Fethiye, tam anlamıyla saklı bir kent! Kıyıda köşede, kendi içine kapanık bir kent gibi bilinse de dünyanın önemli turizm merkezlerinden biri!
Özellikle İngilizler çok seviyor. Fethiye’yi, görmeden yaşamadan, çok fazla anlayamazsınız. Sıcaklık dün 47 dereceyi gösteriyordu.
Ölüdeniz çok bilindik bir yer ama onun dışında çok farklı noktalar var.
Gökova gibi Göçek de bayılacağınız yerlerden biri!
Beş bin nüfuslu minnacık bir yerde dört tane marina var! Marinaya rüya tekneler geliyor. Burası yatların en önemli duraklarından. Dünya turuna çıkıp da Göcek’e uğramadan giden yokmuş!
Yine aynı şekilde, yolunuz oralara düşerse Şövalye Adası, Faralya ve özellikle de Kayaköy’ü görmeden dönmeyin!
Kayaköy, Rumlar’ın terk ettiği köylerden biri. O günden bugüne çok iyi korunduğunu söylemek mümkün değil. Gemiler Koyu da yine aynı güzellikte. Kayaköy’e gidince, onların sorbe dediği dondurmayı mutlaka tadın. Sırf bu lezzit için bile oraya gitmeye değer.
Ege ile Akdeniz karışımı Fethiye’de balığın, otların her türlüsünü bulabilirsiniz. Yine et çeşitleri de çok zengin.
Karadeniz yaylaları gibi burada da Akdeniz yaylaları var. Şu sıcak günlerde yaylalara çıkıp buz gibi sular içebilirsiniz, çok farklı tatlarla tanışabilirsiniz. Fethiye’ye gelip de Yörük Müzesi’ni gezmeden dönmeyin.
Yörük Müzesi’nde her şey var. Ev sahibi Enver Bey de çok renkli birisi. Onunla da tanışmadan dönmeyin derim. Fethiye bir hafta sonuna sığmayacak kadar büyük ama bütün bir tatili geçirmeyecek kadar da sıcak!