Dr. Hasan İnsel

Dr. Hasan İnsel

hinsel@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Tüm kadınlar meme kanseri riski taşımakta ve bu risk yaşla birlikte artmakta

Ekim ayı bütün dünyada Meme Kanseri farkındalık ayı olarak kabul ediliyor. Meme kanseri konusunda Onkolog Dr. Ayşe Özatılgan’dan sizler için bir yazı hazırlamasını rica ettim. Bu yazı hem riskleri, hem de yapılacakları etraflıca anlattığından haliyle uzunca oldu, bu nedenle iki bölümden oluşuyor. Dr. Ayşe Özatılgan’ın verdiği çok önemli bilgilerin birinci bölümünü aynen aktarıyorum, devamı haftaya salıya.
“Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kadınlarda görülen kanserler arasında en sık rastlananı meme kanseridir.
Çalışmalar yoldan geçen 8 kadından birinin meme kanserine yakalanacağını göstermektedir. Diğer bir deyişle her 100 kadından 12 ila 13’ünde meme kanseri görülecektir. Cümleyi olumlu taraftan okumak istenirse de her 100 kadından 87 ila 88’i de tüm yaşamı boyunca meme kanserine yakalanmayacaktır. Öyleyse mümkünse yakalanacakları önceden kestirmek, hastalığı önlemek/erken tanı açısından büyük önem arz etmektedir. Meme kanserinin nedeni ve nasıl önlenebileceği tam olarak tanımlanamamakla birlikte, her kadın meme kanseri riskini ve bu riski nasıl azaltabileceğini bilmek ister. Bu nedenle bu yazıda sizlerle bilinen meme kanseri risklerini ve riskleri azaltabilecek önlemleri paylaşacağız. Görüleceği gibi tanımlanan bu risk faktörlerinden bazılarını (cinsiyet, yaş, aile öyküsü gibi) değiştirmek mümkün olmamakla beraber bir kısmını da değiştirmek (fazla kilo, egzersiz, sigara içmek gibi) elimizdedir.

Haberin Devamı

Bilinen belli başlı riskler:

Kadın olmak: Yukarıda da bahsettiğimiz gibi meme kanserine yakalanmadaki en büyük risk faktörü kadın olmaktır.
Yaş: Yaş ilerledikçe meme kanserine yakalanma riski de artmaktadır. Her 3 meme kanserinden 2’si 55 yaş üstü kadınlarda görülmektedir.
Aile öyküsü: Birinci derecede bir akrabası (kız kardeş, anne, kız) meme kanseri tanısı almış kişilerin bu hastalığa yakalanma riskinin daha yüksek olduğu bilinmektedir.
Genetik (Ailevi geçiş): Tüm meme kanserlerinin sadece yüzde 5-10’u ailevidir, bir diğer deyişle anne babadan geçen yapısı bozulmuş bir gene bağlıdır (BRCA1 veya BRCA2 geni). Geri kalan yüzde 90-95’indeyse hastalığa neden olabilecek tanımlanmış bir gen bozukluğu tanımlanmamıştır. Bu kişilerde yol göstermesi amacıyla çeşitli testler geliştirilmektedir.Öte taraftan BRCA1 ve BRCA2 geninde bozukluk olan her kadında da meme kanseri gelişmesi de şart değildir.
Kişisel meme kanseri öyküsü: Daha önce meme kanseri geçirmiş kişilerin, aynı hastalığa yakalanma iski mevcuttur.
Göğüs bölgesine 30 yaş altında alınmış radyoterapi: Bir başka hastalık nedeniyle bu bölgeye radyoterapi almış kişilerde meme kanseri riskinde artış saptanmıştır.
Bazı iyi huylu meme değişiklikleri: Bir takım iyi huylu meme değişikliklerinin düşük olasılıkla da olsa meme kanserine yol açabileceği düşünülmektedir.
Kilo: Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 25’in üzerinde olan kadınlarda özellikle menopoz-dan sonra meme kanseri riskinin arttığı bilinmektedir.
? VKİ: Vücut ağırlığı (kilogram)/boy uzunluğunun karesi (metre) şeklinde hesaplanır.
Gebelik öyküsü: İlk çocuklarını 30 yaşından sonra doğurmuş kadınların riski daha genç anne olanlara nazaran daha yüksektir.
Emzirme: Özellikle bir yılı aşan emzirmenin meme kanseri riskini azalttığı bilinmektedir.

Haberin Devamı

Haftaya Onkolog Dr. Ayşe Özatılgan’la meme kanseri konusuna, diğer bazı meme kanseri risklerini, son zamanlarda ilave olan yeni meme kanseri risklerini ve korunmak için yapılabilecekleri anlatarak devam edeceğiz.”