Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Contemporary Istanbul rüzgârından sonra şimdi de Londra’da sanat fuarı Frieze rüzgârı başladı.

Kurucusu Matthew Slotover’la Frieze etkisini geçen yıl İstanbul’da Marka 2017 sahnesinde konuşmuştuk.

Frieze’de sergilenen eserlerin değerlerinin ne kadar arttığından Londra’da yarattığı ekonomiye kadar birçok detay paylaşmıştı Matthew.

Şimdi de Frieze ön izleme gününden hemen önce Londra’da Ali Güreli ile bir araya geliyoruz.

Cumartesi günkü yazımda Contemporary Istanbul ve İstanbul Tasarım Bienali birbirlerinden rol çalmamalı dememe bozulmuş Ali Güreli.

Haberin Devamı

Kesinlikle böyle bir niyetlerinin olmadığını belirtiyor önce.

Yıllarca bu yüzden bienalle aynı zamana denk getirmemişler fuar tarihlerini.

Daha sonra Art International’ın bienalle aynı zamanda düzenlenmesi ve tabii daha da önemlisi İstanbul’un içinden geçtiği zorlu süreç ve dünyada rekabetin artması üzerine tarihlerini eylüle çekmişler.

İKSV’nin Contemporary Istanbul’un ve biz izleyicilerin hemfikir olacağı konu ise belli: Önemli olan İstanbul.

Kazanan İstanbul olmalı

Ali Güreli de böyle diyor: Öncelik İstanbul’un.

“Bienallerin başarılı olmasını çok isterim, bizden bir destek, ilgi beklenirse seve seve veririz” diye başlıyor söze.

Şöyle devam ediyor: “Net anlaşılması gereken husus, bundan 6-8 sene öncesine kadar Bienal, vb. etkinlikler sadece içerikleri ve verdikleri mesajlarla kendilerini öne çıkartırken ortaya çıkan çok sert rekabet ortamı ile aynı miktar özeni ulusal ve uluslararası Marketing, PR, sosyal medya, vb. mecralarda planlama ve uygulama zorunlulukları ortaya çıktı. Açıklıkla söylemem gerekirse, bu özeni ve çalışmayı İKSV henüz kavrayamadı diye görüyorum. CI ise bu konuya çok önem verdi ve veriyor.”

Ardından ekliyor: “Bir örnek vereyim; biz geçen yıl hâlâ tatillerine devam edenler olduğunu göz önüne alarak Bodrum Belediyesi’nden barter ile 40 tane billboard aldık ve “Hadi İstanbul’a, sanata gelin” dedik. İşin bu kısmını toparlamayıp tarih tartışması yapmayı doğru bulmam. Bizim hep birlikte ortaya çıkıp, İBB, İstanbul Ticaret Odası, Kalkınma Ajansı, TİM ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan sadece bu özel hafta ya da haftaların dünyaya tanıtılmasının formülünü bulmamız gerekir. Ben bu çalışmayı başlattım, bütçe yaratılması için. Bu, ülkenin ve İstanbul’un içinde bulunduğu ekonomik ortam için de şarttır. İstanbul’da esnaf oteller çok zorda, birlikte planlanarak yapılacak bir tanıtımla müthiş bir kültür turizmi doğurulabilir.”

Haberin Devamı

Ayrıca sevindirici haberler de paylaşıyor Ali Güreli, TİM bünyesinde Hizmet İhracatçıları Birliği vasıtasıyla sanatın, ihracatçılara sağlanan tüm olanaklardan yararlandırılması sağlanmış ve bu yıl Çağdaş İstanbul Sanat, Kültür ve Eğitim Vakfı’nı kurmuşlar.

Bu aşamada belirtmeliyim, İKSV’nin hayatımıza kattığı güzellikler ve etkinliklerle büyümüş biri olarak, İKSV’nin kalbimizdeki yeri değişmez.

Son derece özveriyle çalışıyorlar, yılda bir etkinlik değil, onlarca büyük etkinlik yapıyorlar.

Tartışmasız, Contemporary Istanbul’da da büyük emek var.

Dünyada 21. fuardı başladığında, şimdi fuar sayısı 300’ü aştı.

Frieze haftasında İstanbullu olduğumu duyan sanatçı, galeri sahibi, koleksiyonerlerin Contemporary Istanbul’dan söz etmesi gurur veriyor doğrusu. Kabul etmek lazım, sanat takvimleri de artık çok dolu, yabancı sanatseverler de yabancı basın da hem bienal hem fuar için ayrı zamanlarda İstanbul’a gelemez.

Haberin Devamı

İkisinin aynı zamanda, birbirlerini koruyarak ortak hareket etmelerinde kazanan İstanbul ve bizler olacağız.

Bu yıl Contemporary Istanbul’u 4 günde 80 bin kişi gezmiş, bu önemli bir rakam.Dileyelim, seneye dünyada hem İstanbul Bienali hem Contemporary Istanbul bol bol konuşulsun.