Dr. Hasan İnsel

Dr. Hasan İnsel

hinsel@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Böbrek üstü bezlerinin kabuk kısmından yeterli hormon üretilememesi, son zamanların moda hastalığı ‘kronik yorgunluk sendromu’na neden olur. Ve bu durumun başlıca sorumlularından biri, C vitamini eksikliğidir

Geçenlerde endokrinolog Doç. Dr. Gökhan Özışık’la C vitamininin öneminden konuşuyorduk. Gökhan Hoca konuyu çok güzel özetledi, aynen aktarıyorum:
“Çoğumuzun aklına kış aylarına girerken ya da soğuk algınlığına yakalanınca gelen C vitamini hakkındaki bilgilerimizi tazelemekte yarar var.
C vitaminini (askorbik asit), vücudumuz üretemediği için muhakkak dışarıdan almak gerekiyor. Başta turunçgiller olmak üzere, domates, maydanoz, çilek, kuşburnu, böğürtlen hatta lahana gibi birçok yeşil yapraklı sebzenin yanında bazı besi hayvanlarının böbreküstü bezlerinde doğal olarak bulunuyor. Eksikliği; yorgunluk, bitkinlik, uyuşukluk, bağışıklık sisteminde zayıflama, diş etlerinde şişlik-kanama, ciltte sebepsiz morluklara kadar ilerleyen deri altı kanamalar, saç kalitesinde bozulma, eklem-kas ağrıları, nefes darlığı ve kemik kırılmasına kadar birçok başka hastalık belirtisiyle karışabilecek yakınmalara yol açabilir. Askorbik asit eksikliğinin alerji, sindirim sistemi yaraları (ağız içi aftlar ve mide ülseri gibi), kalp-damar hastalıkları ve hatta bazı kanserlerle ilişkili olabileceği de kabul ediliyor.

Düzenli alınması gerekiyor
Vücudumuz tarafından ‘stresli bir olay’ olarak algılanan gebelik, emzirme, gece vardiyasında çalışma, kronik uyku azlığı, besin zehirlenmeleri, enfeksiyonlar, soğuk, travma, yaralanma, ağır egzersiz (özellikle doğada yapılan performans sporları), yanık ve ameliyat durumlarında günlük gereksinimi oldukça artan C vitamininin bilhassa sigara içen, doğum kontrol hapı kullanan ve alkol tüketenler tarafından düzenli alınması gerekiyor.
C vitamini, vücutta birçok kimyasal reaksiyonun normal olarak yürümesi için gerekli. Beyaz ve kırmızı kan hücrelerinde, damarların çeperini döşeyen hücrelerde, cilt altı destek dokumuz kolajende ve kemiklerin yapısında bulunuyor. Eksikliğinde destek doku kaybına bağlı ciltte kırışıklık, başta göz altlarında torbalanma ve morlukların görülmesi bu yüzden.
Daha az bilinen ve asıl önemli olansa C vitamininin, böbrek üstü bezlerimizde steroid hormon üretimi için elzem olması. Bu vitaminin orta-ileri derecede eksikliğinde böbrek üstü bezlerinin iyi çalışamamaktan ötürü büyüyebileceği çoğu zaman biz hekimlerin dahi gözünden kaçıyor. Böbrek üstü bezlerinin kabuk kısmından yeterli hormon üretilememesi son zamanların moda hastalığı olan ‘kronik yorgunluk sendromu’nun ta kendisidir ve başlıca sorumluları arasında C vitamini eksikliği olabileceği unutulmamalı.

C vitaminini korumak için birkaç öneri
Oksijen (havayla temas) ve 70 derecenin üzerindeki ısıyla kolaylıkla tahrip olan C vitamini, maalesef pişirmeye karşı oldukça dayanıksız. Bir kez kabuğunu kestikten sonra turunçgilleri havayla temas ettirdiğinizi akılda tutmalısınız. Meyve ve sebzelerdeki C vitaminini azami koruyabilmek için işte birkaç öneri:

* Sebze ve meyveleri tüketinceye kadar buzdolabında saklayın (mandalina, portakal gibi meyvelerin arasına kendi yapraklarını koyabilirsiniz),
* Mümkün oldukça büyük parçalar halinde kesin ki havayla teması asgari olsun,
* Pişirme için asgari su ve süre kullanın,
* Buharda haşlama veya tavada sote yapın (kızgın yağla temas ettirmeyin),
* Suda eriyen bir vitamin olduğundan pişirme esnasında suya geçen C vitaminini geri kazanmaya çalışın (mesela brokoli, patates haşladığınız suyu çorba, püre yaparken kullanın),
* Derin dondurucuda iki aydan fazla saklamayın,
* Güneşte kurutulmuş patlıcan, domates gibi sebzelerde C vitamini kaybı olacağını akılda tutun.

Hangi yaşta, hangi durumda ve ne kadar C vitamini almak gerektiğiniyse muhakkak hekim ya da eczacınıza sorun. Tıbbi bir zaruret olmadıkça C vitaminini doğal yoldan almak en doğrusu.”