Aziz Kedi

Aziz Kedi

azizkedi@gmail.com

Tüm Yazıları

WE ROCK*



Bugünlerde Türkiye’nin gördüğü en büyük heavy metal festivali gerçekleşiyor. Siyah giyimli on binler Taksim ve Beşiktaş’ı doldurmuş durumda. Sonisphere 2010 vesilesiyle heavy metale retrospektif bir analiz getiriyorum


1991 yılında, orta okul iki öğrencisiyken ilk kez gerçek bir davul setinin başına oturdum. Üç kişiden mürekkep grubumuzla çaldığımız ilk şarkı da Slayer’den Raining Blood idi. Bahsettiğim tarihten bugüne dünya çok değişti. Ancak hiç unutulmaması gereken şeyler var.
O yılların en zor yanı, internet ve cep telefonu olmadığı için müzikle ilgili hemen her şeyi kafadan atmak zorunda olmamızdı. Şarkı sözleri, grup elemanları ve konser haberleri bizler için buzlu camın ardından görünen nesneler gibi müphemdi. İlk gençliğimizin bu karanlık günlerinde sokakta gözleri kısarak “Yu gattı bladovdı kings en yumorni yeaa foorwwiz!!” diye şarkı söylemek de, “Olm Megadeth aslında zombiymiş” gibi şeyler sallamak da garipsenmezdi.

Haberin Devamı

ASİTÇİ MİSİN METALCİ MİSİN?
90’ların başlarında hip-hop ülkemiz sınırlarıdan giriş yapınca, dünya tarihinin en lüzumsuz olgularından biri olan asitçi- metalci kamplaşması da Türkiye’de filizlenmiş oldu. Ben kendi mahallemden bir çocukla tekme tokat kavga ettim bu uğurda yahu, daha ne yapayım size? Müzik türleri üzerinden yapılan bu kaba saba tanımların (Kaba Saba Tümer) sosyo - kültürel bir kaynağı da vardı elbet. Ben buna ‘abi - abla etkisi’ diyeceğim. Bireylerin internet başında özgür seçimler yapamadıkları yıllarda, müzik zevki abi - ablanın tercihiyle şekilleniyordu. Evde Dire Straits kaseti bulan bir çocuk rock’tan metal’e koşarken, müziğe ablasının Gypsy Kings’iyle adım atan biri Cengiz Kurtoğlu’ndan Pet Shop Boys’a kadar açılan dev bir yelpazenin takipçisi olabiliyordu.
Bugün, deli saçması satanizm dedikoduları da bitip gittikten sonra artık İnönü Stadyumu’ndan Metallica, Megadeth, Slayer, Manowar, Rammstein, Anthrax, Alice in Chains ve Accept gibi efsanevi gruplar geçit töreni yapıyor. 90’larda gündemde olan bazı ölümcül inanışları anımsatmakta yarar görüyorum. Çünkü tutsaklığı yaşamamış genç nesillerin, özgürlüğün tadını yeterince alamamalarından korkuyorum. Ayrıca bir gazete birkaç gün önce Rammstein için ‘Avrupa’nın en ahlaksız grubu’ yazdı hahaha.
Dave Lombardo bagetle vurarak bozuk parayı duvarda tutabiliyormuş
Yok ya? Değil o bibiş kadar bozuk parayı; A4 kağıdı bile duvarda tutamazsın arkadaşım. Denemesi bedava.
Manowar konserlerinin girişinde “Türkler ve köpekler giremez” yazıyormuş
Bu gerçekten doğru. Köpeğimle gittiğim bir Manowar konserinde çok feci dayak yemişliğim vardır. Yalnız aynı tabelanın devamında ‘Çinliler ve miyoplar girseler bile sahneye fazla yaklaşamazlar, yahudiler içeride en fazla 20 dakika kalabilir, uluslararası hukuka göre haymatlos statüsünde olanlar el çırpamaz’ gibi başka ibareler olduğunu da söylemeliyim.
Marilyn Manson iki kaburgasını aldırmış
Doğru ama eksik. Manson’un, aldırdığı kaburgalarını Ozzy Osbourne’a hediye ettiğini kimse bilmiyor. Osbourne bu kaburgaları şeytana benzemek için alnına taktırtmış. Sonra beğenmeyip James Hetfield’e hediye etmiş. O da bunları Şişli Kaburga Sofrası’na satmış.
Lordi grubunun maskeli solisti Bedia Akartürk’müş
Ya ne sandınız?
Grup ismini sözlükten bulup logoyu da eciş bücüş yapmazsak metalci olamayız
Haklısınız. Sözlüğü açıp size hemen birkaç örnek buluyorum: Underexposured Disfiguration, Indisputable Sarcophagus, Perpetual Crucifixion....

* We Rock şarkısı vesilesiyle, çok geç de olsa Ronnie James Dio’yı saygı ve özlemle anıyorum.