CE HA PE: BiR TRAJEDiNiN ARDINDAKi GERÇEKLER

“Misyonumuz Vizyonumuzdur” Ashton Kutcher, CHP Genel Başkanı(!).


Deniz Baykal’ın, CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa ettiği sıralarda, bu anı bekleyen 240 bin kişi internetin her köşesine ‘bye-kal’ yazıyordu. Şimdi, her şeyi herkesten daha iyi bildiğim için ve olacaklara ilişkin bir ışık tutmak amacıyla başkan adaylarını araştırdım
Nasılsınız? Bütün bir haftayı son yılların en acayip siyasi skandalını konuşarak geçirdik. O kişi gerçekten Deniz Baykal mıydı? Peki, bu mahrem görüntüleri kim çekmiş, kim servis etmişti? ‘Servis etmek’ lafından neden bu kadar tiksiniyordum? Türk siyasetinin önemli merkezlerinden Pennsylvania olayı nasıl yorumlayacaktı?
Neticede Deniz Baykal çıktı ve dokunaklı bir istifa konuşması yaptı. Aynı dakikalarda, klavye başında bu anı bekleyen 240 bin kişi internetin her köşesine ‘bye-kal’ yazıyordu. Genel başkan kameralar karşısında müthiş bir duruş sergiledi. Mesela ben evde kendi kendime bu duruşu sergilemeyi denerken düştüm ve kafamı şifoniyere çarptım.
Şimdi, her şeyi herkesten daha iyi bildiğim için bundan sonra olacaklara ilişkin bir ışık tutmak durumundayım. Okurlarım iyi bilir, ben sade suya tirit eleştiri yapmam. Yaptım mı mutlaka çözüm de gösteririm. İşte bu nedenle CHP’nin geleceği, yazıma gösterilecek teveccühe bağlı olabilir!

SADECE SESLİ DÜŞÜNÜYORUM
CHP, Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılabilir. Türk töresinde bunun yeri vardır. Doğu CHP’nin başına Önder Sav, Batı CHP’nin başına da Kemal Kılıçdaroğlu getirilebilir. Partinin altı oku da bu ikisi arasında eşit olarak üleştirilir. Bozoklar ve Üçoklar gibi... Bu arada Mustafa Altıoklar’ın saçları nasıl beyazlamış öyle ya? Her neyse, tabandan bu sisteme ciddi bir itiraz gelirse üniter yapı tabii ki korunur. Fakat o zaman da tuttuğunu koparan, karizmatik ve enerjik bir genel başkan şart olacaktır. Benim adaylarım ve gerekçelerim şöyle:

Ashton Kutcher
Çok açık. Çok net. Eştın’ın Twitter’daki takipçi sayısı CHP seçmeninden daha fazla. Bu adamı partinin başına geçirirseniz yüzde 120 ile iktidara gelirsiniz. Artan yüzde 20 de Yunanistan’da koalisyon hükümetine katılır. Üstelik bir de Demi Moore faktörü var. Söz veriyorum her türlü üst düzey baloda “Ömrümüzün son Demi, son baharıdır artık ehehehi” diye kur yapmaya çalışan kelli felli adamlara şahit oluruz. Devletin zirvesine neşe gelir.

Gregory Rasputin
Şimdi siz diyeceksiniz ki “E adam ölü yahu?” Ben de diyeceğim ki, “Onun ölüsü yeter be :)”

Haydar Dümen
Komiklik olsun diye söylemiyorum, ciddiyim. Olgun, bilge, seks konusunda uzman ve kitleleri peşinden sürükleyen bir insan. Yani Deniz Baykal’ın bir adım ötesi. Bence oluru var.

Hüsnü Şenlendirici ya da Ferhat Göçer
İkisini tek maddede topladım zira birbirleriyle ikame edilebiliyorlar. Her ikisi de her yerdeler. Herkes ve her şeye eşlik ediyorlar. Örneğin Hüsnü Şenlendirici’yi geçen gün kaldırımda çalışan bir iş makinesine klarnetiyle eşlik ederken gördüm. Ferhat Göçer ise Yemeksepeti’nden sipariş ettiğim pizzanın promosyonu olarak evime geldi. İki şarkı okuyup gitti sağ olsun. Yani “Neden bu ikisi?” sorusunun yanıtı “Neden olmasın?”dan ibaret.

Derya Baykal
Soyadı benzerliği birçok seçmeni yanıltacağı gibi, Derya Baykal’ın partiye yapabileceği başka katkılar da var. Eskimiş milletvekili lojmanlarından bardakaltlığı ya da gensoru önergelerinden ayakkabı çekeceği yapabilir. Veya Yüce Divan için çok şık kırlentler tasarlayabilir. Ikea’nın Ektorp divanı gibi. Ülke olarak yılda birkaç milyon Dolar kâr ederiz.

Recep Tayyip Erdoğan
Ne o şaşırdınız? Erdoğan’ın CHP’nin başına geçmesi, Championship Manager oyununda zayıf bir takımı alıp UEFA Şampiyonu yapmak gibi olur. AKP’yi bıraksın da demiyorum. Kendi kendine satranç oynayan bir maestrodan, tek rakibi kendisi olan bir dehadan söz ediyoruz!

Erol Büyükburç
Yalnızca şöyle bir sahne tasavvur etmenizi istiyorum: CHP İzmir mitingi. Büyükburç Elvis kostümüyle seçim otobüsünün tepesinde. “YALNIZCA BANA OY VERECEKSİNİZ! YALNIZ BANAAAA!” diye haykırıyor. Bu, Türk siyaseti için yalnızca ilginç bir deneyim değil, umut verici bir atılımdır da.

Anıl Helvacı
Anıl benim mimar bir arkadaşım, siz tanımazsınız. Onu yalnızca CHP’nin Ankara’daki duvarına U.F.O saplanmış genel merkez binasını yıksın, yerine yenisini yapsın diye öneriyorum. Kendisiyle de konuştum, kabul etti, “Ben ekmeğime bakarım” dedi.