Didem Özel Tümer

Didem Özel Tümer

didem.tumer@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

MHP lideri Devlet Bahçeli 31 Ağustos 2018 tarihinde Etimesgut Belediyesi’nin temel atma ve açılış töreninde 31 Mart 2019’da yapılacak yerel seçimlerde AK Parti ile yapılabilecek yeni seçim ittifakının çerçevesini çizdi. Bahçeli ‘MHP’nin Dört Ayaklı Stratejik Duruş ve Görüşleri’ adını verdiği bu çerçevenin içerisinde şunları sıraladı: 30 büyükşehir belediyesinin FETÖ-PKK-PYD’nin yörüngesine sabitlenen partilerin asla kontrolüne girmemesi, yönetimine geçmemesi. PKK ve FETÖ/PYD soruşturmaları nedeniyle kayyum yönetimine devredilen 102 belediyenin de ‘PKK’nın yöneteceği belediye kesinlikle olmaması, 15 Temmuz öncesine dönülmemesi, CHP-HDP ve yedekleriyle kurulan karanlık ittifakın hesabı cumhurun iradesiyle bozulması. MHP lideri “Milliyetçi Hareket Partisi üzerine düşen ne varsa yapmaya bütünüyle hazırdır” dedikten sonra da MHP’nin AK Parti ile kurmayı planladığı yerel seçim ittifakından beklentisi olarak yorumlanan şu cümleyi sarf etti; “Milliyetçi Hareket Partisi halihazırda var olan büyükşehir, il, ilçe ve belde belediyelerini muhafaza edip bunların yanında daha fazlasını kazanmak, daha çok gönüle girmek, daha çok teveccüh elde etmek için bütün gücünü seferber edecek, Allah’ın izniyle de hedeflerine ulaşacaktır”. Yani MHP halihazırda yönetimi kendisinde olan üç büyükşehir, Adana, Mersin ve Manisa dışında dört ili, Bartın, Isparta, Karabük ve Osmaniye’yi, ayrıca 79 ilçe ve 45 beldeyi elinde tutmak istiyor.

Haberin Devamı

Bahçeli bu çerçeveyi çizdikten sonra bir adım daha attı ve Adana, Mersin, Polatlı, Etimesgut belediye başkanlarını açıklamakla kalmadı, İstanbul’da da MHP’nin aday çıkarmayacağını ilan etti. AK Parti’de bu adım, MHP liderinin mesajını biraz daha açtığı şeklinde değerlendirildi. MHP ile AK Parti arasında yerel seçim ittifakına ilişkin ilk temas, peş peşe sıralanan bu gelişmelerden sonra oldu. İki partinin yerel yönetimlerden sorumlu genel başkan yardımcıları bir araya geldi.

AK Parti’de konuşulan

Meselenin nasıl ivmeleneceğini iki partinin liderlerinin yapacağı görüşme gösterecek. Ama Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın New York’ta gazetecilere sarf ettiği bir söz AK Parti’nin, MHP’nin beklentisine yaklaşımı konusunda önemli bir ipucu veriyor. Erdoğan “Piyasada konuşulan şeyler falan bunlar siyasette olacak şeyler değil... Son seçimlerde birinci olduğumuz yerde aday çıkarmamayı nasıl anlatırım tabanıma? Seçmen tabanı küserse toparlayamazsınız.” dedi. Aslında bu cümle ile Cumhurbaşkanı Erdoğan bir süredir parti koridorlarında dillendirilen düşünceyi seslendirmiş oldu.

Haberin Devamı

AK Parti, MHP’nin elinde tutmak istediği anlaşılan üç büyükşehir belediyesinde 24 Haziran seçimlerinde birinci parti oldu. Adana’da AK Parti yüzde 33,5 ile birinci parti olurken, MHP yüzde 11.6 ile 5. sırada yer aldı. Mersin’de AK Parti yüzde 27 ile yine ilk sırada gelirken, MHP yüzde 12 ile 5. parti ve Manisa’da AK Parti yüzde 39 ile birinci olurken MHP yüzde 11 ile 4. parti oldu. Bu üç ilde ayrıca İYİ Parti MHP’den daha fazla oy aldı. MHP genel seçimde ayrıca, belediyelerinin yönetiminde kendisinden isimlerin yer aldığı Bartın’da 3., Isparta’da 4. Karabük’te 3. ve Osmaniye’de 2. parti oldu.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı MHP’nin İstanbul’da aday çıkarmamasını “nezaket” olarak değerlendiriyor ama yukarıdaki sıralamadan yola çıkarak, birinci olduğu yerlerde MHP’nin İstanbul’da yaptığına benzer şekilde aday göstermemeyi düşünmüyor. AK Parti’deki yaygın görüşe göre, en küçük yerleşim biriminde bile aday göstermemenin riski var. Bir seçimde seçmene ‘adayım yok’ demenin, bir sonraki seçimde seçmeni sandığa götürmeyi zorlaştıracağı görüşü hâkim. Partinin seçmenle kurduğu güven ilişkisinin zedeleneceği, partinin gücüne, yeterliliğine ilişkin olumsuz yargıların oluşabileceği kanaati var. Ankara kulislerinde herhangi bir yerde aday göstermemenin bir başka sakıncasından daha bahsediliyor. Bir parti aday göstermediğinde, Türkiye genelindeki oyu da etkilenecek. Aday göstermediğinde partinin Türkiye genelindeki oy oranı da düşecek.

Türlü türlü yolu var

Birçok AK Partili isim, ittifakın tek bir yolunun olmadığının da altını çiziyor. Tüm partilerin ağız birliği etmişçesine söylediği şey, yerel seçimde adayın partiden daha önemli olduğu. Seçmen genel seçimde partisinin, liderinin yanında yer alıyor ama yerel seçimde mahallesinden bir ismi belediye meclisinde ya da dürüst olduğuna inandığı hemşerisini başkanlık koltuğun da görmeyi istiyor. Uzak akrabasının belediyede olmasının iyi olacağını düşünüyor. Dolayısıyla hangi partinin doğru ve kazanmaya en yakın adayı/ları bulacağı ittifak için önem kazanıyor. İttifakın niteliğini belirleyecek bir başka nokta da İYİ Parti’nin ikinci seçimine tek başına girip girmeyeceği olacak. İYİ Parti, MHP’den oy alıyor ama özellikle batıda ve Trakya’da CHP’den alıyor. Dolayısıyla AK Parti - MHP iş birliğinin nerede nasıl yapılacağını belirleyecek bir başka kriter İYİ Parti’nin pozisyonu olacak.