Belma Akçura

Belma Akçura

bakcura@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Avukat Günay Dağ...
Maltepe Çocuk Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda müvekkiliyle görüşmek ve bilgi almak için müdürlerden biriyle görüşür...
Müvekkilin işkenceye maruz kaldığını iddia eder, işkencenin devamı halinde ağır hukuki sonuçlar yaşanabileceğini hatırlatır...
Müdür yardımcısı işkence iddialarını reddeder ve ‘Beni tehdit mi ediyorsunuz’ diyerek avukattan dışarı çıkmasını ister gardiyanları çağırır.
Avukat birden fazla gardiyan tarafından koridor boyunca sürüklenerek, duvarlara çarpılarak, merdivenlerden sürüklenerek dışarıya atılır...
***
Kronik karaciğer hastası ve engelli raporu bulunan 62 yaşında bir kadın...
Pendik’te bir markete girer, alışveriş yaptığı sırada iki erkek “Dikkat et bize çarptın” şeklinde sözlü sataşır. Kadın “Ben hiç bir şey yapmadım” dediği halde adamlardan biri eline aldığı sert bir cisimle kadına defalarca vurur.
Kadın aldığı darbelerle suratı tanınmayacak hale gelir ve kemikleri kırılmış bir vaziyette hastaneye kaldırılır...
Saldırıda bulanan şahsın kimliği belli değil... Sosyal medyada olay anına ilişkin görüntüler var ve markettekiler olayı sadece seyrediyor... Şikâyet sorunu çözmüyor. Kimliği belirsiz saldırgan serbest!
***
Geriye doğru bakıyorum... Arşivden önüme başka şiddet haberleri çıkıyor: İstanbul Büyükçekmece Özel Eğitim Merkezi Meslek Lisesi’nde öğrenim gören işitme engelli bir çocuk iki müdür yardımcısı tarafından odaya kapatılarak dövülüyor... Manisa Şehzadeler ilçesine bağlı Peker Mahallesi’nde yine engelli bir vatandaşa sokak ortasında önüne çıkan alkollü bir şahıs tekme tokat girişiyor.
Görünen o ki; herkes bir diğerine kendi bildiği cezayı kesiyor... Kadıköy Belediyesi’ne bağlı zabıta ekiplerinin, sokakta pilav satan seyyar satıcıyı önce dövüp sonra tezgâhını parçalaması gibi... Trabzon’da bir epilasyon merkezine ait broşürlerin dağıtılmasına “Dinimize aykırı” diyerek tepki gösteren bir saldırganın tabancayla rastgele ateş etmesi sonucu dört kişinin yaralanması gibi...
***
Bunlar geçiştirilecek birkaç haber değil şiddet eylemleri kurumlarda başlıyor, sokaklarda sürüyor, evlerimizin içine kadar giriyor. Şiddetin kadın, çocuk, eşcinsel ve özellikle engelliler üzerindeki tezahürü dehşet verici rakamlara ulaşıyor. Düşünün ki; bundan beş yıl önce sadece 16 bin çocuk üzerinde yapılan araştırmanın sonuçlarına göre; büyükler tarafından istismarla (cinsel şiddet) karşılaşan çocuk oranı yüzde 33’tü.
Bugün şiddete çözüm üretmediğimiz gibi, sorun giderek daha da derinleşiyor. Sadece Türkiye’de değil, dünyada da şiddet içeren haberlerin sayısındaki artış, oldukça düşündürücü... Son birkaç aydır ‘şiddete eğilimli, öfkesi burnunda bir toplum mu olduk’ sorusuna yanıt arayan çok sayıda akademik çalışma mevcut... Bu araştırmaların çok azı medyada yer buluyor. Oysa toplumsal şiddet üzerine yapılan ve yapılacak olan araştırma ve çalışmalara medyanın yer vermesi, şiddet haber dilinin yeniden oluşturulması toplum bilimcilerin ortak görüşü...
***
Kıbrıs Lefke Avrupa Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi’nde önümüzdeki hafta, tam da bu nedenle “Medya ve Şiddet” konulu bir toplantıya hazırlanıyor. LAÜ Rauf Raif Denktaş Eğitim Kompleksi’nde gerçekleşecek olan ve iki gün sürecek olan sempozyumda şiddetin medyada nasıl temsil edildiği ve yeniden üretildiği sorusundan hareketle başta kadın ve çocuk olmak üzere güçsüz olanlara yönelik fiziksel ve psikolojik tartışılacak.
Sadece kurumlarda, sokakta ya da evde değil, sinema, fotoğraf, futbol, dizi gibi farklı alanlarda da ortaya çıkan şiddet araştırmalarının medyada yer bulması önemli... Çünkü artık hepimiz biliyoruz ki; Savaşın bile kendi içinde bir ahlakı vardır; Bir husumetle başlar bir anlaşmayla biter... Ama bir toplum rayından çıkarsa, bu hukuk tanımayan ‘patlat, ısır, tekmele’ cinnet hali, bir süre sonra hiçbirimize yaşam alanı bırakmaz...