Düşünenlerin Düşüncesi

Düşünenlerin Düşüncesi

dusunce@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Ege Doğaç Erdoğan - ede@milliyet.com.tr -  'Dostlarını kendine yakın tut, düşmanlarını daha da yakın” der Çinli askeri deha Sun Tzu. M.Ö 500 yılında yaşamış olan ünlü filozofun bu sözü Çin için 2500 sene sonra halen geçerliliğini koruyor. Çin ile ABD ve Batı arasındaki ilişkilerin gerildiğinden, yeni bir soğuk savaş başlangıcına tanıklık ettiğimizden çok söz ediliyor ancak Çin ile Rusya arasındaki ilişki aynı titizlikle incelenmiyor. Batı’ya karşı rakip bir blok halinde gözükse de aslında Çin ve Rusya 20. Yüzyıl’ın ikinci yarısını karşılıklı askeri çatışmalara varan rekabet içinde geçirdiler. Günümüze gelirsek Çin ABD’ye karşı Rusya’nın dostluğuna ihtiyacı olduğunun farkında ama bir yandan bu dostunun kendiyle rekabet edecek kadar güçlenmesini de istemiyor.

Haberin Devamı

Rusya’ya üstü kapalı askeri destek

Çin Savunma Bakanı Li Şangfu geçtiğimiz hafta içinde 11. Moskova Uluslararası Güvenlik Konferansı’na katılmak üzere Rusya ve Belarus’u ziyaret etti. Tayvan hakkında ABD’nin tutumunun “ateşle oynamak” olduğunu ifade eden Li, Tayvan’ı kullanarak Çin’i hizada tutmaya çalışma stratejisinin başarısızlığa uğrayacağının altını çizdi. Tabii Li’nin bu açıklamayı Moskova’da yapmasının ayrı bir önemi var zira Ukrayna’da devam eden savaş Çin ile Tayvan arasındaki ilişkiyi de yakından ilgilendiriyor. Pekin yönetimi için Ukrayna, Batı’nın yayılmacı politikalara vereceği tepkiyi ölçmek için bir deney niteliğinde. “Gerekirse güç kullanarak” Tayvan’ı anakara topraklarına katma stratejisini benimseyen Çin Komünist Partisi, Ukrayna savaşında tarafsızlığını korusa da Rusya’ya hem askeri hem sivil kullanımı olan çelik yelek, İHA, ve optik dürbün gibi malzemeler Çinli şirketler tarafından satılıyor. ABD merkezli Politico’nun ele geçirdiği gümrük kayıtlarında yaptırımların nasıl delinerek Rusya’ya bu teçhizatın gönderildiği açıkça görülüyor. Her ne kadar sivil kullanıma da uygun olduğu için yaptırım listesi dışında kalsa da neredeyse tüm Rus ordusuna yetecek kadar çelik yelek ve miğfer gönderilmesi pek masum bir durum değil.

Haberin Devamı

Soğuk Savaş sırasında Çin-Sovyet ayrılığı

Tüm bu üstü kapalı desteğe rağmen Çin dünya kamuoyunda savaş yanlısı gözükmek istemiyor. Aslına bakarsanız 20. Yüzyılın ikinci yarısındaki Çin ile Rusya şimdi rolleri değişmiş durumda. ABD ile Sovyetler Birliği çift kutuplu düzende iki süper güç idiler. Güç beraberinde sorumluluk hissi getirir. Mao yönetimi altındaki Çin, Stalin sonrası Kruşçev’in liderliğindeki SSCB ile tarihe Çin-Sovyet ayrılığı olarak geçen ciddi fikir ayrılıkları yaşadı.

Kruşçev’in ‘destalinizasyon’ sürecinde ‘barış içinde bir arada yaşama’ doktrinine karşı çıkan Mao, Sovyetleri Amerika’ya karşı yeterince mücadele etmemekle ve revizyonist politikalarla komünizm davasına ihanet etmekle suçlamıştı. Sovyetler ise nükleer silahların dahi kullanılmasını savunan Mao’yu 3. Dünya Savaşı çıkaracak bir maceraperest olarak itham etmişti.

Günümüze gelirsek Rusya’nın artık bir süper güç olmadığı ve hem ekonomik hem de askeri açıdan Çin’in gerisinde olduğu aşikar. Geçtiğimiz günlerde ABD, Japonya ve Güney Kore arasında Camp David’de gerçekleştirilen önemli zirveye misilleme olarak tekrardan Tayvan etrafında askeri tatbikatlar yapmış olsa da Çin halen dünya kamuoyunda itidalli ve sorumluluk sahibi bir süper güç imajı çizmeye uğraşıyor. Ukrayna’daki gelişmeler kuşkusuz Tayvan’da Çin’in ne kadar şahin bir politika uygulayacağını belirleyecek.

Haberin Devamı

Sonuç olarak Rusya ve Çin Batı’ya karşı birleşmiş halde olsalar da aslında kendi aralarındaki rekabeti de unutmamak gerekir. Çin-Sovyet ayrılığı esnasında sınır çatışmaları yaşanmış hatta SSCB’de Çin’e karşı nükleer bir saldırı düzenlenmesi bile gündeme gelmiştir. ABD’nin buna izin vermeyeceği anlaşıldığında geri adım atılmıştır. Uluslararası siyaset denge işidir. Birbirine sınırı olan ülkeler müttefik olsalar da her daim birbirlerine şüpheyle bakarlar. Bir tarafın diğerinden daha güçlü hale geliyor olması varoluşsal bir tehdit anlamına gelir. Rusya’nın Ukrayna’da başarılı olması Çin’in Tayvan üzerinde daha fazla baskı kurmasını kolaylaştırabilir. Öte yandan Batı’ya karşı yükselen ve giderek güçlenen bir Rusya Çin için kabul edilebilecek bir durum değildir. Bu hassas dengeleri güderken bir bakarsınız en büyük dostunuz düşman, en azılı düşmanınız dostunuz olur...