Dr. Hasan İnsel

Dr. Hasan İnsel

hinsel@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Geçen haftalarda dostum Dr. Mehmet Öz’le yaptığım ve bu sayfalarda yayımlanan dizide, kendisinin benden bir ricası olmuştu. Bu ricayı hatırlatmamı gereken bir gelişme var. O yazımdan bazı bölümleri tekrarlıyorum

“Hasan, lütfen okuyucularımıza duyur, ben sadece meyveleri, sebzeleri ve genel anlamda sağlıklı gıdaları öneriyorum. İlaç satışı ve pazarlamasıyla hiçbir ilgim yok ve hiçbir ilacı, bitkisel ürünü veya gıda takviyesini pazarlamıyorum. Ama internete girdiğinizde her yerde ‘Mehmet Öz’ün tavsiye ettiği’, ‘Mehmet Öz’ün önerdiği’ gibi şeylerle karşılaşıyorum. Bu hakikaten beni çok rahatsız ediyor ve dünyanın her yerinde bu konuda çok ciddi davalar açıyoruz. Binlerce dava görülüyor şu an. Okuyucularımızdan rica ediyorum, herhangi bir üründe Mehmet Öz’ün tavsiyesini görürlerse buna itibar etmesinler, yazılanlara inanmasınlar. Ben muhtemelen onun içindeki bitkiyle ilgili ‘İyidir’ demişimdir, üründen haberim bile yoktur. Ne o ürünün hazırlanışını, ne saflık derecesini ne de nerede yapıldığını bilirim. O ürünle ilgili hiçbir alakam yoktur. Lütfen bunu unutmasınlar. Lütfen ben öneriyorum diye herhangi bir şey satın almayın, benim önerdiğim satılabilecek hiçbir şey yok.”

“Hiçbir markayla ilgim yok”
Geçen hafta Bodrum Gündoğan’da kaldığımız Costa Farilya Otel’de akşam yemeğine hazırlanırken telefon çaldı, arayan Dr. Mehmet Öz’dü. “Nasılsın, ne yapıyorsun? sohbetinden sonra, “Hasan, seninle daha yeni konuşmuştuk, bu sahtekârlık daha da arttı. İnsanlar adımı, insanların da sağlığını çalarak para kazanıyor” dedi. Uzun uzun konuştuk, kendi adını kullanarak yapılan sahtekârlıktan yakındı ve bana ‘Forbes’ dergisinin bu konuda yazdığı bir yazıyı göndereceğini ve bir kez daha herhangi bir ‘marka’yla en ufak bir ilgisi olmadığından, hiçbir markayı önermediğinden bahsetmemi rica etti.

“‘Forbes’ bile yapıyor”
Herhangi bir markayı, eğer ‘Mehmet Öz’ün tavsiyesi’ diye görürlerse almak yerine, sahtekârlık olduğu için ondan kesinlikle uzak durmaları gerektiğini söyledi. “Hasan, ‘Forbes’u oku, göreceksin ki onlar da benim adımı kullanarak yapılan bu sahtekârlıktan bahsediyor. Sahtekârlığın sonu yok, adamlar bana benzer birini bulup cerrah giysileriyle fotoğrafını çekmişler, ben tavsiye ediyorum diye pazarlıyorlar, inanamayacaksın” dedi.
Haklıydı, ‘Forbes’ linkine tıklayınca ben de hayretten dona kaldım, inanamadım. Derginin verdiği sahtekârlık örneğinde, Mehmet karşımda duruyordu. Biraz dikkat edince aslında Öz olmadığını, bir benzeri olduğunu anladım ama kim buna dikkat eder ki? Google’a; ‘forbes mehmet oz miracle weight loss pill’ diye yazarsanız makaleyi okuyabilirsiniz ve Mehmet Öz’ün benzerinin resmini de görebilirsiniz.

Onlarca dava açılıyor
Bunun üzerine Öz’ün Türkiye’deki PR danışmanlığını yapanı Ekstra PR’ın ortaklarından Mana Gülan’ı aradım ve bu konuda ne yaptıklarını sordum. 2009 yılında Mehmet Öz’ün Oprah’la 40 firmayı mahkemeye vermeleri gerekmiş, bu sayı iki yılda çok artmış, bu seneyse açtıkları dava sayısı inanılmaz rakamlara ulaşmış, dünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiyede’ de avukatları bu tip insanları takip edip, dava açıyormuş.
Burada Mehmet Öz’ün belirtmek istediği çok önemli bir nokta var, güvenilir firmalarca hazırlanmayan besin takviyelerinin içinde ne olduğunu bilmek imkansız. Hatta bazen bunlara etkileri daha fazla olsun diye üzerlerinde yazılmayan maddeler bile koydukları söyleniyor. Bunlar fayda yerine zarar verebilir. İşte Mehmet Öz’ü de asıl korkutan durum bu, bunu önlemeye çalışıyor. Dediği çok doğru, Mehmet Öz’ün adını, sizin de sağlığınızı çalıyorlar böyle ucube, ne olduğu belli olmayan ürünlerle.