Aslı Perker

Aslı Perker

asli.perker@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Şu yaşıma geldim, hala her bayram sabahı rahmetli Barış Manço’nun “Bugün bayram erken kalkın çocuklar” şarkısını söyleyerek uyanırım. Erkenden kalkarım. Bayram sabahı yataktan geç çıkılmasından hiç hazzetmem, evdekileri bu şarkı eşliğinde uyandırırım. Giyelim en güzel giysileri diyerekten giyinirim, pespayelik de sevmem.
Şehirden gitmekten, “güneye inmekten” hoşlanmam. Gidilecekse yine memlekete, aileyi görmeye gidilmelidir. Dünyanın en güzel şeyi böyle özel zamanların aileyle, en sevilen dostlarla geçirilmesidir. Kanımca bunlardan sayılı vardır, ömür boyu tadı çıkartılmalıdır. Belki de bu sebepten hiç nerede çocukluğumuzdaki bayramlar demem. Ben yıllar ötesine, hem kendim hem de şimdi etrafımda bulunan ufaklıklar için anı bırakmaya bakarım, bundan mutluluk duyarım. Ve eğer bir önceki bayramı da eski bayramlar kadar güzel hatırlıyorsam doğru yoldayım demektir.

Tombala bahane
Bu sadece bayramlar için geçerli değil aslında. Her daim sadece biraz daha fazla çaba sarfedip, çocuklara güzel anılarını armağan etmek gerekiyor. Yeni dokuzunu dolduran yeğenim Alaz, yaz aylarında, akşamları bahçede okey oynamak istiyor. Okey bahane, istiyor ki ailecek oturalım, gülelim, arada hile yapalım, birbirimize kızalım, yani bir aile olalım. Yine öyle bir akşamdı işte, bir türlü dördüncüyü bulamadık, kimseyi ikna edemedik, sonunda, ben okey oynamayı sevmiyorum diyen abime dedim ki ben de okey oynamayı sevmiyorum, ama şu an amaç bu oyunu oynamak değil, çocuklara bu akşamın anısını bırakmak. Bir gün desin ki Alaz, o zamanlar sekiz yaşındaydım, yaz akşamları bahçede otururduk, halam çay demlerdi, hep beraber okey oynardık, dedem hile yapardı, babaannem hiç ses çıkarmaz, bir anda bitiriverirdi, ne güzel günlerdi.
Aynı sebepten yılbaşı gecelerinde de muhakkak tombala oynarız. Ailede her evde bir set vardır, sırf o çocuklar birinci çinko ya da tombala diye bağırabilsinler diye babaanne, büyükanne, dedeler herkes seferber olur. Böylelikle insanın içindeki çocuk da uyanır, şenlenir, artık olmayan şeyler için hayıflanıp durmak yerine o günün tadını çıkarır, hatta inşallah önümüzdeki yıllarda da bu kadar güzel günler geçiririz deriz.

Anıları kurgulamak
Belki de bir yazar olduğum için ben insan hayatının, elimizden geldiğince, sayfa sayfa yazılması gerektiğini düşünüyorum. Bilgisayarın karşısında saatlerini geçiren bir çocuğu kurgulayabileceğimiz gibi gelecek kuzenine armağan etmek için ipe boncuk dizmek suretiyle bilezik yapan çocuk kurgulamak da mümkün. Biraz emek istiyor, belki insanı biraz daha uğraştırıyor, ama galiba sonunda değiyor. Aynısı kendimiz içinde geçerli. Arife günü kalktığımda kendi hikayemde de boş bir sayfa açıyorum örneğin, zeytinyağlı sarmayı ilerideki şarküteriden sipariş vermek yerine, oturup kendim sarıyorum. O koku evin içine sinsin, görüntü hafızalarda yer etsin; bundan otuz yıl sonra bir gün aynı müzik çaldığında, aynı koku evi sardığında şimdi nerede o eski bayramlar diye serzenişte bulunulan 2013’ü de biz güzel bir bayramdı diye hatırlayalım.
Herkese iyi bayramlar!