Ceren Şehirlioğlu

Ceren Şehirlioğlu

ceren.sehirlioglu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

TELEViZYON  APTAL KUTUSU DEĞİL



İsmail Cem Ödülleri televizyonun güzelliklerini onurlandırdı. Yıllardır insanı aptallaştırdığı, konu-şulan bu sihirli kutu, aslında iyi kullanıldığında harikalar yaratabilir


İlk Emmy ödülü, 25 Ocak 1949’da Hollywood Athletic Club’da verildi. Bundan üç yıl sonra Türkiye’de ilk televizyon yayını İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından yapıldı. 1964’te TRT kuruldu, 10 yıl sonra da İsmail Cem TRT Genel Müdürlüğü’ne getirildi.
Televizyonun yarım yüzyılı aşan tarihi kutlamaya değer. Önceki gece düzenlenen İsmail Cem Televizyon Ödülleri, yani Türkiye’nin Emmy’si, günde 18 saat çalışan, uykusuz, güvencesiz, yorgun insanları onurlandırdı. Janset’in bir röportajında, ‘Ezel’ setinde saatlerce çalışmaktan ne kadar solgun göründüğüne şaşırdığını anlattığı Kenan İmirzalıoğlu, dizideki rolüyle en iyi erkek oyuncu ödülünü aldı. ‘Ezel’ de dokuz ödülle törenin galibi.
Radyo Televizyon Gazetecileri Derneği ve Altın Kelebek gibi, televizyon yapımlarına yönelik ödül törenleri olsa da, İsmail Cem yalnızca televizyonu onurlandıran Emmy’ye en yakın organizasyon. Sene 2010. 50 yıldır o eğlence kutusunun önünde oturuyoruz. Yarım yüzyıldır binlerce insan; hayal kurdurmak, bilgilendirmek, kandırmak, propaganda yapmak, güldürmek, ağlatmak, hikaye anlatmak için televizyonu kullanıyor.

Haberin Devamı

Uyanın
ABD’de ilk Oyuncu Birliği 1925’te oyuncuların yıpratıcı çalışma saatlerine, kontrat usulsüzlüklerine isyan etmesi üzerine kuruldu. Bugün Antalya’dan dokuz ödülle dönen ‘Ezel’in fatihi Kenan İmirzalıoğlu, set tozu solumaktan yakışıklılığını kaybetmek üzere, Özgü Namal Adana sıcağında geçen uzun saatlere bir süre daha sabretmek durumunda. Bu oyuncuların maaş motivasyonu, elbette set işçilerinden yüksek. Kamera arkasındaki pek çok çalışanın haklarını savunmak için daha can acıtıcı sebepleri var
İsmail Cem ödülleri televizyon dünyası için bir uyandırma servisi olsun. Emeklerinin karşılığını, Antalya’da bir bahar gününde beş yıldızlı otelin balo salonunda alırken seneye daha insanca çalışmış olmanın güzelliği de kutlamanın bir parçası olsun.
Kullanmayı bilmek
Televizyon bir aptal kutusu değil. Aptallığa izin vermesi, zekadan yoksun olacağı anlamına gelmiyor. Çok akıllı, çok ince, çok şok edici olabilir. Bunu yapabildiğini de pek çok efsaneyle kanıtladı. Yaratıcılık, mecrayı iyi kullanmayı bildiği ölçüde kendini gösteriyor. TV, akıllı insanların elinde hayranlık verici bir şeye dönüşüyor.
Kenan İmirzalıoğlu’nun içten, güçlü oyunculuğu, Özgü Namal’ın gözlerine, ellerine sığmayan doğal yeteneği, Demet Evgar’ın komedideki ustalığı, televizyonu fazla izlemenin gerizekalı yapmayacağına inandırıyor.
Bu insanları kutlarken, bir gün 90 dakika süren dizilerin işkencesinde soluklarını kesmeden çalışmalarını umuyorum. Televizyon aptal kutusu değil. Aptal gibi kullanmamak gerek.

DÜNYAYI UNUTMUŞLAR!
En son iPhone 4G prototipini bir barda unutan mühendisin ardından The Daily Beast dünyanın en ‘tehlikeli’ unutma vakalarını toplamış. Çoğunun unutma sebebi de ‘şişede durduğu gibi durmaması.’

- Fizikçi John A. Wheeler, 1953’te hidrojen bombası taslaklarını trende unuttu.
- İngiliz istihbaratı MI6 ajanı, Mart 2000’de Londra’da bir tapas barında içtikten sonra, içi ‘çok gizli’ klasörleriyle dolu laptopunu masanın üstünde bırakıp gitti.
- ABD kontra - terör operasyonlarının başındaki John O’Neill, 2000 yazında bir FBI toplantısında giderken içi özel belgelerle dolu çantasını kaybetti.
- Harry Potter filminin senaristleri geçen ay, son bölümün metnini uzun süre içtikleri barda unuttu. Senaryo The Sun gazetesinin eline geçti. Fakat gazete hiçbir şey yayımlamadan senaryoyu yapım şirketine teslim etti.
- İki yıl önce fotoğrafçı Annie Leibovitz’in asistanı, iPhone’unu takside unuttu. Telefon defterindeki ünlülerin numaraları bir anda halka açıldı.

SAYFA GÜZELİ

TELEViZYON  APTAL KUTUSU DEĞİL

Bugün Kenan İmirza-lıoğlu’ndan başkası burayı hak etmiyor. Hem İsmail Cem Ödülü’nü, hem de her saçma soruya verdiği aklı başında cevapları kutluyorum.