Aslı Perker

Aslı Perker

asli.perker@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Gönül isterdi ki şu devletin önemli makamlarında oturan kişiler kendi dillerini doğru düzgün kullanmayı bilsin. Eskiden yazılı beyanlarını görmezdik; televizyonda konuşmalarını, demeçlerini dinlerdik. O zaman da rahatsız edici vurguları, tınıları olurdu, bitmek bilmeyen, öznesi ile yüklemi arasında asla alaka kurulamayan cümleler kurarlardı ama bu twitter denen “bela” yüzünden cehaletleri ayyuka çıktı.
Melih Gökçek’in ODTÜ’ye gece yarısı girilmesiyle ilgili attığı tweetin kızılacak çok yanı var. Halkıyla dalga geçen bir yönetici. Olacak şey mi? Ama üst kademelerden cesaret alıyor olsa gerek, zira bizim Başbakanımız da milletiyle sürekli surette dalga geçiyor. Neyse konu bu değil. Gökçek’in attığı tweette detay olup da beni çok rahatsız eden durum koskoca belediye başkanının halen de‘leri da‘ları nerede ayırıp nerede ayırmayacağını bilememesi. Şöyle yazmış kendisi “Bir gece de ODTÜ yolunu açmışlar.” Doğrusu elbette “bir gecede” olacak. Bu haliyle, bahsettiği arkadaşlar daha önceki gecelerde pek çok şey yapmışlar (mesela bekar gezmiş olabilirler) ve başka bir gecede de üniversitenin yolunu açmışlar demek oluyor.

ODTÜ’yü kazanıp girseydi...
Sayın Gökçek keşke gece yarısı ODTÜ’ye ağaç kesmeye gireceğine zamanında dersini iyi çalışıp Türkiye’nin en prestijli üniversitelerinden biri olan bu kuruma öğrenci olarak girebilseydi de şu gramer işini daha iyi öğrenseydi. Ki yanlış bilmiyorsam kendisi Gazi Üniversitesi Gazetecilik Yüksek Okulu mezunu. Neyse ki gazetecilik hayatı kısa sürmüş, yoksa şimdi bir gazetenin genel yayın yönetmeni olup manşetleri yanlış atıyor olabilirdi. “Seri cinayetler de flaş iddia” gibi. Bütün bir milletin kafasını karıştırırdı. Hadi diyorum kendisi bilmiyor, koca belediye başkanı, üstelik ülkenin başkentinin belediye başkanı, yanında bir tane danışmanı da mı yok? Sayın başkanım siz en doğrusunu bilirsiniz ama orada de‘yi beraber yazmak gerekir diyecek biri. Gerçi sayın Gökçek her daim heyecanına yenik düştüğü ve aklına geleni o an yazdığı ve söylediği için zannediyorum buna fırsat da kalmıyordur.

Bir amatörden bu kadar
Bu kadar amatör ruhlu, siyaset dili yerine neredeyse kuşdiliyle konuşmayı tercih eden bir insanın yaklaşık yirmi yıldır Ankara’nın belediye başkanı olması gerçekten akıllara durgunluk verecek bir durum. Hal böyleyken biz bu memlekette, bizi yönetenlerden ne gibi bir ciddiyet bekliyoruz. Hadi Ankaralı olayları ve bunlara karşı tepkileri kesinlikle ağırbaşlılıkla ele alamayan, değerlendiremeyen ve cevap veremeyen bir devlet adamının eline çok ciddi meseleleri teslim etmiş; iyi güzel de bu işleyişte bir uyarı mercii yok mudur? Belediye başkanının bağlı olduğu partinin başkanı gibi. A, ama pardon, zaten partisinin başkanı da, HES’ti, üçüncü köprüydü, Kanal İstanbul Projesi’ydi derken daha büyük skalada doğayı katletmek ve buna karşı durmaya çalışan bir avuç çapulcuyla dalga geçmekle meşguldü, değil mi?
Boşverin o zaman, hiç şansımız yok.