Belma Akçura

Belma Akçura

bakcura@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bazı insanlar, hangi olay, durum ya da büyük bir felaketle karşı karşıya kalırsa kalsın, kötülüğü sıradanlaştırıp iyiliği de gösteriye dönüştürebiliyor. Bilgiyle eğitilen, tecrübeyle öğrenen insanlar olmayı başaramadığımız için belki de… Filozoflara göre de “Siz neyseniz, dünya odur. Görmek hiçbir sanısı, hiçbir kuralı olmayan bir zihin gerektirir.”

Bu, dünyanın her yerinde böyle! Dolayısıyla yaşadığımız büyük deprem felaketinin görünen görünmeyen çok sayıda yüzü var.

Birincisi: Yerel yönetimlerin güçlendirilmediği yerlerde yıkılmış kentlerin orta yerinde; betonların arasında sıkışmış, kurtarılmayı bekleyen insanlara önce vatandaşlar yardım etti. Dondurucu soğukta, karanlıkta, enkazların başında bekleyen insanlar, sosyal medya üzerinden birbirleriyle iletişim kurarak yardım ağı, zincirleri oluşturdu. Twitter gibi iletişim ağlarında engellemeler yaşansa da, toplanan yardımların nerede nasıl dağıtılacağı konusunda kaos ortamı oluşsa da bu tür olumsuzluklar devletin, yerel yönetimlerin ya da kurumların hantallığı ve koordinasyon eksikliğinin yarattığı zarardan daha kötü değil.

Haberin Devamı

İkincisi: Görülmemiş büyüklükte, bütün ülkeyi ayağa kaldıran bir felaket yaşadık. Hâlâ binlerce insan çöken binaların altında kurtarılmayı beklerken bu felaketin büyüklüğünü, bütün ülkeyi sarsan ağır sonuçlarını bilmeyen, insanlıktan nasibini almamış hastalıklı zihniyetteki insanlar, sosyal medya üzerinden depreme dair utanç verici paylaşımlarda bulundu.

***

İyilik kadar kötülüğün yaygınlığı da dehşet verici! Depreme sevinenler, yeniden olsun diye dua edenler; insanları yardım kuruluşlarının adını kullanarak dolandırmaya kalkanlar; böyle bir günde yardıma gelen bir belediye başkanına kin ve nefretle edilen hakaretler, işin içine parti karıştıranlar, belediye başkanlarının siyasi görüşüne göre bölgelere yardım çağrısında bulunanlar; en korkunç olanı da yıkılmış bir binada enkaz altında telefonuyla yardım çağrısında bulunan bir depremzedeyle gülüp dalga geçenler… Demek ki; sadece insanları yıkıntılar arasından çekip kurtarmak için değil, insanın “insan” olabilmesi için de insanüstü bir çaba gerekiyor.

Haberin Devamı

***

Bazı insanlar da bütün emeğini çabasını yalan haberleri kasıtlı olarak yayarak harcıyor. Farklı tarihlerde farklı zamanlarda yaşanmış olayları, fotoğrafları kesiyor, biçiyor, getirip yaşadığımız bu büyük felaketin içine monte ediyor. İnsanları yanlış yönlendirerek, ortamı manipüle ederek, bilgi kirliliğiyle felaketi istismara çevirerek, dezenformasyonla insanları kışkırtarak…

***

Felaketin yüzleri

Peki, ne yapabiliriz?

Teyit Eğitim İçerikleri sorumlusu Esra Özgür, bunu maddeler halinde sıraladı. Böyle anlarda zihnimizde büyüyen stresi ve belirsizliği giderebilmek için dikkatimizi verdiğimiz sosyal medyadaki paylaşımların arasında doğru bilgiye erişmek, desteğe ihtiyacı olanları görebilmek ve yaygınlaştırabilmek için paylaşım yaparken akılda tutulması gereken ipuçları:

* Yardım ihtiyacı içermeyen paylaşımlar, yardım çağrılarının gürültü arasında kaybolup gitmesine neden olabilir. Paylaşımlarınızın içerik özelinde kalmasına özen gösterin!

Haberin Devamı

* Destek çağrılarında etiket kullanmak, tarih, saat, lokasyon, yardım ihtiyacında olan kişinin adı ve iletişim bilgileri gibi detaylar, ihtiyacın haritalanması için önemli.

* Yardım paylaşımlarını üretirken ya da yaygınlaştırırken, içeriğin güncelliğine, destek ihtiyacı duyanla destek sağlayabilecek doğru kişi ve kurumları eşleştirmeye özen gösterin.

* Yardım çağrısındaki ihtiyacı açık ve sade bir dille paylaşın.

*Paylaşımı ve erişimi kolaylaştırabilmek için, mümkünse ekran görüntüsü ya da el yazısıyla yazılmış bilgilerin fotoğrafı yerine metin paylaşımı yapın.

* Kurtarma gerçekleştikten ya da yardım geldikten sonra, güncel ihtiyaç çağrılarına alan açabilmek için eski gönderileri silin.

* İhtiyaç ve çözümlere yönelik içerikler yerine, hakaret, nefret söylemi veya komplo teorisi içeren yorumlar veya paylaşımların yaygınlaşmasına izin vermeyin!