Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Geçen gün bir arkadaşımla konuşuyoruz, bir tanıdığımızın evine polis gelip onu aramış, “İfadesini alacaktık” demiş. Tahminler yürütüyoruz, konu ne olabilir... O kadar çok seçenek geliyor aklımıza, hepsi de son derece mümkün.

Şu yaşadığımız Facebook Instagram Twitter vb çağında, kameralar, ekranlar dört yanımızı sarmış, en azından son 10 yılda attığımız hiçbir adım kaybolmaz, her köşe bucakta izimiz kalırken, her şey olabilir görünüyor insana.

Kafkaesk karabasan devam ediyor

Ne bileyim, bir gün son teknolojinin bütün nimetlerinden faydalandığımız evimizde fitness’ımızı yaparken, şehir radyosunu dinler, ananaslı pizzamızı beklerken, dört duvarımız bizi bütün kötülüklerden korur, orada tamamen bizim hükmümüz sürerken... İçeriye birden iki yabancı dalabilir ve “Tutuklusunuz” diyebilir mesela.

Haberin Devamı

Absürdlük baki

Joseph K.’ya olduğu gibi. Kendisi global bir bankada üst düzey yönetici, müdürlüğe oynamakta. O gün 30. yaş günü ve karşısına adlarının Sansar ve Çulluk olduğunu söyleyen iki adam dikildiğinde aklına sadece bunun bir kamera şakası olacağı gelebiliyor.

Adamların da bir şey açıklamaya çalıştığı yok zaten, sadece tutukluluk halini tebliğ etmek için gelmişler. Üstelik pizzasını da yemişler ki bu daha sonra derdini anlatmaya gittiği müşteri şikâyet merkezinin kayıt alabildiği tek sorunu olacak. “Mala zarar” diye bir isim verebiliyorlar buna çünkü kitapta yeri var. Bu arada cep telefonu, pasaportu iptal olmuş, değil yurt dışına, şehirlerarası yolculuğa bile çıkamaz olmuş, son çare olarak aldığı bisiklete iki kat kilit vurulmuş, bunlar hep ‘süreç’. Şikâyet kaydı alınamıyor.

Kafkaesk karabasan devam ediyor

Yabancımız değil, Joseph K., Kafka’nın ‘Dava’sının 1925 senesinde bilmediği bir sebepten tutuklanıp kendisini hukukun anlamadığı dili ve bürokrasinin dehlizlerinde debelenirken bulan ünlü kahramanı. İngiliz yazar Tom Basden onu almış bugüne taşımış ve ortaya çıkan şu ki; aradan geçen yüzyıl sadece belki kullanılan teknolojiyi, K.’nını kaybolduğu labirentin şeklini bir parça değiştirmiş. Kalan her şey olanca saçmalığı, komikliği ve acıklılığıyla devam etmekte. Absürdlük baki.

Haberin Devamı

Kafkaesk karabasan devam ediyor
Tek dekorda geçiyor

Bu yüzden, yeni bir tiyatro salonunun ilk oyunu olmayı da fazlasıyla hak ediyor ‘Joseph K.’. Batı Ataşehir Watergarden’ın yeni tiyatro, konser ve yeme içme mekânı Dasdas, cumartesi günü kapılarını bu oyunla açtı.

Son dönemin en parlak tiyatro yönetmenlerinden Serdar Biliş’in süpervizörlüğünde sahnelenen ‘Joseph K.’, meydan sahnede, tek dekorda geçiyor. Böylece avukatın ofisine de gitsek, Joseph K’nın evine de, labirent aynı labirent. Sıkışmışlık hissi hiçbir şekilde geçmiyor.

Joseph K.’yı oynayan Mert Fırat, onun o “Para bende, güç bende, başıma ne gelebilir ki” gamsızlığından yavaş yavaş paranoyaya ve sonunda umutsuzluğa savrulan ruh hali değişimlerini son derece başarılı bir şekilde yansıtıyor.

Fırat dışındaki oyuncular; Didem Balçın, Onur Dilber ve Özgür Aydın, tek bir aksesuarla, farklı bir yaka takarak değişen karakterleri canlandırmakta son derece başarılılar. Hele hele Didem Balçın’ın bir an avukatın sekreteriyken bir an sonra K.’nın ofisteki asistanı ya da müdürüne dönüşümü, üstelik diğer oyuncular gibi herhangi bir şive yardımına da başvurmadan, gerçekten hayranlık uyandırıcı. İlksen Başarır’ın gündelik dili çok iyi kullanan çevirisi de karakterlerin sahiciliğinin ikiye katlanmasına yardımcı oluyor.

Haberin Devamı

Çok güldüren, ama tam kahkaha atarken aslında neye güldüğünü hatırlatarak seyirciyi silkeleyen bir kara komedi, ‘Joseph K.’. 2017 usulü ‘Kafkaesk’ bir karabasandan bekleneceği gibi tam da.

‘JOSEPH K.’ / DasDas

Yazar: Tom Basden, Süpervizör: Serdar Biliş, Çevirmen: İlksen Başarır, Oyuncular: Didem Balçın, Mert Fırat, Onur Dilber, Özgün Aydın, Işık ve Dekor Tasarım: Cem Yılmazer, Asistan: Ezgi Ayvalı, Görkem Dalgıç