Kara Cuma’da dükkânı kapattı

İyi ki firmaların telefonumuza, e-mailimize tanıtım mesajları göndermesi yasaklandı.

Kara Cuma indirimi mesajlarını silmekten yorulduk.
Daha da fenası, birçok mağazanın Kara Cuma indirimi öncesinde fiyatları yükseltip, yükselen fiyatlar üzerinden indirim yapıp yine orijinal fiyattan daha pahalıya birçok ürün sattığına da şahit olduk.

Zaten ABD’de Şükran Günü sonrası yapılan bu indirim geleneğinin bize nasıl geldiğini de anlamadık.
Ha Cadılar Bayramı, ha Kara Cuma indirimi.
Pek bir fark yok yabancılıkları konusunda.
En azından Cadılar Bayramı daha eğlenceli, birlikte sosyalleşmeyi getiriyor, tüketime özendirmiyor. Bu yıl Kara Cuma’nın tek kazananı vardı benim gözümde.

“Bugün hiçbir şey almayın diye mağazamızda ve online mağazamızda satışları durdurduk, bu kadar çok tüketmeye devam edemeyiz, bir şey almadan önce iki kere düşünmeliyiz” duyurusunu yapan İngiliz giyim markası Christopher Raeburn.

Hem sosyal sorumluluk sahibi harika bir pazarlama kampanyası örneği hem de gerçekten sırf tüketim günü diye tüketim çılgınlığına son...

Yoğun bakımdan basın toplantısına

Bir başka kameraların önüne geçen ise günlerdir yoğun bakımda mücadele veren Cem Özer’di.

Doğrusu, son zamanlarda hastanelerimiz bizi şaşırtıyor.
Önce Arda Turan’ın hastanede yanlışlıkla da olsa ateş etmesi ve hastanenin müdahale etmemesi, şimdi de yoğun bakımdan yeni çıkan bir hastanın basın toplantısına katılması...
Evet, ikisini karşılaştırmak mümkün değil.
Ama doğrusu, yoğun bakımdan çıkan kişi ne kadar ünlü olursa olsun, hiçbir hasta kameralar, flaşlar önüne atılmamalı.
En azından sağlığımızı emanet ettiğimiz doktorlar, hastaneler bu konuda hastaları uyarmalı.

Bravo Gülse Birsel!

İlk defa bir TV dizisi yerinde bir mesaj verdi, kadına şiddet konusunda. Gülse Birsel, senaryosunu yazdığı Jet Sosyete’de kendi canlandırdığı Gizem karakterini bir diziye başlattı ve Gizem’in rol gereği şiddete uğraması gerekti. Çekim sırasında kendisine atılan tokada karşılık veren Gizem’in tepkisi şahaneydi.

Yönetmenin tokat sahnesini itiş kakışa çevirmesi üzerine, Gizem “Yani karşılıklı itiş kakış diyorsunuz, o zaman şiddet olmuyor, öyle mi? Ne güzel kafalar sizin kafalar...” diye karşılık verdi.
İtişme üzerine yıkılmadı ve şöyle devam etti:
“Yıkılmadım, ayaktayım. Ne hakla itiyor beni? Biz bu adamlara maço değil, psikopat diyoruz. Neden başrolleri böyle manyak manyak yazıyorsunuz? Neden böyle adam oluyor bunlar? Kusura bakmayın düşmem, düşmeyeceğim. Hatta gidip bu adamı polise şikâyet edecek, sürüm sürüm süründüreceğim. Senaryoyu lütfen o şekilde değiştirin. Düşmeyen dik duran kadınlara hepinizi teker teker alıştıracağız.”
Harikasın Gülse!

Yeni TV dizimiz: Çarpışma

Emmy International’da ‘telenovela’ dalında aday dizilerimiz ödül kazanamadı, ama Muhteşem İkili’den sonra izleyeceğim yeni bir TV dizisi daha oldu.
Kıvanç Tatlıtuğ’un Çarpışma’sı. Oyuncu kadrosu da yapımcı ekibi de çok başarılı.
Daha ilk bölümün ilk dakikalarından bu dizinin çok sevileceği belli.
Henüz izlemediyseniz bir an önce izleyin.

Siyahlar içinde kriz yönetimi

Dolce & Gabbana’nın başına gelenleri merakla izliyorum.
Çin kültürüne saygısızlık ettikleri gerekçesiyle ırkçılıkla suçlanmaları ve boykot kampanyası giderek büyüyor.
Sonuç, Dolce & Gabbana ikilisi siyahlar içinde kameraların karşısına geçip bir özür mesajı yayınlamak zorunda kaldı.
Söz konusu para kazanma olunca, tepeden bakma devri de bitti.
İyi de oldu.