Liselere girişle ilgili tartışmalar sona ermiyor. Görünen o ki daha uzun süre devam edecek. Garip olan ise MEB’in bu yapıcı eleştirileri zerre kadar da olsa dikkate almaması.
İşte bu yüzden, neredeyse, üç beş yılda bir, “En iyisi bu” dedikleri sınav sistemlerini değiştirmek zorunda kalıyorlar.
Veli, öğretmen ve öğrencilerde ne moral kaldı ne de motivasyon ama gel de bunu MEB’e anlat.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım, MEB’den kendilerine sunulan brifinglerin yanı sıra keşke biraz da direkt olarak öğrenci, öğretmen ve velilerden bilgi alsalar.
İşte o zaman, “Biz ne dedik, siz ne yapıyorsunuz” noktasına gelmeleri çok uzun sürmez!
Peki, bu noktada, açılan davalar çerçevesinde, bir yürütmeyi durdurma kararı çıkabilir mi?
Her şey mümkün.
Ankara, keşke bu noktaya gelmeden, kendi çözümünü kendisi üretse!..
Tezatlarla dolu!
İsterseniz gelin biraz da velilerin ortak sesine kulak verelim:
“Sınav sisteminde öyle tezat durumlar var ki aklımız almıyor.
1. MEB tarafından örnek soru olarak yayımlanan sorular özellikle de matematik dersi soruları ortaokul son sınıf öğrenci seviyesinin oldukça üzerinde.
2. Sorular, mevcut müfredata uymayan konulardan seçilmiş.
3. Adana’da en yüksek puanla öğrenci alan ilk 5 okulun kontenjanları neredeyse yarı yarıya düşürülmüş. Aksine, vasat olan diğer okullarda kontenjan artırılmış.
3. Adrese Dayalı Sınavsız Geçiş Sistemi’nde ortaokul başarı puanı dikkate alınırken, liselerde bu dikkate alınmamış. Ortalaması çok yüksek olan öğrenciler bir sonraki sene okul derslerine ve müfredat konularına çok önem vermeyecek.
4. Daha önceki yıllarda sınavla atanan Anadolu lisesi öğretmenleri artık sıradan atamalarla başka okullara gönderilecek. Nitelikli okullara ise sıradan atamalar yapılacak. Bu öğretmenler de çoğu zaman bu ağırlığı kaldırmayacak.
İnanın anlatacak çok şey var. Son olarak, iki saptamam var bilmem katılır mısınız?
İlki, MEB özellikle matematik dersi için hazırladığı örnek soruları haber vermeden ortaokulda görev yapan öğretmenlerine sınav sorusu olarak sorsaydı soruların tamamını kaç öğretmen yapabilirdi?
İkincisi ise çocuklara o kadar yüklendik ki LGS’ye girecek çocukları direkt üniversite sınavına alsak emin olun birçoğu iyi bölümler kazanabilirler. 20 senelik eğitimci ve bir veli olarak sadece yazık diyorum.“
Moralsiz olmaz!
Liste dışı kalan iyi okullarda derin sessizlik var. Kendilerini “aşağılanmış” hissediyorlar.
Ankara keşke kendilerine biraz kulak verse.
Öyle tespitleri, tahlilleri ve öyle önerileri var ki eğer onlar dikkate alınsaydı, zaten bu noktaya gelinmezdi ama daha da önemlisi, MEB’i yeni yaz-bozlardan kurtaracaktır.
Yıllardır bu liselere girmek için gece gündüz, hafta sonu, yaz tatili demeden çalışan öğrencilerin ve önceki yıllarda 450 ve üzeri puanlarla girdikleri okulların şimdi “yolgeçen hanına” dönüşeceğine inananların, bir şekilde tansiyonlarının düşürülmesi gerekiyor!
Eğer pek çok konuda olduğu gibi bu konuda da üç maymun oynanmaya devam edilirse, bu sistemin kalıcı olması mümkün değil!..
Özetin özeti: “Milletimizin istekleri bizim için bir görev” diyen Sayın Bakan, umarız, bürokratlarına olduğu kadar, biraz da halkımıza, öğretmenlerimize ve öğrencilere kulak verir...
