Cem Kılıç

Cem Kılıç

cem.kilic@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ülkeler arasındaki gelişmişlik farkını karşılaştırmak için kullanılan çok sayıda yöntem var. Ancak gelişmişlik karşılaştırması denildiğinde, genellikle akla ekonomik göstergelerin kıyaslanması geliyor. Bu açıdan da en sık kullanılan yöntem ülkelerin gayri safi yurt içi hasılalarının karşılaştırılmasıdır. Diğer taraftan, son birkaç yıldır ülkeler arasındaki farklılıkların sosyal gelişmişlik düzeylerine göre belirlenmesini sağlayan alternatif bir ölçüm yöntemi daha kullanılıyor. Üstelik söz konusu yöntemin büyük ölçüde takip edildiğini söylemek mümkün. İşte o yöntem Sosyal Gelişme İndeksi. Ben de köşemde, yayımlanmaya başladığı yıldan bu yana her yıl düzenli olarak bu endeksi izliyor ve sizlere “dünyanın sosyal gelişme karnesini” aktarmaya çalışıyorum. Geçtiğimiz haftalarda 2017 yılı sonuçları açıklandı.

Haberin Devamı

Sosyal gelişme olmazsa olmaz

2013’ten bu yana izleniyor

Sosyal Gelişme İndeksi (SGİ) kullanılarak ilk kez 2013 yılında Oxford Üniversitesi’nde Scoll Vakfı tarafından düzenlenen bir forum sırasında, ülkeler sosyal gelişme düzeyleri açısından küresel düzeyde sıralanmıştı. SGİ’de 3 soruya cevap aranıyor. Bu sorular şöyle:

Sosyal gelişme olmazsa olmaz

- Bir ülke, vatandaşlarının temel ihtiyaçlarını karşılayabiliyor mu?

- Bireylerin ve toplumun bütününün refah içinde yaşaması ve bu refahı sürdürmesi için gerekli koşullar oluşturulmuş mu?

- Bireylere sahip oldukları potansiyeli hayata geçirebilecekleri fırsatlar sağlanıyor mu?

İndeks, ekonomik faktörlerden bağımsız olarak bir ülkenin sosyal gelişme performansına odaklanıyor. Bu yılki raporda, tüm dünya için oldukça önemli mesajların yer aldığı görülüyor. Bu bağlamda, SGİ çerçevesinde dikkat çekilen ilk husus, 2014-2017 yılları arasında tüm dünyada sosyal açıdan bir ilerlemenin söz konusu olduğu ancak bu ilerlemenin herkes için yeterli olmadığı yönünde. Sosyal gelişmişlik açısından küresel düzeyde sağlanan başarının temeli, bilgi ve iletişim teknolojileri ile ileri eğitime erişim düzeyinin artmasına dayanıyor. Ancak madalyonun diğer yüzünde, kişisel haklar ve kişisel güvenliğe erişim ile hoşgörü ve sosyal içerme açısından yaşanan olumsuzluklar var. Dünyanın en güçlü ülkeleri önemli ölçüde ilerlemeye ve gelişmeye devam ediyorlar ancak maalesef Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini tehlikeye atarak bu ilerlemeyi gerçekleştiriyorlar.

Haberin Devamı

128 ülkeyi kapsıyor

SGİ’de 2017 yılı itibarıyla 128 ülke, 12 alt gösterge çerçevesinde sosyal gelişme düzeyleri açısından küresel çapta beşinci kez sıralanmış durumda. İndekste, ülkeler en yüksek sosyal gelişme düzeyinden en düşük düzeye 6 kategoride sıralanıyor. SGİ 2017 yılı sonuçlarına göre, sosyal gelişmişliğin zirvesindeki, yani “çok yüksek sosyal gelişme” gösteren ülkeler Danimarka, Finlandiya, İzlanda, Norveç ve İsviçre. Buna karşılık, listenin son sıralarında yer alanlar, yani “çok düşük sosyal gelişme” düzeyine sahip ülkeler hemen hemen hiç değişmiyor ve Orta Afrika Cumhuriyeti, Afganistan, Çad, Angola ve Nijer, sosyal gelişme açısından sınıfta kalanlar olarak karşımıza çıkıyor.

Sosyal gelişme olmazsa olmaz

Sosyal Gelişme İndeksi nedir?

İndekste sadece GSYİH’deki, yani büyümedeki artışın, ülkelerin ulusal gelişim stratejileri açısından rehberlik etmeye yeterli olmadığı düşüncesiyle çok sayıda gösterge üzerinden hesaplama yapılıyor. Bu kapsamda, SGİ 3 temel bileşene sahip. Bu bileşenler temel insani ihtiyaçlar, ülkedeki refah esasları ve bireylere sağlanan fırsatlar şeklinde.

Haberin Devamı

Bu temel bileşenlerin altında da kendi kategorilerine göre çok sayıda gösterge yer alıyor. Temel insani ihtiyaçlara ilişkin ülke skoru beslenme ve temel sağlık yardımları, temiz içme suyuna erişim, barınma imkânları ve kişisel güvenlik gibi alt bileşenleri kapsıyor. Refah esaslarına ilişkin ülke skoru temel bilgiye erişim, bilgi ve iletişim kanallarına erişim, bireysel sağlık ve ekosistemin sürdürülebilirliği alt bileşenlerine bakılarak hesaplanıyor. Son olarak, bireylere sağlanan fırsatlara ilişkin ülke skoru ise kişisel haklar, kişisel özgürlük ve tercihler, toplumdaki hoşgörü ve kapsayıcılık ve ileri düzeyde eğitime erişim imkânları dikkate alınarak hesaplanıyor.

Türkiye orta üstü düzey, 61. sırada

Türkiye, SGİ’de araştırma kapsamındaki 128 ülke arasında, “orta üstü düzeyde sosyal gelişme” gösteren ülkeler kategorisinde 61. sırada yer alıyor. Bir önceki yılsa göre, sosyal gelişme skorunu yükselten Türkiye’de, bir önceki yıla göre kişi başına GSYH de artmış ve 19.460 dolar olarak gerçekleşmiş. Bu anlamda, GSYİH büyüklüğü sıralamasında Türkiye 44. sırada. Alt bileşenlere bakıldığında ise Türkiye;

- Temel insani ihtiyaçlar açısından 50. sırada,

- Refah esasları açısından 61. sırada,

- Fırsatlar açısından ise 83. sırada yer alıyor.

Türkiye ile aynı kategoride yer alan diğer ülkelerden bazıları şunlar: Rusya, Brezilya, Meksika, Romanya, Malezya, Suudi Arabistan, Tayland, Güney Afrika, Ukrayna ve Belarus.

Gelişmişliği düşünmek...

SGİ kapsamında ortaya konulan temel sonuçlar, ekonomik ve sosyal gelişmişliği yeniden düşünmemize yol açıyor. Bu anlamda, SGİ gösteriyor ki benzer gelir düzeylerine sahip, yani kişi başına düşen GSYİH’leri yakın olan ülkelerin sosyal gelişme düzeyleri arasında büyük farklılıklar mevcut.