Aslı Perker

Aslı Perker

asli.perker@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Uzun zamandır tuvalet kağıdının eksikliği yüzünden sıkıntı yaşayan Venezuela’da ordu bir tuvalet kağıdı fabrikasına el koymuş. Yalan haber gibi ama değil. Dahası da var. Venezuela yönetimi, muhalefeti ve Beyaz Saray’ı stok sıkıntısından ötürü rejime karşı yapılan bir komplo ile suçlarken muhalefet de hükümetin sıkı ücret ve nakit uygulamalarını sorumlu tutuyormuş.
Bizden daha absürtleri de var demek. Tuvalet kağıdından komplo teorisi çıkartabilenler de olabiliyor. Türk milleti olarak bizim hayatımız komplo. Sadece siyasetle ilgili değil, günlük yaşamda da olur olmadık mevzuları birbirine bağlamayı severiz. Zaten tersten gittiniz mi her şeyi bir senaryoya oturtmak da kolay iştir doğrusu. Örneğin şimdi, şu an geriye bakın, geçtiğimiz on günün olaylarını istediğiniz gibi senaryolaştırabilirsiniz. Birtakım manevralarla dünyada olup biten her şey birbirine bağlanabilir.

Beşiktaş meydan muharebesi
İnternette haber okumanın tadı bir başka. Çarpıcı, hatta okurun dikkatini çekmek için fazla çarpıcı başlıklar atıyorlar. Adeta bir yarış. “Hakan Şükür’den bomba iddia” gibi bir başlık okuyunca aslında ne dediğini tahmin ede ede gene de tıkladım üzerine. Elbette Beşiktaş - Galatasaray maçında yaşanan olayları Gezi olaylarına bağlayacaktık. Biz komplo teorisini yalamış yutmuş milletiz, Hakan Şükür söylemeden kendimiz de az çok derhal bir teori üretebilir hatta aynı hızda tüketebiliriz de.
Habere göre Şükür yaşanan olayların saha içinde yaşanan gerginlikler, Melo veya başka bir futbolcunun yaptıklarıyla ilgisi olmadığını, olayları başlatan grubun başka bir amacının olduğunu iddia etmiş. Buraya kadar tamam da amacın ne olduğunu söylememiş. Esas önemli olan kısmı o değil mi? Ama olur mu, olaylar bir aydınlansın, ondan sonra geriye dönerek o boş kısımlar da doldurulur. Teorileri bir yere kadar üretiyoruz da bir Nostradamus da değiliz hani.

Kımıl - Gezi bağlantısı
Yine 1453 Kartal Beşiktaş meydan muharebesi ile ilgili olarak Hürriyet de internet sitesinde ilk dakikalarda çarpıcı bir başlık atmış. Polis biber gazı sıktı, ortalık karıştı demiş. Biber gazına her türlü hassasiyetimizin geliştiğini, ne zaman nerede sıkılmış olduğunu merak edeceğimizi biliyorlar. Şu an alakasız bir tarım haberi okutmak isteseler, bir biber gazı başlığı atmaları yeterli, hemen tufaya düşeriz, kim Gezi’ye yan gözle bakmış diye haberi sonuna kadar okuruz.
Tabii Star gazetesi de Hürriyet’in yaptığını atlamamış, o da “olayların yaşandığı sırada polisin biber gazı kullanmadığı ortadayken Hürriyet’in bu başlığı tercih etmesi ‘Bir yerlerden düğmeye mi basıldı?’, ‘Hürriyet yine ne yapmak istiyor?’ sorularını akıllara getirdi” diye patlatmış. Bu hep bahsi geçen düğme nerede? Halk TV de az değil. Onlar da “Ya Allah Bismillah, Allahu Ekber” diye bağıran bir grubun kendi taraftarına saldırdığını, olayların böylelikle çıktığını söylemiş.
Allah aşkına biraz duralım. Duyan da bu Türkiye’de ilk olaylı maç sanır. Halbuki hemen hemen her yıl buna benzer olaylar yaşanır. Ama illa ki komplo teorileri aranıyorsa Türkiye’de halihazırda uğraşılması gereken pek çoğu vardır.