Birbirine benzeyen diziler vitrininde ‘The New Pope’ elmas gibi parlıyor. ‘The Young Pope’ ile ilk sezonunda muhteşem bir giriş yapan Paolo Servino, ikinci sezonunda hikayesini yine görsel ve öyküsel zenginliklerle sürdürüyor. Sinematografik anlamda onun beyaz perdeden alıştığımız üslubu TV serisinde de aynen devam ediyor. İnsan ve mekan estetiğini emsalsiz yaratıcılıkla birleştiriyor, hikayeci dilindeki ince mizah ve ironi asla eksilmiyor.
Fellini, Antonioni, Pasolini geleneğini güncelleyerek karşımıza getiriyor. Tüm filmlerinde birlikte çalıştığı sinematografi ustası Luca Bigazzi ise hafızlara kazınan görsel cambazlıklar sunuyor. İtalyan sinemacıların koyu Katolik inançları, filmlerinde ironiyle işlemeleri yeni bir şey değil. Fellini’nin Roma (1972) filminde Vatikan’da rahiplerin sunduğu dini kıyafet defilesi nasıl unutulur? Sorrentino bir adım daha öteye geçerek kardinallerin seks hayallerine ve gizli hayatlarına dokunuyor. Dinin kutsallığının birçok günahı örttüğünü gösteriyor.
İkinci sezon ilkinin bittiği yerden başlıyor. Kalp krizi geçirmiş olan genç Amerikalı Papa Pius XIII (Jude Law) yapılan kalp nakline rağmen üç yıldır komada yatmaktadır. Kendisine takılan kalbin vericisi büyük bir tesadüfle Müslüman bir Mısırlı’dır. Yenilenen papalık seçiminde entrika üzerine entrika döner. Vatikan Dış İşleri Bakanı Voiello (Silvio Orlando) papalık makamı için yanıp tutuşmaktadır. Tüm stratejileri seçilmesine yetmez, 36. oylama turunda kendisi yerine kukla bir papa seçtirir. Yeni seçilen Franziskus II (Marcello Romalo) fakirliğe karşı açtığı radikal savaşı kardinallerin mücevherlerini toplayarak başlar. Ne yazık ki onun da uzun bir yaşamı olmaz ve garip (!) bir kalp kriziyle dünyadan uçup gider. Viello ve çetesi eksantrik İngiliz Kardinal John Brannox’u (John Malkovich) muhteşem malikanesine giderek, papalık için ikna etmeye çalışır. Geçmişin travmalarını atlatamamış, sonradan uyuşturucu kullandığını öğrendiğimiz Brannox birkaç sonunda ikna olur ve yeni Papa III. John Paul olarak Roma’ya gider. İslami terör her geçen gün tehditlerini artırmakta Vatikan’da huzursuzluk yaratmaktadır.
Din örtüsü altında dönen dolaplara korkusuzca değinen Sorvino, ironik anlatımını birçok yan karakter ve öyküyle süsleyerek 9 bölüm boyu izleyiciyi şaşırtıyor ve etkiliyor. Kutsallığın insan yapısıyla kesiştiği yerde ortaya çıkan çıkar ilişkilerine oklarını saplıyor. Işık ve gölgenin muhteşem birlikteliğinin daha görkemli kıldığı geniş, yüksek tavanlı Vatikan salonlarını içinde yaşanan entrikaları, görsellik ve hikayesiyle kaçırılmayacak bir diziye dönüştürmüş.
Mutlaka izlenmesi gereken sıra dışı bir dizi.
