Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Milyonlarca öğrenci ve veli hayatlarının belki de en zor günlerini yaşıyor!

Cumartesi günü yaşanan LGS faciası tüm hayatlarını altüst etti.

Yaşama sevinçleri adeta yok oldu.

Yüz binlerce çocuk hâlâ ağlıyor, odasından çıkmıyor, kimseyle konuşmuyor.

Neden mi?

Yıllardır, gece gündüz, yaz kış, hafta sonu tatil demeden, deli gibi sınavlara hazırlandılar ve karşılığını alamadılar da o yüzden!

Böyle bir hayal kırıklığı yaşatmaya hiç ama hiç kimsenin hakkı yok!

Üstelik tam tersini söylerken!

Hani sınavlar kalkacak, çocuklar rahatlayacak, evlerinin en yakınındaki okullara, güle oynaya gideceklerdi?

Haberin Devamı

Sonuçlar neden ertelendi, kılavuz neden açıklanmıyor?

Seçimler, belki sizler için önemli olabilir ama öğrenci ve veliler için girecekleri okul ve gelecekleri de bir o kadar önemli!

Ne olur artık onları üzmekten vazgeçin!..

Yazının sonrasını çıkartıp, gelişmeleri, çok daha yürekten anlatan akademisyen bir anneye bırakıyorum:

‘Sayın Cumhurbaşkanım’

“Sayın Abbas Güçlü, eğitimle ilgili yazılarınızı uzun süredir takip ediyorum. Ancak bugünkü köşe yazınız dün Cumhurbaşkanı’na gönderdiğim mektubu özetler gibi olmuş. Sizi kalben tebrik ederim.

Sadece bir eğitimci olarak değil, öfkeli bir anne olarak da mektubu aynen size de gönderiyorum.

Lütfen hep böyle dik durun. Ülkemin sizin gibi ‘cesur yürek’lere ihtiyacı var!

“Sayın Cumhurbaşkanım, merhaba,

Şimdiye kadar hiçbir siyasi parti, vb. organizasyonun bir üyesi olmadım. Olmayı da düşünmüyorum. Ancak nerdeyse tüm yazdığım bilimsel yayınlarda yerli, milli duruşumu bozmadım bozmam da!

Sizi de takip ediyorum ve kalben bağlıyım.

Türkiye’m, ülkem için dik ve asil duruşunuz hepimize örnektir.

Diğer taraftan, öyle inanıyorum ki bu seçimi de alacaksınız inşallah.

Ancak toplumun içinde, özellikle mesleğim gereği rengimi belli etmeden gençlerin, ailelerinin nabzını gözlemleyenlerden biri olarak hemen şu önemli konunun altını çizmek istiyorum:

Ülkemin eğitim sistemi ve dolayısıyla politikaları (ben de dâhil olmak üzere) şiddetle eleştiriliyor.

Bir türlü dikiş tutamayan değişimler velileri ve çocukları yıldırdı.

Haberin Devamı

Cumartesi büyük oğlumun LGS sınavı oldu.

Ülkemde oğlum ve dahi onun gibi çalışkan başarılı azimli birçok çocuk önceki sistemde sınava girmiş olsaydı fen liselerine girebilirdi.

Bu yıl her biri daha da zorlaşan sınava moralsiz girip birçoğu hayalindeki lise geleceğini kaybetti!

Üstelik üç doğru bir yanlışlarını da götürüyor!

Merak ediyorum, bu soruları kaç öğretmen birleşip o küçücük kalplere sundular!

Başta çocuklar, sonra yaşlılar ve dahi hayvanlar yani muhtaçlar en zayıf noktam!

Bir anne ve sonra üniversite sıralarında, o anne babaların evlatlarını yetiştiren, MEB’de de deneyimi olan bir eğitimci olarak, bu hali beğenmiyorum!!!

Ben sevgi dolu, mutlu, özgüveni yüksek, kök değerlerini yitirmeden ülkesine hizmet edecek çocuklar yetiştirmek istiyorum.

Onların geleceğinin sınavlara gömülmesini ve hatta ruh sağlıklarının bozulmasını istemiyorum.

Nitekim sınav sabahı, okul bahçesinde hiç konuşmadan gözlem yaptım.

Oğlum dâhil bütün çocuklar ümitsizlik, korku içindeydiler, veliler de öyle!

Haberin Devamı

Sınav sonrası ağlayanlar da cabası!

4 yıllık emek ve son anda değişiveren bir sistem! Yazık bu çocuklara!

Bunlar, sabahları kalkınca çizgi film izleyen, oyuna ihtiyaç duyan 13-14 yaşlarında henüz küçücük çocuklar!!!

Siz çok iyi niyetle, bir baba gibi ‘Bu çocukları ve aileleri sınav stresinden kurtarın!’ dediniz, ancak daha kötü sonuçları olduğunu gözlüyorum.

Ben inançlıyım. Rabbim neylerse güzel eyler. Her şerde bir hayır vardır.

Sadece çocukların ve ailelerin isyanı ‘sizsever’ olarak kanıma dokunuyor.

Biliyorum çok yoğunsunuz. Başarı bir ekip işidir. Akıl akıldan üstündür.

Sizi bu konuda ilkin bir ‘veli’, sonra da bir ‘eğitimci’ olarak bilgilendireyim istedim.

Epeyce doluyum, ancak vakitlerimiz değerli!

Beni bekleyen öğrencilerim ve sizi bekleyen Türkiye var!

Bu arada belki de yoğunluktan bu mesajı okuyamayacaksınız ama hiç olmazsa bir danışmanınızın eline ulaşır diye de yılmadım yazdım! Siz önce babasınız, sonra dede! Ben de bir anneyim! Ancak tek derdim, bizlere emanet tüm yeni nesil! Saygılarımla...”

Özetin özeti: Cumhurbaşkanı Erdoğan ne dediyse MEB tersini yapmaya devam ediyor!