Ceren Şehirlioğlu

Ceren Şehirlioğlu

ceren.sehirlioglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

HAYAT SPOR, GERiSi DETAY


Top oynamak çocukluğumuzun temel eğlencesi. Top peşinde koşanları izlemek günün heyecanı. Bugün spor hayatı durduruyorsa, bunun sebebi yalnızca topun ya da rekabetin büyüsü değil



Önceki gün, sayısal loto almış olsaydım kazanacağıma eminim. Tüm dileklerim gerçekleşti. Cumartesi gününün yoğun spor programında, Beşiktaş 4-0 yendi, Kim Clijsters ABD Açık’ı kazandı ve tabii ki Basketbol Milli Takımı son zamanların en heyecanlı maçında çıldırmamıza sebep oldu.
Bundan 40 sene önce katılmadığımız bir dünya kupasıyla ilgileneceğimizi, basketbol yıldızlarının posterini duvara asacağımızı, bir futbolcunun ayakkabısından giymek isteyeceğimizi hayal edemezdik. Portekizli bir sporcunun iç çamaşırı reklamında oynaması ve bunun tüm Türkiye’yi ilgilendirmesi de düşünülemezdi. The Economist’in üç ayda bir çıkardığı Intelligent Life dergisinin yaz sayısında Tim de Lisle, “Spor nasıl bu kadar büyüdü?” başlıklı bir yazı yazdı.
Lisle 1966’da İngiltere’nin dünya kupasını kazandığı günü örnek vererek başlıyor. İngiltere’nin en popüler günlük gazetesi Mirror’ın birinci sayfasında Kraliçe’nin kuzeninin doğum yapması var. The Sun’ın manşeti ise başbakan Harol Wilson’ın ekonomik krizle ilgili sözleri. Bundan 40 yıl sonra Times Dünya Kupası için üç hafta boyunca, her gün 16 sayfalık bir ek verdi. David Beckham İngiltere Milli Takımı’nı bıraktığında BBC ana haber bülteninin birinci haberi oldu. O gün Afganistan’da iki İngiliz askerinin ölmesi Beckham’ı kaybetmek kadar önemsenmemişti.

Haberin Devamı

Altın yumurtalayan tavuğun keşfi
Senelerce Rupert Murdoch’la çalışmış Harry Evans, anılarını anlattığı ‘Good Times, Bad Times’ adlı kitabında, Murdoch’ın Times’ı satın aldığı 1981 yılından söz ediyor. Times’ın yeni editörü olan Evans’ı odasında çağıran Murdoch’ın ilk sözü şu: “Her gün dört sayfa spor olacak.” Evans bunun fazla ileri gitmek olduğunu söylüyor patronuna. Sonrasında da “Murdoch’la fikir ayrılıkları”nı gerekçe göstererek istifa ediyor.
Bir zamanlar TRT’nin soğuk anlatımıyla kanal değiştirirken rastladığımız basketbol ya da voleybol turnuvaları artık hayatımızın anlamı. Herhangi bir takım değil, ‘Filenin Sultanları’ veya ‘12 Dev Adam’ onlar.
Türkiye’nin en büyük şirketlerinin sponsor desteğini alıyorlar. Sportif başarılarının yanında karizmatik, güzel, akıllı, hatta seksiler. Yenseler de yenilseler de yıldızları parlıyor. Televizyon kanalları onların maçlarının yayın haklarını almak için en güçlü silahlarını çekiyor.
Haklılar da. Masaya koyduklarının karşılığını fazlasıyla alıyorlar. Nielsen araştırmasına göre, 2010 Super Bowl Amerika’da bugüne kadar en çok izlenen program rekorunu kırdı. 106 milyon kişi televizyon başındaydı. Reklam gelirleri roket gibi fırladı. Jay-Z’nin siyahlar içinde şarkı söylediği tanıtım klibi bile dünyadaki pek çok programdan çok izlendi.

Haberin Devamı

Yeni ikonlar
Sporcular artık bugünün rock yıldızları. Isle’nin yazısında da bahsettiği gibi, spordan hiçbir şey anlamayan Andy Warhol bunu 30 yıl önce görmüş, “Bugünün sporcuları, dünün film yıldızlarıdır” demişti.
12 Dev Adam’ın oynadığı reklam filmlerinden birinde, formalarının üstünü top oynayan çocuklardan geri almak için sahaya gelen yarı çıplak basketbolcuların ünlü modellerden farkı yok. Yarı final maçını güzel sevgilisi Sinem Kobal’la ön sıradan izlemeye gelen Arda Turan’ın attığı gol kadar, kız arkadaşının elini tutması da önemli.
McDonalds bardaklarında, Turkcell mesajlarında, hatta motor yağı reklamlarında bile topla oynanan bir oyunun heyecanına ortak olmak vurgulanıyor. Biz de kazananları kahramanlara dönüştürmeyi seven ruhumuzla endüstrinin çılgınlığına katılıyoruz.
Zaten, top peşinde koşulan her şeyi, bahçede patlak topla oynadığımız çocukluğumuzun anılarıyla seviyoruz. Oyun oynamanın güzelliğini hatırlıyoruz. Bir de top- un peşinde koşanlar bizi bu kadar mutlu edince yaşadığımız çılgınlık anlam kazanıyor.
Cumartesi günü hayatımın en mutlu günlerinden biriydi. Tanrı’dan başka bir şey isteseydim diye düşünmeme bile gerek yok.



SAYFA GÜZELi

HAYAT SPOR, GERiSi DETAY


Sakatlığı nedeniyle bu turnuvada oynamaması bize maç kayıplarıyla dönmese de, bir ‘manzara boşluğu’ yarattı. 26 yaşındaki Engin Atsür hiç kuşkusuz takımın en yakışıklı üyesi. Turnuva bitti, buradan ona geç de olsa geçmiş olsun demiş olalım.