Asu Maro

Asu Maro

amaro@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Gerçekten bazı haberleri okuyunca umutsuzluğa kapılıyor insan. Şaka olsa çok güleceğiz ama gerçek olunca hiç komik değil.

İstanbul Devlet Tiyatrosu’nun “Bayrak” adlı oyunu -ki tiyatromuzun en özgün kalemlerinden Berkun Oya’nın imzasını taşıyan; zamanında yazarına Afife Cevat Fehmi Başkut özel ödülünü kazandırmış bir oyundur- Trakya turnesine çıkmış. Hemen burada bir not daha; “Bayrak” Berkun Oya tarafından “Masum” adıyla dizileştirildi, Blu TV’nin ilk işi oldu, pek de ses getirdi.

Oyun, bir kıskançlık cinayeti üzerinden ikisi birbirinden arızalı iki kardeşin karılarıyla ve anne babalarıyla ilişkilerini anlatıyor. İstanbul DT’nin sitesindeki “oyun detayı” bölümünden aktarırsak, “Oğulların eşleriyle yaşadığı mutsuz ilişkiler üzerinden aile kavramı, iletişimsizlik ve şiddet olguları”nı sürprizli bir kurguyla sorguluyor. Anlaşılmayan bir şey yok, konu net, öyle değil mi?

Haberin Devamı

Peki Kubilay Karslıoğlu tarafından sahnelenen oyunun Trakya turnesinde ne oluyor? Tekirdağ’da Ergene Kültür ve Sanat Derneği’nin düzenlediği etkinlikte seyirciler ellerine Türk bayraklarını alıp, üzerlerine Atatürk baskılı tişörtlerini giyip salonu dolduruyorlar. Neden mitinge gider gibi gidiyorlar? Çünkü oyunun adı “Bayrak”.

Kimsenin aklına gittiği oyunun konusunu okumak tabii ki gelmiyor. Hatta oyunun ilçede sergilenmesini sağlayan derneğin yetkililerinin de gelmiyor. Ve oyun başlayınca, -Habertürk’ten Göksel Gürsoy’un haberine göre- vatan ve bayrak sevgisini anlatan bir oyun görmeyi uman seyirciler, hayal kırıklığına uğrayıp salonu terk ediyorlar. Ergene Belediye Başkan Yardımcısı ve Ergene Kültür ve Sanat Derneği Başkanı Ayça Çevikelli ve Belediye Meclisi üyeleri de buna dahil.

Yani siz ev sahibi olarak bir oyunu ilçenize davet ediyorsunuz ve hayalinizdeki konuyu anlatmadığı için konuklarınızı ortada bırakıp salonu boşaltıyorsunuz. Neymiş, oyunda vatan sevgisi, bayrak sevgisi sahnelenmesini beklerken, şiddet bulmuşlar, hakaret bulmuşlar, “Bünyeleri kaldırmamış”. Biz toplum olarak kadınların öldürülmesine alışık olmadığımız için, sahnede kadın cinayeti görünce hassas bünyelerin kabul etmemesi normal tabii. Şiddet nedir bilmeyiz biz, varsa yoksa vatan sevgisi.

Haberin Devamı

Bir kere, oyunun ne anlattığını bilmeden davet etmiş ve salonu doldurmuş olmak sizin hatanızken, bunun bedelini sahnedeki her şeyden bihaber işlerini yapmakta olan oyunculara ödetmekten daha büyük hakaret mi olur? Herhalde hayatlarının şokunu yaşamışlardır, karşılarında bayraklı insanlar görüp bir de yarıda salon boşaltılınca.

Ayrıca oyunun adından konu tahmini yapmak neyin nesi? “Kızgın Damdaki Kedi”yi ya da “Martı”yı çağırsalar “Hayvan sevgisini anlatıyor sanıyorduk, sahnede ne kedi var ne kuş, kandırıldık” diyecekler herhalde. Ya da Allah muhafaza “Kürk Mantolu Madonna” gelse, sahnede şarkıcı Madonna’yı göremeyince paralarını geri isteyecekler.

Dediğim gibi fıkra olsa bayağı eğlenceli de, gerçek olduğuna ve bunun “vatan - bayrak sevgisi”yle açıklandığına inanmak istemiyor insan.