Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Liseleri kazananlar, güya Cuma günü açıklanacaktı, önceki akşam pat diye ilan edildi .
Üniversiteyi kazananların açıklanması için yine akşam saatleri beklendi .
Hem de çatlatırcasına!..
Sonuçlar ancak, 20.30’da sisteme yüklenebildi.
Öyle ya da böyle, milyonlarca öğrenci ve yakınları için 2017 sınav maratonu, dün resmen tamamlandı.
Bundan sonrasında, sadece nakil ve yerleştirme var.. .
Peki açıkta kalanlardan vazgeçtik, kazananlar memnun mu?
Evet memnun olanlar var ama çok az. Çünkü, üçte ikisinin aklı, kazandığı lise ya da fakülteden çok, bir, iki puanla kaçırdıkları okullarda .
Bu yüzden, kazandıkları için sevindiklerini söylemek, en azından herkes için biraz abartılı olur..
Açık lise kandırmacası
Liseleri kazananlar açıklandı ama ortaya eğitim adına tam bir “rezalet” çıktı!
Zorunlu eğitim çağındaki 257 bin öğrenci, açık liseye yönlendirildi .
Zorunlu temel eğitimi, 12 yıla çıkarttık diye seviniyoruz ama dünyanın hiç birinde, zorunlu eğitim çağındaki öğrenciler açık öğretime yönlendirilmez.
Peki biz ne yaptık?
Çeyrek milyon öğrenciyi, açık liseye yönlendirdik.
Böyle bir mantık olabilir mi, 15, 16 yaşındaki çocuklar sokağa itilebilinir mi?
Tercih yapmadılar ki, diyenler çıkabilir.
Peki öğrencilere evlerine yakın, tercih edebilecekleri bir okul mu kaldı?
Eskiden her mahallede, klasik liseler vardı, hiç bir yere giremeyen bu okullara gider, sonra da, içlerinden bazıları, yaşadıkları sıkıntıları görüp, çok başarılı noktalara gelirlerdi.
Son bir kaç yıldır, tüm klasik liseleri meslek lisesi ya da imam hatiplere dönüştürdük.
Yani, fen ve Anadolu liselerini kazanamayıp, meslek lisesi ya da imam hatiplere gitmek istemeyen öğrenciler için, açık lise dışında, hiç bir seçenek bırakmadık.
Bu öğrenim hakkının engellenmesi değil de ne?.
Liselere giriş tam anlamıyla Arap saçına dönüşmek üzere ve MEB hala seyrediyor.
Sonuçları 4 gün önce açıklamakla, öğrencilerin kendilerini alkışlayacaklarını sandılar ama tam tersi, herkes burnundan soluyor.
Yüz binlerce aile perişan ve öğrencilerin çoğu hayata ve eğitime küsmüş durumda.
Çocuklarımızı bu noktaya getirmeye hiç kimsenin hakkı yok!
Özellikle de MEB’in!
Sayın Bakan, ne olur artık bu duruma el koyun ve bürokratların, sistemle daha fazla oynamalarına izin vermeyin.
Yoksa en büyük tepki, çok yakında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gelecektir!
Çünkü o, çocukları çok seviyor ve okulsuz kalmalarına asla dayanamaz.
Ve onun baştan beri istediği eğitim sistemi kesinlikle bu değildi!
Üniversiteyi kazananlar!
ÖSYM’nin dün öğle saatlerinde yaptığı açıklama, tam da ÖSYM’lik.
Milyonlarca kişi, sonuçlar, bir an önce açıklansın diye dokuz doğururken, “Kazananlar, 17.00 ila 23.59 arasında bir saatte açıklanabilir” diye duyuru yaptılar.
Yuh yani.
Değerlendirmeler zaten bitmiş durumdaydı ama mesai saatinin bitmesini beklediler.
Hadi onu beklediniz, saat 20.30’da açıklanacak denilse, dünyanın sonu mu gelecekti?
Bu eziyet niye?
ÖSYM, sanki, sınav merkezi değil, eziyet merkezi.
Hemen her konuda adaylara eziyet çektirmeye bayılıyor.
Milyonlarca aile, dün sabahtan itibaren ekran başında, ÖSYM’nin keyfinin yerine gelmesini bekledi.
Yapacakları tek şey, iki satırlık bir açıklama yapıp, sonuçlar şu saatte açıklanacak demekti ama bunu yapmadılar…
Neden?
Çünkü, kendilerine hesap soran bir Allahın kulu bile yok!
Hani, her kurum, şeffaf ve hesap verebilir olacaktı?
Adaylara ve ailelere gelince.
Kazansanız da, açıkta kalsanız da her türlü sonuca sizi rahatsız etmemeli.
Çünkü kazandığınızda, hatta üniversiteyi bitirdiğinizde tüm kapılar size açılmıyor.
Mezunların hali ortada.
Hiçbir yere giremeyip açıkta kalınca da, bu, dünyanın sonu değil.
Daha önümüzde ek yerleştirme var.
O da olmazsa, gelecek yıl çok daha iyi yerlere girebilirsiniz.
Yeter ki moraliniz yerinde olsun.
Her şerde bir hayır vardır deyip, çok daha sıkı çalışırsanız, çok daha sonuçlar yakalayabilirsiniz.
214 bin kontenjan boş kaldı
İşte sonuçlarla ilgili çarpıcı rakamlar:
910 bin kontenjanın 214 bini boş kaldı.
Liseyi bu yıl bitiren adayların üçte biri, eski mezunların yarısı, daha önce üniversiteye yerleşenlerin dörtte biri, daha önce bir üniversite bitirenlerin üçte biri ancak üniversiteli olabildi.
Fen lisesi mezunlarının yarısı istediği yere giremedi.
Vakıf üniversitesi kontenjanlarının üçte biri, KKTC kontenjanlarının ise yarısı boş kaldı.
ÖSYS’ye başvuran 2 milyon 265 bin adaydan sadece 825 bini üniversiteli olabildi.
Boş kalan 214 bin kontenjanın 154 bini devlet üniversitelerinde.
Özetin özeti: Daha iyi ve daha çok eğitim almak isteyenlere çektirilen
bu eziyet niye!