Ofis çalışanlarının karşılaştığı fiziksel sorunlar ve çözüm önerileri

7 Eylül 2011

Gelişen teknoloji ile birlikte, işlerin bilgisayarlar yardımıyla uzaktan halledilebilmesi, çalışanların fiziksel iş yükünü azaltarak büyük bir kolaylık sağladı. O kadar ki, artık ofis denilen küçücük bir odadan dünyanın dört bir yanına ulaşabiliyoruz. Ancak, çalışanlar için bu durum buz dağının sadece görünen tarafıdır. Çünkü sürekli masa başında çalışmak, kişinin hareketinin azalması demektir ki, hareketsizlik vücudumuzun başına gelebilecek en kötü durumlardan birisidir. Hele bir de yanlış oturma, düzgün olmayan vücut duruşu da buna eklenirse birçok sağlık sorunu ile karşı karşıya kalabiliriz.


Peki, ofis çalışanları en çok hangi sağlık sorunları ile karşılaşmaktadırlar? Yapılan bir araştırmada meslek hastalıklarının yüzde 35'inin kas iskelet sistemi kaynaklı olduğu saptanmış. Boyun ve bel ağrıları ise ilk sırada geliyor. Önlem alınmaması durumlarında, basit kas ağrısı sendromları fıtığa ilerleyebilmektedir. Bunların dışında özellikle el ve kollardaki tendon hasarları ve sinir sıkışmaları da sık görülmektedir.


Yoğun kent yaşamını bir kenara bırakıp, hayatını küçük bir sahil kasabasında sürdürmeyi hayal etmeyen var mıdır acaba? Umarım bir gün gerçekleşir, ancak o gün

Yazının Devamı

Ağrı Tedavisinde Fiziksel Yöntemler

18 Ağustos 2011

Ağrıyı dindirmek, tıp biliminin yüzyıllardır uğraştığı konulardan biridir. Geleneksel yöntemler, modern tedavi yöntemlerine hem alternatif hem de zaman zaman öncü olmuştur. Günümüzde ağrı tedavisinde bu yöntemlerin artık iç içe geçtiği, hatta birlikte kullanıldığını söyleyebiliriz.
Gerek ağrının nedenlerinin çok farklı olması, gerekse ağrı hissinin kişiden kişiye farklılık arz etmesi gibi nedenlerden dolayı tek bir yöntemle ağrıyı gidermek çoğu zaman mümkün olmamaktadır. Bu da ağrı tedavisinde farklı yöntemleri öğrenme ve geliştirme zorunluluğu doğurdu. Gelenekselden moderne bunlardan bazıları: İğneleme tedavilerinden, akupunktur, nöral terapi, tetik nokta ve eklem enjeksiyonları, kaplıca, masaj, sıcak-soğuk uygulamaları, tedavi edici egzersizler ve elektriksel yöntemler başlıca ve en çok bilinenleridir. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı, romatizmal hastalıkların tedavisinde, en az ilaçlar kadar bu yöntemleri de kullanır.


Ağrı giderici krem ve bantlar için Tıklayınız…


Elektriğin tıpta ilk defa kullanılmasından bu yana yaklaşık 200 yıl geçmiştir. O zamandan bu yana birçok elektriksel yöntem ve cihaz geliştirilmiştir. TENS, bu yöntemlerin arasında en

Yazının Devamı

Topuk dikeni ve topuk ağrısına çözüm önerileri

3 Ağustos 2011

• Sabah yataktan kaktığınızda yere basmada zorlanıyor musunuz?
• Bu ağrı birkaç adımdan sonra azalıp, gün içinde ayakta durmakla artıyor mu?
• Yürümek, ayakta durmak sizin için ızdırap vermeye mi başladı?
• Zayıflamak istiyorsunuz fakat topuk ağrınız egzersiz ve spor yapmanıza engel mi oluyor?

Yukarıdaki sorulara yanıtınız evetse, topuk dikeni hastalığınız olabilir. Topuk ağrısının en önemli nedenlerinden olan topuk zarının hastalığı ( plantar fasit ) ve topuk dikeni sıklıkla birlikte görülürler ve genellikle sadece topuk dikeni olarak ifade edilirler.

Bu rahatsızlıkta, ayak tabanındaki ince kasların ( fasya ) topuk kemiğine yapışma yerinde bir zorlanma, aşırı yük binmesi ya da bazı iltihaplı romatizmal hastalıklara bağlı olarak yangı (enflamasyon ) oluşur. Zamanla bu bölgede anormal bir kemik dokusunun oluşması topuk dikenine neden olur.

Bazı durumlar topuk dikeninin oluşmasına neden olabilir. Bunlar arasında kilo fazlalığı olanlar ve uzun süre ayakta durarak çalışanlar özellikle risk altındadır. Ayak tabanına binen yükün artması bu hastalığın en önemli nedenidir. Yaşla birlikte görülme sıklığı artar. Düztabanlık, topuk dikeninin oluşumunu kolaylaştıran

Yazının Devamı