Dr. Tanju Sürmeli

Dr. Tanju Sürmeli

tanjusurmeli@yasamsaglik.com.tr

Tüm Yazıları

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) olan çocukların daha başarılı hale getirilmesinde kullanılacak yöntemler: ‘Dur, Düşün, Harekete Geç‘

‘Dur, Düşün, Harekete Geç’ ilkesi, çocukların beynindeki motivasyon, dikkat, sabır bölgesinin daha etkin çalışmasına yönelik bir ilke. Okulda ve evde çocuklara herhangi bir şeyi yapmadan önce, ‘durup düşünüp ondan sonra harekete geçmeleri’ öğretilir, hatırlatılır ve onlardan bunu hatırlanması istenir.
Örneğin derste konuşan çocuklara, konuştukları zaman kendilerine “Dur” demeleri; bunun ardından ‘düşün’ komutunu hatırlayarak öğretmeni ya da dersi dinlemeleri gerektiğini düşünmeleri ve son olarak da ‘hareket geç’ komutuyla yapmaları gereken sorumlulukları yerine getirmeleri öğretilir. Bu ilke, yalnızca okul yaşamında değil, evdeki kurallarda da uygulanmalı. Çocuk bu ilkeyi öğrenip, uygulamaya başlayana kadar ‘Dur, Düşün, Harekete Geç’ komutu, öğretmen ya da ebeveynler tarafından hatırlatılmalı. Motivasyon merkezleri yavaş çalışan bu çocukların yukarıdaki davranışsal modelle motivasyon merkezleri etkin hale getirilirken, ceza ve ödül sistemiyle destek verilmesi, yerine getirilmesi gereken bir diğer unsur.

İlaçların başarı oranı düşük
Dikkat eksikliği ve hiperaktivite sorununda 1937’den beri en çok kullanılan tedavi yöntemi, amfetamin grubu ilaç Metilfenidat. NIMH (Amerikan Ulusal Akıl Sağlığı) MTA (Multi Model Treatment: Birden fazla tedavi) çalışmasının 485 çocuk üzerinde 3 yıllık ve 436 çocuk üzerinde 8 yıllık takip sonuçları ‘Amerikan Akademisi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Dergisi’nde yayımlandı. Bu 3 ve 8 yıllık takip çalışması değerlendirmesi, 14-24 aylarda elden edilen sonuçlara karşı yoğun ilaç tedavisinin tek başına ya da davranışsal terapiyle beraber önemli faydaları bulunamadı.
PATS (Okul Öncesi DEHB Tedavisi) çalışması, 3-5 yaş grubu 207 çocuğu 9 ve 12 sene sürecek şekilde takip etmeyi planladı, 6 yıl sonraki takip izlemlerini yayımladılar. Kullanılan ilaçların şikayetleri azaltmadığını tespit ettiler. En çok kullanılan ilaçlar Metilfenidat türü, anti-depresan, anti-psikotik ve alpha adrenerjik ilaçlardı.

EEG düzensizlikleri dikkat çekiyor
DEHB’li çocukların yüzde 25’inde uyku EEG’lerinde ve yüzde 10’nunda uyanık EEG’lerinde nöbet yapmayan sara hastalığına benzer aktivasyonlar bulunur. Metilfenidat grubu ilaçlar vermek, bu sara hastalığına benzer aktivasyonları tetikletip çocuğun nöbet geçirmesine yol açabilir, ayrıca tedavide de etkili olmayabilir. Bu çocuklara sara tedavisinde kullanılan ilaçlar verilince de dikkat, konsantrasyon ve öğrenmeleri olumsuz etkilenir.
DEHB’in beyin EEG kayıtlamasına göre, alt grubu Beta spindeller yüzde 10-22 oranında görülür. Bu gruba Metilfenidat grubu veya anti-depresan grubu ilaçlar fayda etmeyebilir. İlaçsız tedavi yöntemi Neurofeedback bu gruplarda etkili olabilir.

Çoğu ilacı bırakıyor
Tanı konan çocukların yüzde 56’sı ilaçlarla tedavi ediliyor ama birçoğu şikayetleri devam ederken ilacı kullanmayı kendiliğinden bırakıyor. Amerika’da sayısız çalışma, DEHB teşhisi alan çocuk ve erişkinlerin 50-87’sinin ya hiç ilaca başlamadığını ya da devam etmediklerini gösteriyor. Tedavi edilmemiş DEHB’li çocukları; depresyon, kişilik bozukluğu, suça bulaşma, uyuşturucu kullanma ve trafik kazaları gibi birçok risk bekliyor. Ailelerin önemli kısmı, ilaçsız tedavi yöntemi istiyor. Hasta haklarına göre de böyle bir hakları var.