Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Markaların artık tüketicilerin iyi yaşam ve sağlık talebini karşılayan bir iletişim stratejisine sahip olmaları gerekiyor. Bir kişisel hijyen markası olan LifeBuoy bir market zinciri ile anlaşıyor ve market arabalarının elle tutulan barlarına üzerinde kendi markası olan bir dezenfektan modülü ekliyor. Elle tutulan bara da “Market arabaları 1 milyonun üzerinde mikroba ev sahipliği yapar. Dezenfektanı sağa sola kaydırarak mikropların yüzde 99’unu yok edebilirsiniz” yazıyor. Böylece alışverişe gelen müşteriler market aracını kullanmaya başlamadan önce ellerinin değeceği bölümü dezenfekte edebiliyor.

Haberin Devamı

Bu ufak çalışma sayesinde günde 10 bin tüketiciye değme şansı bulan markanın satışları da yüzde 53 oranında artış gösteriyor. Aslında tüketicilerin sağlığına dokunmak sadece sağlık alanında hizmet veren şirketlerin görevi değil. Günümüzde, hangi kategoriden olursa olsun tüm markalar, tüketicilerin hayatlarını bütünsel bir şekilde iyileştirme isteklerine, hizmet ve ürünleriyle somut fayda yaratarak karşılık verme zorunluluğu ile karşı karşıyalar. Küresel ekonominin en heyecan verici alanlarından biri olan sağlık ve iyi yaşam hareketi (health and wellness), tüm dünyada yaygınlaşarak büyümeye devam ediyor. Markaların da yeni oyuncular ve yeni iş modellerinin ortaya çıktığı bu döneme hızla adapte olması gerekiyor.

100 Bin Yıl Önce Olduğu Gibi Hâlâ Hayatta Kalmak İçin Çabalıyoruz

Günümüzde modern hayatın bir sonucu olarak büyük bir stresle yaşıyoruz. Ogilvy ekipleri tarafından yapılan araştırmalar, süreklilik gösteren stres dönemlerinin, oturarak ve minimum hareketle yapılan işlerle birleştiğinde erken ölümlere dahi neden olabileceğini gösteriyor. Araştırmalara göre dünyada 2 milyardan fazla insan fazla kilolu; dünyadaki gençlerin yüzde 80’inden fazlası fiziksel olarak yeterince aktif değil. İnme, kalp krizi, kanser gibi hastalıklar toplam ölümlerin yaklaşık üçte ikisini oluşturuyor. Bugün de 100 bin yıl önce olduğu gibi hala hayatta kalmak için çabalıyoruz. Hepimizin amacı daha uzun süre, sağlıklı ve huzur içinde yaşamak.

Haberin Devamı

Tüketiciler Daha Uzun Süre ve Sağlıklı Yaşamak İstiyor

Küresel ekonominin en heyecan verici trendlerinden olan sağlık ve iyi yaşam hareketi markalar açısından muazzam fırsatları da beraberinde getiriyor. Daha uzun süre ve sağlıklı yaşama isteği, tüketici davranışlarında büyük değişimler yarattı ve yaratmaya da devam ediyor. Tüketiciler tarafından yönlendirilen ve tüm dünyada yaygınlaşarak büyüyen iyi yaşam ve sağlık hareketi, sağlık ekosistemini de baştan sona değiştiriyor. ‘Kişiselleştirilmiş sağlık hizmeti çağı’ olarak tanımlanan bu yeni dönemde, hastaların bireysel ihtiyaçları önem kazanırken, sağlığın da yeniden tanımlandığını görüyoruz. Markaların, yeni oyuncular ve yeni iş modellerinin ortaya çıktığı bu döneme hızla adapte olması gerekiyor. Doğal olarak da markalara iletişim alanında danışmanlık yapan şirketlerin de bu alanda ekipler kurması gerekiyor. Böylece markaların değişen sağlık anlayışına adapte olmaları ve geleceğin dünyasında başarı sağlamaları gerekiyor.

Haberin Devamı

Türkiye’de İyi Yaşam ve Sağlık Segmenti Hızla Büyüyor

Dünyada yaşanan bu trende Türkiye’nin de kayıtsız kalması beklenemez. Kantar Media’nın 15 yaş üzeri 15 bin yetişkinle yaptığı TGI araştırması, 2017 yılında Türkiye’de, iyi yaşam tercihlerini kapsayan sağlık ve iyi yaşam segmentinin yüzde 35’lik bir büyüklüğe ulaştığını ortaya koyuyor. 2014 yılında % 25.9 olan bu segmentin sadece 3 yılda ne kadar arttığına bakarak, Türkiye’de de iyi yaşam ve sağlık hareketinin hızla yükseldiğini söyleyebiliyoruz. Yapılan analizler, bu hareketin sadece büyük şehirlerdeki eğitimli kesime değil, daha genel ve yaygın bir kitleye ait bir davranış değişikliğini tanımlaması adına oldukça dikkat çekici. Bu verilerin ışığında, Türkiye’de de dünyadaki gelişmelere paralel olarak, sağlık ve iyi yaşam ekosisteminde yakın gelecekte büyük bir değişim yaşanacağını söylemek kehanet olmayacak. Bu alanda markalarını yönlendiren ajanslar da rekabette bir adım öne çıkacaklar.

Emine Çubukçu - Ogilvy Türkiye CEO’su

Reklam, halkla ilişkiler ve kamu ilişkilerinde 20 yıldan fazla deneyime sahip olan Emine Çubukçu, Ağustos 2017’den bu yana Ogilvy Türkiye CEO’su olarak görev yapmaktadır. Çubukçu, Ogilvy’ye katılmadan önce Washington DC’de Aman and Associates’de müşteri grubu yöneticisi olarak görev yaptı. Türkiye’de ise çeşitli uluslararası reklam ajanslarında çalıştı. Lisans eğitimini Mimar Sinan Üniversitesi’nde tamamlayan Çubukçu’nun, İstanbul Üniversitesi’nden MBA derecesi bulunuyor.

İletişimde yeni trend sağlık ve iyi yaşam