Çağdaş Ertuna

Çağdaş Ertuna

cagdas.ertuna@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Londra’da bir tasarım ödülleri davetinde tanıştım Sebastian Conran ile.

Yaşam boyu başarı ödülü almak için sahneye çıktığında “Bu ödülü doğru Conran’a verdiğinize emin misiniz?” diyerek herkesi güldürmüştü.

Çünkü sadece İngiltere’de değil, dünyada tasarım denince akla ilk gelen birkaç isimden olan ve Habitat, Conran Shop gibi mağazaların yaratıcısı Terence Conran’ın büyük oğlu kendisi.

Kardeşi Jasper Conran da Sophie Conran da kendisi gibi birer tasarımcı.

Sebastian Conran’ı ailenin diğer fertlerinden ayıran en büyük farkı tüm aile fertleriyle iyi ilişkilerinin olması ve tabii belki de bunu sağlamasına neden olan, kendi ismini taşıyan stüdyosu Sebastian Conran Design.

Haberin Devamı

Hatırlayacaksınız, bir süre önce Elle Décor Türkiye tarafından Eczacıbaşı Grubu’na ait VitrA için yaptığı Eternity koleksiyonu ile ‘En iyi banyo tasarımı’ ödülünü de aldı.

Sebastian Conran’ın Hammersmith’deki eski otomobil garajından bozma atölyesine gittiğimde Elle Décor Türkiye’nin ödülü başköşede duruyor, hemen arkasında Kraliçe Elizabeth’den bir teşekkür mektubu var, onun yanında ise John Sorrell’den bir not...

Sebastian Conran, kendisine verilen hediyelerin değerini çok iyi biliyor.

Daha önceki buluşmamızda kendisine hediye ettiğim Ahmet Ertuğ imzalı ‘Ayasofya’ kitabını hâlâ anlata anlata bitiremiyor.

“Bir hazine armağan ettin bana” diyor.

Bu sefer ise yanımda annesi Shirley Conran’a iletilmek üzere ‘Füreya’ kitabı var.

Kale Grubu’nun katkılarıyla düzenlenen ‘Füreya’ sergisi harikaydı.

Serginin küratörlerinden Karoly Aliotti sayesinde kitabın İngilizce edisyonuna kavuşup, Sebastian’a büyük bir gururla teslim ediyorum, Karoly’nin, serginin ve tabii Füreya’nın hikâyesini anlatarak...

Çünkü annesi Shirley de Füreya gibi zamanının çok ötesinde, öncü kadınlardan, 1960’larda yazdığı ‘Superwoman’ kitabı hâlâ güncel.

“Çok üzülüyorum, Türkiye’nin bize bu kadar eksik, hatta zaman zaman yanlış anlatılmasına, bu kadar değerden yeterince haberdar olmamamıza” diyor kitabı inceleyerek.

Karşımda son dönemin yükselen değerleri yerine kültürün değerini bu kadar iyi bilen birini bulmuşken Türkiye’den bavul bavul kitap taşıyıp daha da çok anlatmak istiyorum.

Haberin Devamı

Neyse ki Sebastian Conran, VitrA iş birliği için sık sık İstanbul’a geliyor ve şehrin güzelliklerinin farkında.

Sebastian Conran farklı kültürlere çok değer veriyor, zaten bu yıl Paris’te gerçekleşen Maison Objet’de Japon artizanlarla birlikte hazırladığı Gifu Sebastian Conran koleksiyonunu tanıttı.

Japon kültürünün etkisindeki tasarımları ve işçiliği daha uluslararası tasarımlara dönüştürdü.

Özellikle 3 ayaklı sandalyeleri ve masayı çok beğeniyorum.

Yakında birçok restoranda onları görürsek şaşırmamak lazım.

Sebastian Conran ile üzerinde çalıştığı yeni projeleri de konuştuk tabii.

Yarın Milliyet Pazar’da.