Ayşegül Sönmez

Ayşegül Sönmez

a.sonmez@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kesinlikle serginin duyurulduğu gibi Yıldız Moran okullu bir fotoğrafçı olduğu için değil! Yıldız Moran, iyi bir fotoğrafçı olduğu için! İşin eğitimini almış olması elbette önemli ama Yıldız Moran’ın en büyük özelliği okulluluğu, İngiltere’de okumuşluğu veyahut Robert’li olmasından gelmiyor. Yıldız Moran’ın duyarlılığından geliyor. Duyarlı bir çift göze sahip olmasından. Döneminin egemen erkek bakışına alternatif üreten görme biçimlerine sahip olmasından ve yenilerini üretme kapasitesinden geliyor. Yıldız Moran karelerinin içinde en çok unutamadıklarım İngiltere’de çektiği kadın portreleridir. Pera’daki sergide bu portreler yok.
Lakin bu portreler yerine Türkiye’ye döndükten sonra çektiği Mücap Ofluoğlu gibi celebrity -ünlü- portreleri var. Bu portreler okullu portrelerine göre çok daha net. Çektiği kişiye öncelik veren işler. Okul dönemi portrelerinde günün kadınından, günün Batılı kadınına yüklediği anlamdan, kadın olmaktan ve her seferinde olmayı seçmekten yana elemanların çokluğu karşısında etkilenmiştim. Portreciliğinde kişiyi biricik kılarken onu iç dünyasıyla birlikte bir yabancıdan çok tanıdık kılanın ışığından ileri geldiğini düşünüyorum.
Sanatçının, anne ve çocuğu ele alışına da özellikle dikkat! Bunlarda, anneliğe duyduğu ilgi, kendisine yani kadınlığına duyduğu ilgiyi ifşa ediyor. Hem kadın hem anne olmayı merak eden bir kadın sanatçının araştırmacı gözlerini aynı zamanda ileride üç kez anne olacak ve bunun bedelini fotoğraf çekemeyerek ödeyecek bir kadın sanatçının içinde yaşadığı toplumsal koşullarını da...
Yıldız Moran, İngiltere’de fotoğraf eğitimi aldıktan sonra Türkiye’ye döndüğünde tam 22 yaşındaydı. Anadolu’ya gitti. Bu gezileri önemsemek gerekiyor. Anadolu’ya döneminin erkekleri gibi bakmamasıyla sıyrılıyor Moran bu kez de... Çağdaşları gibi ‘folklorik Anadolu karesi’nin, şiirsel ve hayli egzotik, peşinde değil. Onunki salınan, gündelik bir Anadolu saati. Kuzuları, özgür köpekleri, akşamüstü güneşi, berrak çocuk yüzleri, geometrik gölgeleriyle...
O, sadece üç çocuk annesi olduğu için değil aynı zamanda şair bir erkekle evli olduğu için geçim sıkıntısı nedeniyle yüzlerce aşk hikayesi çevirecekti.
Pera Müzesi’ndeki Yıldız Moran sergisi, bir kadın sanatçıdan daha haberdar olmak anlamını ve daha fazlasını taşıyor. Kadının sanat tarihindeki yerini keşfetmeye yardım ediyor. Dolayısıyla bugüne kadar yazılanları da sorgulamaya...

Haberin Devamı

En artkolik hanginiz?
“Her şey bir Kandinsky tablosuna bakarken başladı... Neden olmasın? Dedim.
Bir sanatsever olarak nice yeteneğe ulaşamadığımızı düşündüm... Bir hayal kurdum. Bir web sitesi! Sanatsal kategorilere göre ayrılmış, sanal sergiler yapmak ve sanatçıları bu çatı altında toplamak... Evet, dünyada bunun örnekleri var, neden bizde de olmasın? Artkolik bu gaye ile kuruldu.” Bu sözlerin sahibi Nazlı Öztarhan, bu uğurda bir de yarışma gerçekleştirdi. Artkolik.com’da yer alan işler içinden üç tane en iyi seçildi. Jüride Erdal Matraş, Sabiha Kurtulmuş, Önder Öztarhan, Nazlı Öztarhan, Seçkin Pirim’le birlikte ben de vardım. En artkolik üç iş, çok yakında Zorlu’daki New Balance mağazasında sergilenecek. Bilginize!