Asena Sarıbatur

Asena Sarıbatur

asenasaribatur@hotmail.com

Tüm Yazıları

Defileler, sunumlar, trafik, bolca yağmur, yeni keşifler, yeni arkadaşlıklar, Parisienne kahve molalarıyla geçen Paris Moda Haftası notlarım sizlerle…

- Birbirinden yetenekli Londra merkezli 14 tasarımcının 2017/18 Sonbahar-Kış Koleksiyonları’nın sergilendiği London Showrooms ziyaretimde öyle biri vardı ki, hepimiz için gerçek bir gurur kaynağı oldu. Daha önce de başarılarını sizinle paylaştığım Dilara Fındıkoğlu. Son günlerde yeni bir gurur verici gelişmeyle karşımızda. 90 ayrı ülkeden 1200 tasarımcının arasından LVMH ödülüne aday gösterilen ilk 21 tasarımcı arasında o da var!

Haberin Devamı

- Royal Akademi’deki eğitiminin ardından önce John Galliano, ardından Alexander

Paris Moda Haftası
McQueen’in yanında junior tasarımcı olarak çalışan, 2012’de kendi markasını kuran ve 2014’ten bu yana Paris’te koleksiyonlarını sergileyen Anne Sofie Madsen, bu sezonki defilesinde asi, güçlü ve seksi bir kadın sunuyor bize. Gazete kağıtlarının süslediği botlar dikkat çekici. Benim favorim ise farklı silüetlerdeki trençkotlar oldu.

- 1956’da Paris’te kurulan Guy Laroche, bize bu sezon Palais de Royal’de baştan ayağa siyahın ve farklı renk bloklarının zarafetle buluştuğu bir koleksiyon sunuyor. Klasik ve yalın silüetler, gösterişli aksesuarlarla dans ediyor ve ortaya gerçek bir Fransız kadını çıkıyor.

Sade saç-makyaj, tek bir parça aksesuarda yakalanan gösteriş, pastel tonlar ve daha genç görünmek, prenses gibi hissetmek ve hatta ışıltısıyla tüm gözleri üzerine çekmek isteyen kadınların da unutulmadığı bir çizgide ancak tek kelimeyle zarif bir koleksiyondu. Evet Rochas’tan bahsediyorum.

- Podyuma çıkan isimler, parti tadında gerçekleşen bir şov ve The Weeknd performansıyla en çok konuşulan sunumlardan biri şüphesiz H&M Studio defilesiydi. Etkinlik alanı defile ve performansın ardından moda dünyasının uzun saatler eğlendiği ve aynı zamanda defilede gördüğü parçaları satın alabildiği bir parti ve alışveriş alanına dönüştü.

- Afrikan esintileri, tribal geometrik desenler, patchwork desenleri, denim detayları, art deco baskılar, etnik esintiler ve alabildiğine renk... Manish Arora, 10’uncu yılını bu detaylar ve renklerle podyumda kutluyor adeta. Tüm bu detaylar saçlarda kullanılan kumaş ve eşarplarda da karşımıza çıkıyor. Swarovski taşlarının kullanıldığı makyaj,kozmik bir çağrı yapıyor. Türkçe sözlerin de yer aldığı defile müzikleri genel konseptte beğendiğim detaylar arasında yer alıyordu.

Haberin Devamı

- İnsanları sev ve korkusuz ol” mottosuyla yola çıkan İtalyan tasarımcı Marianna Rosati’nin defilesi izlediklerim arasında en başarılı bulduklarımdan biriydi. Punk etkisi, 80’lerin izleri, vintage bir tat ile harmanladığı DROMe koleksiyonunda deri, parlak Napa, kadife, kürk gibi kumaşlar kullanıyor ve tüm bu kumaşları müthiş bir kalıp ve işçilikle sunuyor. Özellikle Vintage görünümlü maskülen deri ceketler, takım elbiseler ve yüksek bel pantolonlara bayıldım.

Paris Moda Haftası
- Klasikliği ve hatta biraz da sıkıcılığıyla bildiğimiz bir marka Leonard. Her sezon aynı çizgide hazırladığı koleksiyonlarla kendine ait müşteri kitlesini memnun etme hedefinde olan... Fakat bu sezon gençleşmeye karar vermiş. Bunu koleksiyonuna da, defilesine ve ön sıraya çağırdığı isimlerle de yansıtıyor. Zira “fashion influencer” olarak adlandırılan dijital dünyanın moda temsilcileri ön sıralarda yer alıyordu. Ayrıca markanın paylaşımlara karşı etkileşimi çok hızlı. Anlaşılan takipçi kitlesini artırmaya ve gençleşmeye kararlı.

Haberin Devamı

- Valentin Yudashkin, genç influencer’lar kazanmak ve markanın köklü müşterilerinin gönlünü feth etmek için iş başındaydı! Bu anlamda başarılı da oldu diyebilirim. Zira markanın zengin Rus müşterileri defile ardından sipariş verecekleri ürünleri dikkatle inceliyor ve not alıyorlardı.

- Podyumda bunlar olurken, sokaklarda ayrı birer defileye sahne oluyordu adeta. İşin o kısmı haftaya sizlerle olacak. Beklemede kalın...