Abbas Güçlü

Abbas Güçlü

aguclu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Milliyet aynı Milliyet ama çok yer gezdik.
Cağaloğlu’ndan Bağcılar’a gitmek çok zor gelmişti.
Her şeye, her yere alıştığımız gibi oraya da alıştık ve tamam artık burası son durak derken, kendimizi bir anda Çağlayan’da bulduk. Şimdi yeniden Bağcılar’dayız.
Milliyet binası ünlü Mimar Tabanlıoğlu tarafından M şeklinde, çok özel bir proje olarak hazırlanmıştı.
Sonrasında değiştikçe değişti.
Posta, Radikal, Fanatik, Kanal D, CNN Türk ve daha nice yayın organı hep aynı binada doğdu.
Katlarımızdan bazılarına kardeş gazeteler yerleşti, matbaamız da başka bir yere taşınarak Kanal D ve CNN Türk’e ev sahipliği yaptı...
İlk yıllarda, özellikle TEM’den gelirken, adeta korku tünelinden geçiyor gibiydik.
Tek tük araba geçerdi, gece birisi yolumuzu kesse, ne yaparız derdik. Tam anlamıyla Allah’ın dağıydı.
Sonrasında bölge de gelişti, biz de alıştık, derken, bu kez de patron değişti ve mekânımıza veda zamanı geldi...
Yeni binamız şehrin göbeğinde olsa da binaya bir türlü uyum sağlayamadık.
Sağımız solumuz hastane olduğu için gün boyu siren sesleri vardı, çevre tinercilerden geçilmiyordu, dahası trafik her zaman kilitti. Fırtınalı günlerde ise bina uçacak gibi oluyordu.
Eski binamıza geldiğimizde, derin bir oh çekip özlem giderdik. Her ne kadar Hürriyet ve Vatan gibi yeni komşular olsa da artık rakip değil, kardeştik...
Bazılarını ellerimizle diktiğimiz, yıllarca, anbean büyümelerini seyrettiğimiz ağaçlar bahçemizi adeta mini bir ormana dönüştürmüş.
Taşınmalar hep çok zor ve sancılı olur ama bu kez hiç öyle bir duygu yaşamadık. Çünkü her karesi Milliyet kokan yuvamıza geri döndük...

Haberin Devamı

Yurt dışı eğitim neden hayal oldu?

Dövizdeki dalgalanma, yurt dışı turizmi olduğu gibi yurt dışı eğitimi de adeta durma noktasına getirdi.
Gitmeye hazırlananlardan pek çoğu vazgeçme noktasına gelirken, halen öğrenimini sürdürenler, yatay geçişle, ülkeye dönmenin yollarını arıyor.
YÖK’ün bu konuda, üniversitelere, yurt dışından dönen öğrencilere, üniversitelerin adil davranmaları ve kolaylık sağlamaları konusundaki bir telkini, sadece öğrencileri değil, anne babaları da fazlasıyla rahatlatacaktır...
Böyle günlerde bizim bizden başka dostumuz olmadığını biliyorduk ama çok acı bir şekilde biraz daha hatırlamış olduk...
Yüksek döviz kuru, eğitim adası olma yolunda ciddi adımlar atan KKTC’yi de derinden etkileyeceğe benziyor.
Öğrenim ücretlerinin dolar ve euro’ya endeksli olması, buradaki üniversitelerimizi bir anda tercih seçenekleri arasında en alt sıraya itti.
Birinci yerleştirme sonunda ciddi kontenjan açıkları kalırsa, hiç şaşırtıcı olmaz.
İşte bu yüzden üniversiteler olmasa bile hem bizim hem de onların hükümetleri bir araya gelerek, sabit kur ya da ücretlerin TL’ye dönüşmesi konusunda ortak bir karar almalılar. Hem de hemen, tercih süreci tamamlanmadan. Hatta gerekirse, tercih süresini uzatarak! Yoksa ciddi sorunlar yaşanabilir...

Haberin Devamı

Tercih ve kayıtlar

Üniversite tercihleri bugün sona eriyor. Lise nakil dönemlerinin ise biri bitiyor, diğeri başlıyor. Sevinen var mı? Çok az. İşte böyle bir ortamda Bakan Selçuk, “LGS gelecek yıl da devam edecek” demiş!
Hayret ki hayret!
Bu sistemi beğenen mi var ki devam kararı alındı?
Kim, neyini beğendi, veli ve öğrencilerin görüşü alındı mı?
Anlamak gerçekten çok zor!
Nitelikli niteliksiz okullar, ikamete dayalı sistem, hormonlu notlar, kazık sorular, aynı sınav ama özele, devlete farklı tercih ve kayıt dönemi de aynen devam etsin ki değişen bir şey olmadığını, olmayacağını daha net anlayalım!
Demek ki veli ve öğrencilerin hâlâ çekecek çilesi varmış!..
Özetin özeti: Yıllar ve kişiler değişse de bazı şeyler hiç değişmiyor!..