikle de devlete karşı soğutursak, nasıl aidiyet bekleyebiliriz ki!.
ÖSYM Başkanları eskiden sokağa çıktıklarında, neredeyse omuzlarda taşınırlardı.
Peki ya şimdi? Herhalde korumasız gezemiyorlardır.
Ne olur artık, içimizden biri haline gelsinler ve her çocuğun, hakkını, hukukunu, onlar korusun.
Suç işleyen, kopya çeken, başkasının hakkını yiyen, sınav düzenini bozan varsa elbette cezalandırılsın ama 50 kuruşluk bir silgi ya da bir dakikalık bir gecikme yüzünden hayatları altüst olmamalı...
ÖSYM duy sesimizi
Hemen her gün benzeri yüzlerce mesaj geliyor.
Eminim ki başta ÖSYM olmak üzere, devletin her birimine de gidiyordur.
Onlar ne kadar dikkate alıyorlar bilmiyorum ama biz seslerini Ankara’nın en tepelerine olabildiğince ulaştırmaya çalışıyoruz.
Çünkü ÖSYM’nin başka türlü, öğrenci lehine karar alacağı yok.
İşte size çok masum bir veli haykırışı ve yıkılan hayaller:
“Sayın Güçlü, merhaba, eğitimle ilgili yazılarınızı ilgiyle takip ediyoruz.
Sorunlar konusunda bizim sesimiz oluyorsunuz.
Bu amaçla, ÖSYM’ye sesimizi duyurmak için yardım istiyorum.
2017 YGS’de öğrencilere verilen silgiler yüzünden oğlum sınavda ne yazık ki başarılı olamadı.
Trajikomik bir durum ama ne yazık ki o kadar yıllık emeğin karşılığı 50 kuruşluk bir silgi yüzünden heba oldu.
Oğlum fen lisesinde okuyor ve başarılı bir öğrenci.
Girdiği tüm deneme sınavlarında Türkiye geneli ilk 2000 altında idi.
Soruları çözerken büyük yazılarla yazıyor ve çözüyor.
Sınavda matematik sorularını çözüp silmek istediğinde, silginin işe yaramadığını görmüş.
Yeni soruları çözmek için eski sorulardan kalan alanlara ve eski soruların üstüne yazmak zorunda kalmış.
Bu olay, sınav dengesini de etkilemiş.
Bu kadar yıldır hiçbir sınavda zaman sorunu yaşamayan oğlum, ne yazık ki bu sınavda zamanı yetiştiremedi.
Sınav sonrası açıklanan sorularda yapamadığı hiçbir soru olmamasına rağmen, ne yazık ki sınavda silgiyle boğuşmaktan, okumaya bile fırsat bulamadığı sorular kaldı.
YGS’de ancak 21 bininci olabildi.
Sayın Güçlü, bir kurumu yönetmek ve öğrenci odaklı olabilmek bu kadar zor olmasa gerek.
Bizler, veliler ve öğrenciler, tüm emeğimizi ve paramızı başarılı olabilmek için harcarken 50 kuruşluk bir silgi yüzünden tüm bu emekler çöpe atılmamalı.
Önümüzde LYS var. Bu sınav için ÖSYM umarım silgi hatasını tekrarlamaz. Komik bir şekilde, sınava nasıl kaçak silgi sokacağımızı planlıyoruz. Sizlerden ricamız ÖSYM yetkilileriyle bu düşüncelerimizi paylaşmanızdır...”
LYS silgileri!
Daha önce de defalarca yazdık, eğer bir silgi bile üretemiyor ve dışarıdan ithal ediyorsak, yuh olsun hepimize!
Üretiyoruz da, ona rağmen dışarıya döviz akıtıyorsak, ihale yasasına da, ÖSYM’ye de, bu işte payı olan herkese de yine yuh olsun!
Dış borç almış başını gidiyor.
Ve biz silgiyi bile dışarıdan alıyoruz!
Silgi de, silgi olsa...
Benim merak ettiğim, Almanların bu konudaki sessizliği.
Ülkemizde oldum olası, eğer Alman malıysa, kalitelidir algısı vardı, silmeyen silgiyle birlikte, bu imajları yerle bir oldu ve çıt yok!..
Özetin özeti: Kime güveneceğimize herkes gibi biz de şaşırdık..