Aslı Pelit

Aslı Pelit

-

Tüm Yazıları

Rio de Janeiro’ya giderseniz şehrin en sıkı saklanmış mahallelerinden biri olan Santa Teresa’ya da mutlaka uğrayın. Belki Rio’yu Rio yapan beyaz kumlu plajlar, şık sokaklar burada yok ama Santa Teresa’yı görmeden Rio’yu da görmüş sayılmazsınız

Rio de Janeiro’nun en sıkı saklanmış sırlarından birisidir Santa Teresa. Bu mahalleyi keşfettiğimden beri ne zaman Rio’ya gitsem, kaldığım bu egzantrik mahalle bir nevi ikinci evim haline geldiği için sizlerle de paylaşmak istedim bu hafta. Eğer bir gün siz de Cidade Maravilhos’ya giderseniz ne yapıp edip mutlaka ziyaret edin Santa Teresa’yı, özellikle de karnaval zamanında.
Rio de Janeiro’nun merkezindeki tepelerden birisi olan Desterro Tepesi’nde, 1750’lerde aynı ismi taşıyan manastırın çevresinde kurulan mahalleyi çoğu Rio’lu bile bilmez. Belki de 200 yıldır hiç bozulmadan günümüze gelebilmesi bu sebeptendir! 19’uncu ve 20’inci yüzyılda şehrin üst tabakasının tercih ettiği (yüksek olduğu için şehrin merkezine oranla yaklaşık 5-6 derece daha serin oluyor) Santa Teresa’nın her sokağında bu günlerden kalan muhteşem malikaneler günümüze kadar aynı ihtişamla gelmişler. Her ne kadar 1900’lerin başında gelen sarı veba ve 1966’daki sel felaketi yüzünden bu mahalleden kaçıp Copacabana ve Ipanema’ya taşınsalar da evler sayesinde ve daracık, dimdik inen Arnavut kaldırımlı sokaklarında yürürken hâlâ o günlerin havasını yakalamak, hatta biraz eski İstanbul’u hatırlamak mümkün oluyor.
80’li yıllarda Rio, favelalarla (Brezilya’nın gettosu, fakir mahallelleri) dolup taşınca uzun bir süre boş kalan ve tehlikeli hale gelen bu tepeye de sanatçılar ve yabancılar yerleşir. Eskiler bazen favelalar arası çatışmalar yüzünden günlerce evlerinden çıkamadıklarını anlatırken “Ama yine de Santa Teresa gibisi yok!” derler ağızları açık dinleyen yabancılara.

Zengin Rio’luların akını ile popülerleşti

Santa Teresa’ya giderseniz, hemen hemen her akşamüstü buluşma noktası olan Bar Gomes mahallerilerle kaynaşmak için iyi bir seçim olabilir. Cumartesi günleri feiojada (salçalı, etli bir tür kırmızı fasulye yemeği) yemek isteyenlerin tercihi olan Bar do Mineiro ise “olmazsa olmazı”dır Santa’nın. Son birkaç yılda çevredeki favelaların uyuşturucu mafyalarından temizlenmesiyle tehlikesiz hale gelen Santa, zengin Rio’luların ve yabancıların akını ile popülerleşti ve mekanlara ev sahipliği yapmaya başladı. Restaurante Aprazivel ve Hotel Santa Teresa, bu yeni mekanların başında geliyor ve Madonna’nın bile bu şehre yaptığı ziyaretlerde tercih ettiği mekanlar olarak tanınıyorlar.

Haberin Devamı

Rio de Janeiro’nun en güzel sırrı: Santa Teresa

Haberin Devamı

Karnavalın en eğlenceli sokakları

1896’da koloniyal günlerde Santa Teresa’ya getirilen sarı bondinho (tramvay) mahallenin simgesi. Maalesef 2011 yılının Ağustos ayından teknik bir arıza yüzünden beş kişinin ölüp onlarca kişinin yaralandığı korkunç kazaya kadar da tepeye çıkışı kolaylaştıran bu tramvay artık yok. Santa Teresa’lılar mahallelerinin her köşesini onun resimleri ile donatarak özlemlerini dile getiriyorlar ama Belediye 2013 yılının sonuna kadar bondinho’nun kullanım dışı kalmasına karar verdi. Tramvay sevenler ve meraklıları bu süre içinde Museo de Bonde yani Tramvay Müzesi’ni gezerek mahallenin sembolünü tanıyabilirler.
Bu renkli mahallenin renkli sakinlerinden bir tanesi rahmetli sanat koleksiyoneri Raimundo Otoni Castro Moya’nın malikanesi Chacara do Ceu bugün sanat müzesi olarak gezilebiliyor. Santa Teresa’lı sanatçılar yerine Matisse’den Jean Metzinger’e kadar bir çok eserin sergilendiği müze maalesef yıllarca sistematik olarak soyulduğu için koleksiyonda eksikler var tabii!
Belki Rio’yu Rio yapan beyaz kumlu plajlardan, şık ve modern Leblon veya Ipanema mahallerinden uzak olsa da Santa Teresa’yı gezmeden dönmeyin eğer Rio de Janeiro’ya giderseniz. Özellikle bu sene 8-12 Şubat arasında yapılacak olan karnaval sırasında en eğlenceli sokak partilerinin burada olacağını söyleyebilirim.
Tekrar ediyorum, muhteşem evlerin çoğunun şık otel ve pansiyonlara dönüştürülmesi ile kalacak yer sorunun da ortadan kalktığı Santa Teresa’yı görmeden Rio’yu gezmiş sayılmazsınız.
Eğer yolunuz sevgili mahalleme düşerse, benim için de salaş barlarından birinde bir caipirinha için lütfen!
Saude!