Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ÖSYM, en önemli süreçte, başkansız kaldı!

Eski başkan, MEB için olmazsa, olmaz isimlerden biri miydi?

Kesinlikle hayır.

Sanki açıkta kalmasın diye bakan yardımcılığına getirildi.

Peki, ÖSYM’nin yeni patronu kim olacak?

Ya da özerklikten vazgeçilip, tekrar YÖK’ün çatısı altına mı girecek?

Söylenti çok ve bunları sona erdirmenin en iyi yolu, bu çok önemli makamın bir an önce doldurulmasıdır.

Hatta bu yapılmadan önce ÖSYM yeniden yapılandırılsa çok daha iyi olur.

Rahmetli Altan Günalp’in ÖSYM’yi ilk kurduğu yılları hatırlıyorum.

Haberin Devamı

Üniversitelerin ayrı ayrı yaptıkları giriş sınavları sorunlar yaratmış ve merkezi sınav için bir kurum kurulması gerekmişti, çünkü aday sayısındaki artış nedeniyle, 1974’te kurulan Üniversitelerarası Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÜSYM) de yetersiz hale gelmişti.

12 Eylül’den sonra, önce YÖK kuruldu, ardından da Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) geldi.

1981’de kurulan ÖSYM, 3 Mart 2011 tarihine kadar YÖK’ün bir alt kurumu olarak çalıştı.

YÖK karar alıyor, o uyguluyordu.

2001’de 6114 sayılı Kanun ile idari ve mali özerkliğe sahip, özel bütçeli bir kamu kurumuna dönüştü, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi adını aldı. Sonrasında öylesi skandallar yaşandı ki başkanlar bir bir görevden istifa etmek zorunda kaldı!..

Nerden nereye?

ÖSYM’nin kuruluş amacı, üniversiteye girişi adil hale getirmekti ama görevini öylesine başarıyla gerçekleştirdi ki sonraki yıllarda tüm sınavlar sırtına yüklendi ve adeta Devlet Sınav Merkezi haline geldi.

Ve bir süre sonra, sırtına yüklenen bu görevler nedeniyle, asli işini hakkıyla yapamaz hale geldi.

Soruları çaldırdı, puanları yanlış hesapladı, şifre skandallarıyla, terör örgütleri üyelerine avantajlar sağladı ve dünyanın en güvenilir kurumlarından biriyken, ülkenin en tartışmalı kurumlarından biri haline dönüştü.

Şu anda, kendileriyle ilgili olarak devam eden onlarca dava var ve açılan davaların, buzdağının sadece su üzerinde görünen bölümü olduğu iddia ediliyor!..

ÖSYM, halen devlet adına 50 civarında sınav gerçekleştiriyor.

Haberin Devamı

Ve yılda en az 10 milyon aday bu sınavlara giriyor.

Hepsi de birbirinden önemli sınavlar. Çünkü devleti devlet yapan tüm kurumlar ÖSYM’nin yaptığı sınavlarla öğrenci ya da personel alıyor. Yani oradaki bir sızma, devletin genetik yapısını, fazlasıyla bozmaya yeter de artar!..

İşte o sınavlardan bazıları:

- Adalet Bakanlığı Sınavları (Adli Yargı-İdari Yargı)

- Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES)

- Dikey Geçiş Sınavı (DGS)

- Elektronik Yabancı Dil Sınavı (e-YDS)

- İçişleri Bakanlığı Kaymakam Adaylığı Sınavı

- İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü İş Yeri Hekimliği ve İş Güvenliği Uzmanlığı Sınavı (İSG)

- Kamu Personel Seçme Sınavı (Lisans - Öğretmenlik Alan Bilgisi Ön Lisans Ortaöğretim) (KPSS)

- Sayıştay Başkanlığı Denetçi Yardımcılığı Adaylığı Eleme Sınavı

- Tıp Doktorluğu Alanında Yurt Dışı Yükseköğretim Diploma Denkliği İçin Seviye Tespit Sınavı

- Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS)

- Tıpta Yan Dal Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (YDUS)

- Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavı (YDS)

Haberin Devamı

Temel değerler

ÖSYM, aşağıdaki temel değerleri kendine görev edinmiş durumda.

- Geçerli, güvenilir ve adil ölçme ve değerlendirme gerçekleştirmek.

- Herkes için her yerde olmak.

- Engeli, sağlık sorunu ve özel durumu bulunan adaylara bulundukları yerde hizmet vermek.

- Sınav süreçlerinde yenilikçi olmak.

- Hesap verebilir olmak...

Peki, bunlardan ne kadarını, hangi oranda yerine getiriyor?

İşte o tartışılır...

Söz konusu operasyonu YÖK’ün istediği söyleniyor. Yekta Hoca umarız ki ne yaptığının fazlasıyla farkındadır ve her şey çok daha güzel olur.

Özetin özeti: Devlet yeniden yapılandırılırken, görünen o ki YÖK ve ÖSYM gibi tartışmalı kurumlar da bu yeniden yapılanmanın dışında kalmayacak! Ülkemiz ve adaylar için hayırlısı ne ise o olsun!..