Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Türkiye günlerdir yeni üniversiteye giriş sistemini konuşuyor. Çünkü milyonları ilgilendiriyor. Çok daha önemlisi, ortaya öyle bir sistem konuldu ki hemen herkesin bu konuda söyleyeceği bir çift sözü var...
YÖK Başkanı Saraç yeni sistemi açıkladı ve ortadan kayboldu.
Şu ana kadar yapılan eleştirilere yönelik olarak, olumlu ya da olumsuz tek satırlık bir açıklama yok.
Bu yüzden de tartışma süreci uzadıkça uzuyor.
Konulara vakıf olan olmayan herkes konuşuyor ve eğer böyle giderse, yeni sistem, daha uygulamaya girmeden miadını doldurmuş olacak.
Belki ertelenecek, belki de biz yaptık oldu denilerek, eleştiriler tümüyle göz ardı edilerek, hayata geçirilecek.
Bu da tıpkı ÖSYM gibi, YÖK’ün de yıpranma sürecini hızlandıracak. Yaptıkları onca olumlu icraatı bizzat kendileri gölgelemiş olacak...
Eleştiriler haksız mı?
Başkan Saraç, yapılan değerlendirmeler çerçevesinde, bir basın toplantısı daha düzenleyip, tüm eleştirilere cevap verse, ne güzel olur.
En azından, kafalardaki soru işaretleri ortadan kalkar, tansiyon düşer ve gerilen sinirler rahatlar.
Yok, eğer, açıkladıkları sistemin hâlâ arkasındaysalar, bunun gerekçelerini daha etraflıca anlatsınlar. Haklı gördükleri eleştiriler varsa da o yönde yapacakları düzeltmeler onlara puan kaybettirmez, tam aksine, puan kazandırır.
Hatasız kul ya da kurum olur mu, kesinlikle olmaz.
Herkes ve her kurum hata yapabilir ama önemli olan, hatada ısrar etmemektir.
Hatadan dönmek bir erdemdir.
YÖK’e ve özellikle de Yekta Hoca ve arkadaşlarına yakışan da budur.
Çünkü onlar için her zaman olmasa da çoğu zaman, en önemli referans, akıl ve bilim olmuştur.
Eleştirilere, özellikle de yapıcı eleştirilere kayıtsız kalmamış ve doğru olanı yapmaktan hiçbir zaman kaçınmamışlardır.
Yine öyle olmasını diliyoruz...
Ve bir öneri!
Çağlayan Nehir Özkul, eğitime kafa yoran bir isim. Fransız öğretim kurumlarında uzun süre görev yaptı. Farklı tespitleri ve ilginç bir de önerisi var:
“Bir fizik hocası olarak, bilim alanlarının derslerinin askıya alındığını görmek çok acı. Sınav sistemi neden hep Amerika örnek alınarak yapılıyor. Niçin Avrupa sisteminden de faydalanılmıyor?
Lise son sınıf öğrencileri ya da mezunları önce meslek seçse ve her mesleğin sınavı ayrı olma ihtimali olmaz mı?
Örneğin, sağlık bilimleri, hukuk, mühendislik, sosyal bilimler, edebiyat gibi.
Öğrenciler, seçtikleri bölüm sınavından sonra, aldıkları puana göre üniversitelere yerleştirilse?..”
Özetin özeti: YÖK, yapabileceğinin en iyisini yaptığına önce kendisi inanmalı!..