Av.Suat Yurdseven

Av.Suat Yurdseven

suatyurdseven@gmail.com

Tüm Yazıları

HANGİ MÜDÜRLER İŞE İADE DAVASI AÇABİLİR?

4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. Maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yaralanabilmesi, işçinin işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları veya işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili konumunda bulunmaması gereklidir.

Burada İş Kanunu işveren vekillerini iki grup olarak ele almıştır. Birincisi işletme bütününü sevk ve idare eden işveren vekili veya yardımcıları (genel müdür ve genel müdür yardımcısı), ikincisi de işyerinin bütünü sevk ve idare eden ve işçi alma çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri (müdürler) olarak ayırmıştır.

Haberin Devamı

Bu hükme göre birinci gruba giren işçi, işletmenin tümünü yöneten genel müdür ile yardımcıları iş güvencesi hükümlerinden yararlanamaz. Ancak işçinin, sadece genel müdür veya genel müdür yardımcısı ünvanı verilmesi önemli olmayıp ayrıca KENDİSİNE TEMSİL YETKİSİ VERİLİP VERİLMEDİĞİ VE İŞLETMENİN BÜTÜNÜNÜ YÖNETİP YÖNETMEDİĞİ unsurlarının da varlığı aranmaktadır. Bu durumda işveren vekili olarak açılan her işe iade davasında, işçi olan genel müdür veya yardımcısının görev tanımı ve konumuna Mahkemenin ayrıca irdelemesi gerekmektedir. Eğer işe iade davası açan bir genel müdüre, işyeri tarafından temsil yetkisi verilmemiş veya genel müdür olan işçiye işletmenin bütünü yönetmesi de söz konusu değil ise işveren vekili olan genel müdür veya yardımcısı işe iade davası açmaya hak kazanacaktır.

İşveren vekili olarak ikinci gruba giren işçi, işletmenin değil de işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi işe alma ve çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleridir. Buna göre işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka şart aranmaksızın işveren vekili sayılırken 18. Madde anlamında işveren vekili sayılabilmesi için ek ilave olarak bu gruba giren işçilerde işe alma ve çıkarma yetkisine sahip olması şartı aranmıştır. Bu durumda işveren vekili sayılması için, işyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi alma çıkarma yetkisi ile birlikte aranır.Bu işyeri işletmeye bağlı bir işyeri de olabilir. Dolayısıyla bir banka şube müdürü ile fabrika müdürü işyerini sevk ve idare etmekle birlikte, özgür iradesi ile işçi alma ve işten çıkarma yetkisi yoksa İş Kanunu 18 maddesi uyarınca işveren vekili sayılmaz ve işçi işe iade davası açmaya hak kazanır. Aynı şekilde, işe alma ve çıkarma yetkisi bulunan İNSAN KAYNAKLARI MÜDÜRÜ İLE PERSONEL MÜDÜRÜ, işyerinin tümünü yönetmediğinden iş güvencesi hükümlerinden yaralanabilir ve bu kişiler işveren vekili sayılmazlar. Genellikle ana merkezi farklı bir ilde olan ve Türkiye çapında temsilcilikleri bulunan ve genel merkezden veya bölge olarak yönetilen işyerlerinde sık karşılaşılan durumdur.

Haberin Devamı

Çalışma hayatında şirketler, sürekli olarak organizasyon değişikliği yapmakta ve her geçen gün bir öncekine oranla daha fazla kar payı almak için çaba sarf etmektedirler. Bu sebeple de öncelikle üst kademede olan bölüm müdürleri, genel müdür ve yardımcıların işten uzaklaştırılmaları söz konusudur. Müdürler, her ne kadar işveren tarafına daha yakın gibi gözükse de onların da işçi sayıldıkları ve İş Kanunu gereğince haklarının bulunduğu unutulmamalıdır. Bu sebeple yukarıda iki grup olarak belirtmiş olduğumuz işveren vekillerinin, işe iade davası açmaya hakkı bazı şartlar gerçekleşmesi halinde bulunmaktadır.

Haberin Devamı

www.ismagdurlari.org adresinden irtibat kurabiilirsiniz.