Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Tam 14 ay önce, Madonna’dan Natalie Portman’a birçok ünlü isim, kadın gücüne dikkat çeken tişörtleriyle Washington DC’deydi.

Sadece ABD’nin başkenti değil, bütün dünyada tam 168 ülkede, 408 şehirde kadınlar akın akın yürüdü.

Londra’dan Paris’e, Oslo’dan Melbourne’a, Teksas’tan Los Angeles’a...

Bu, sadece Trump’a karşı bir yürüyüş değildi aslında.

Her ne kadar, “Yürüyüş ne kadar sürecek?” diyenlere “4 yıl” cevabını verenler olsa da...

Asıl amaç, dünyanın geleceği konusunda endişeleri olan ve güçlerini göstermek isteyen farklı ülkelerden, farklı şehirlerden milyonlarca kadının bir araya gelmesiydi.

Haberin Devamı

Doğrusu, kimse bu kadar yüksek bir katılım olmasını beklemiyordu.

İşte budur

Bir gün önceki Trump’ın yemin töreninden daha kalabalıktı, sırf Washington DC’deki kadınlar yürüyüşü bile.

Hatta New York Üniversitesi profesörü Jay Van Bavel’in hesabına göre, 3.6-4.6 milyon kişi yürüyüşe katıldı ABD’de.

Bu da nüfusun yüzde 1.5’ine denk geliyor.

İşte o zaman büyük üzüntüyle peki ama Türkiye’deki kadınlar neden yürümedi, neden katılmadı, neden yürüyüş videolarını, fotoğraflarını, en çok da Madonna’nın küfrettiği videoyu, sosyal medyada takip etmek ve paylaşmakla yetindi?

OHAL ile başlayan çok neden vardı aslında, ama en temel neden belliydi: Biz kendi sorunlarımızla mücadele etmekten, dünya sorunlarından giderek daha da uzaklaşıyoruz.

Daha da içimize kapanıyoruz, tam da dışarıyı daha da yakından takip etmemiz ve kendimizi dışarıya daha da çok anlatmamız, tanıtmamız gerekirken.

Kendi sorunumuz kendimize yetiyor, bir de diğer sorunlarla başa çıkacak halimiz, gücümüz, enerjimiz kalmıyor.

Dünyayı kadınlar kurtaracak!

“Her ne kadar dünyada insanların 3’te 2’si erkekler daha çok kadınlar gibi düşünse, dünya daha iyi bir yer olur” dese de.

“Ülkeleri kadınların yönetmesinin güven ve adalete inancı artıracağına, savaş ve skandalları azaltacağına” inansa da.

Aslında hedef, kadın erkek farklılığı, üstünlüğü değil, tam tersine, eşitlik önemli olan.

Din, dil, ırk, cinsiyet, cinsel tercih, göçmenlik durumundan bağımsız insan haklarını savunmak.

Haberin Devamı

Kadınlar yürüyüşünün amacı, “Dünyayı kadınlar kurtaracak!” demek de değil.

Tam tersine, dünyayı hâlâ kadın-erkek ayrımı yapanlardan kurtarmak lazım demek.

Dünyanın dört bir yanında gerçekleşen kadınlar yürüyüşünün fotoğraflarını gördükçe, “Biz de bir şey yapalım, zararın neresinden dönülürse kârdır” diyenler olmuştu.

“Yürüyüşe katılamadık, bari sosyal medyada ‘womensmarchturkey’ etiketiyle destek verelim, duyarlı eğitimli Türk kadınlarının farkındalıklarını ve desteklerini en azından sosyal medyada paylaşalım” diyenler de vardı.

Geç kalınmış olsa da yine de bir yerden başlamak lazım demiştim 24 Ocak 2017’de.

İşte o yüzden yukarıdaki fotoğraf beni şimdi çok mutlu ediyor.

8 Mart’ta İstiklal Caddesi’nde binlerce kişinin katıldığı kadın yürüyüşü harikaydı.

Fotoğrafta gördüğünüz kalabalık, artık bir değişimin başladığının en önemli göstergesi.

Bir de kadınlara ve çocuklara taciz ve şiddet vakalarına üst üste şahit olmak zorunda kalmadan gerçekleşmiş olsaydı...